Yılbaşında Jürgen Todenhöfer’in “Die Grosse Heuchelei” başlıklı kitabını okudum. Almanya’da Gülay Yeditepeli Arkadaş, sağolsun önemine dikkat çekerek Şule Perinçek’e vermiş. Türkçeye “Azgın İkiyüzlülük” diye çevirebileceğimiz kitap en çok satan olmuş.

JÜRGEN TODENHÖFER

Yazar, hem siyasetçi hem gazeteci. 19721990 arasında 18 yıl Federal Meclis’te Hıristiyan Demokrat Parti (CDU) sıralarında milletvekilliği yapmış. 1987 2008 arasında 21 yıl dünyanın en büyük medya kuruluşlarından biri olan Achsel Springer’in Başkan Yardımcılığı görevini yürütmüş. Almanya’nın yakın tarihinde önemli bir şahsiyet. 50 yıldır Batı Asya’nın savaş alanlarına gidiyor geliyor. İsyancılarla, teröristlerle, başkanlarla, hükümet yöneticileriyle görüşmüş, acı çeken insanların dertlerini dinlemiş. Kitapları bütün dünya dillerine çevrilmiş, hep “Bestseller” olmuş.

BATININ SAHTEKARLIKLARIYLA HESAPLAŞMA

Todenhöfer, Batının sahtekârlıklarıyla hesaplaşıyor. Batı siyasetinin ve medyasının Batı değerlerine nasıl ihanet ettiğini enine boyuna açıklıyor. Batı devletlerinin Batı Asya’da nasıl çıkar peşinde koştuklarını ve insanlık değerlerini çiğnediklerini etkili bir dille anlatıyor.

‘KARANLIK AVRUPA AYDINLIK DOĞU’

Batının azgın ikiyüzlülüğü, Todenhöfer’e göre “köklü bir gelenek”ten besleniyor (s.35 vd). Kitap, yalnız son yüzyılların emperyalist Batısını sorgulamıyor. BatıDoğu çelişmesini Haçlı Seferlerine kadar uzanan tarihsel boyutta inceliyor.

ABD, Todenhöfer’en deyişiyle son “Haçlı Seferi Devleti” (s.57). Bu devlet, “dünyanın önde gelen terör devletlerinden biri.” (s.153 vd) “Teröre ve Diktatörlere karşı mücadele”, ABD Haçlısının insanlık dışı çıkarları için şiddet ve vahşetle yürüttüğü kanlı zorbalıktan başka bir şey değil.

Yedinci Bölümün başlığı, kitabın tarih tezini özetliyor: “Karanlık Avrupa, Aydınlık Doğu”. İslam uygarlığının 715. Yüzyıllar arasındaki sekiz yüzyılını inceleyen bölümler, Batıdaki Haçlı önyargılarını sarsıyor. O sayfalarda Hıristiyan Demokrat Parti’de 18 yıl milletvekilliği yapmış, cesur ve erdemli bir aydınla tanışıyorsunuz.

BATI BASINININ HAÇLI GÖREVİ

Todenhöfer, Batı Medyasının çağımızın Haçlı Seferlerindeki yalan imalatını da çok açık ve cesur bir dille sergiliyor. Medyadaki iktidar sahiplerinin Haçlı iktidarlarına bağlılıklarını çarpıcı bir dille gözler önüne seriyor. Noktayı şöyle koyuyor: “Bizim yalnız basınımız yalan değil, ama uygarlığımızın hayatı yalan.” (s.286)

ŞİDDETTEN ARINMIŞ HÜMANİST DEVRİM

Todenhöfer, kitabının sonunda savaş bölgelerinde edindiği tecrübeleri on maddede özetliyor. Yargısı kesin: Batının tarihi vahşi şiddetin ve azgın ikiyüzlülüğün tarihidir. Batı, dünyanın hiçbir yerinde kendi değerleri için savaşmadı. Batının ikiyüzlü siyaseti, Batı demokrasisini ve hürriyetleri tehdit ediyor. Batının bugün şiddetten arınmış bir insanlık devrimine ihtiyacı var. Eğer Batı, kendi değerlerine utanmazca ihanet etmeye devam ederse, batacaktır.


Aydınlık