Başlıktaki cümle HDP’li Sırrı Süreyya Önder’e ait. 26 Nisan 2014’te, İmralı’da, Öcalan’ın “Adayları kim belirledi” sorusuna böyle yanıt vermişti. PKK yayın organları HDP’nin yerel seçimlerde belediye başkanlıklarını almasından sonra ‘Kırsalla Kandil arasındaki bağlantıyı şehre ulaştırdık’ yayını yaptı. Şimdi bu bağlantılar belediyelerin PKK’dan kurtarılmasıyla kesiliyor. FETÖ’nün ardından, PKK’nın da ‘paralel devlet’i çökertiliyor.

Hatırlayalım, şehre ulaştırılan bağlantılarla neler yapıldı? PKK gelirlerine, uyuşturucu ve sigara kaçakçılığından sonra belediyeler üzerinden ‘devlet yardımları’ eklenmişti. Hatta ihale peşindeki işadamları önce haracını örgüte yatırıp sonra evraklarını hazırlamaktaydı. MASAK raporlarında ayrıntıları ortaya çıktı.

Asfalta bomba, yüksek maaş tahsisi üzerinden örgüte para akışı, dağdaki PKK’lılara sıcak yemek servisi rutin faalliyetleriydi. HDP’li belediyeler neredeyse yola bomba döşeme ihalesi açacak kadar rahat davranıyorlardı. Yüzlerce hendek, on metrelerce tünel, kazma kürekle değil belediyelerin iş makinaları ile kazıldı. PKK belediye yardımlarıyla bazı mahallelerde mobese sistemi bile kurmuştu.

İşte bütün bu sebeplerden dolayı Kandil’in belediyelerine kamu müdahalesi açıklandığında HDP’den önce PKK yöneticilerinin gözleri fal taşı gibi açılıyor.

Şimdi CHP’nin HDP/PKK destekçisi yöneticilerine tekrar soralım; onlar seçilmiş mi atanmış mı?


Aydınlık