Emekli Tümamiral Kutluk, TürkAmerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi (TASC) tarafından ABD'nin başkenti Washington'da düzenlenen "Balyoz ve Ergenekon davaları hayatımı nasıl değiştirdi" başlıklı panelde konuştu.

FETÖ tarafından tezgahlanan Balyoz ve Ergenekon davaları kapsamında neler yaşadığını anlatan Kutluk, konuşmasında FETÖ yapılanmasına ilişkin detaylı bilgi verdi.

Kutluk, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bu kadar karmaşık bir yapıyı dışardan destek olmadan kuramayacağını belirterek, yapının ABD'deki okullarından yılda 500 milyon dolardan fazla gelir elde etmesine dikkat çekti.

ABD MERKEZLİ İSİMSİZ WEBSİTELER

FETÖ'nün başından beri Türk Silahlı Kuvvetleri'ni hedef aldığını ve birçok üst rütbeli askeri ABD merkezli isimsiz websiteler üzerinden itibarsızlaştırmaya çalıştığını kaydeden Kutluk, örgütün 15 Temmuz darbe girişiminin başarısız olmasıyla yok olma aşamasına girdiğini kaydetti.

FETÖMETRE ÇÖZECEK

Kutluk, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından kripto FETÖ mensuplarını deşifre etmek için kullanılan "FETÖ metre" uygulaması sayesinde donanma içinde büyük bir temizlik yapıldığını vurgulayarak, uygulama ile Türk ordusu ve devlet yapısındaki tüm kripto FETÖ'cülerin de yakın bir zaman içinde bitirileceğine inandığını söyledi.

FETÖ ile mücadele kapsamında çok sayıda ihraçlar yapan Türk Silahlı Kuvvetlerin askeri olarak ne kadar yeterli olduğuna ilişkin bir soruya cevap veren Kutluk, Türk ordusunun bu süreçte büyük zarar gördüğünü fakat FETÖ üyelerinden açılan boşluğu kapatmak için hızlı adımlar attığını ifade etti.

Kutluk, şu an itibariyle Türk ordusunun aynı anda iki farklı cephede mücadele edebilecek durumda olduğunu, zaman geçtikçe daha da güçleneceğini vurguladı.

'TÜRK ORDUSUNUN BAŞARISINI BİLİYORUM'

Emekli Tümamiral Ali Deniz Kutluk daha sonra ABD'nin eski NATO Avrupa Müttefik Kuvvetleri Yüksek Komutanı Oramiral James Stavridis ile birlikte Türk Miras Vakfı'nın düzenlediği panelde konuştu.

Babasının ordudayken Kore Savaşı sırasında Türk askerleri ile görev yaptığını ve kendisinde Türklerle ilgili önemli bir izlenim bıraktığını belirten eski NATO komutanı, ABD ordusunda görevli olduğu yıllarda Türk askerleriyle çalıştığını ve Türk ordusunun özellikle hava, deniz ve özel kuvvetlerini oldukça başarılı bulduğunu söyledi.

TürkAmerikan ilişkilerine de değinen Stavridis, Washington'daki bazı düşünce kuruluşlarının Türkiye'ye ilişkin "ne dost ne düşman" şeklindeki tanımlamalarını eleştirdi.

TÜRKİYE İLE ABD ARASINDA TAKTİKSEL RAHATSIZLIKLAR VAR

Büyük ulusların daimi ittifaklarından ziyade daimi menfaatleri olduğuna dikkati çeken emekli oramiral, Türkiye ile ABD arasında bazı "taktiksel rahatsızlıklar" bulunduğunu ifade etti.

İki ülke arasındaki anlaşmazlıkların bir an önce çözülmesi gerektiğine dikkati çeken Stavridis, "Operasyonel sınamaları çözmemiz gerektiği gibi bunları da (taktiksel sorunlar) çözmemiz gerekir, çünkü bu ilişki ABD için de NATO ittifakı için de çok önemlidir" dedi.

SURİYE TEK PARÇA KALMAZ

Suriye'yi 90'lardaki Balkanlar'a benzeten Stavridis, "Suriye'nin tek parça bir ülke olarak kalmasının artık olası görülmediğini düşünüyorum." dedi.

Ülkenin Şii ve Sünni eksen üzerinden bölünebileceğine dikkati çeken Stavridis, "Zaman içinde Sünni bir Suriye ve Şii bir Suriye görmenin gerçek olacağını düşünüyorum." ifadesini kullandı.

Stavridis, Türkiye'nin Rusya'dan S400 füze savunma sistemleri almasına da değinerek, iki tarafın karşılıklı güvence vermesiyle teknik çözümlerin söz konusu olabileceğini söyledi.

'TÜRKİYE, ABD'NİN KENDİNE TABİ KILACAĞI BİR ÜLKE DEĞİL'

Emekli Tümamiral Kutluk da Türkiye'nin, ABD ile ittifakı için başta Kore Savaşı'nda olmak üzere Soğuk Savaş döneminde ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki nükleer mücadelenin de sahnesi haline gelmesi gibi birçok fedakarlıkta bulunduğunu anlattı.

Ülkesinin tarihin hiçbir döneminde bağımsızlığından ödün vermediğine işaret eden emekli tümamiral, Türkiye'nin bağımsızlığının izini takip ettiğini söyledi.

ABD'nin pek çok ülkeye destek verdiğini hatırlatan Kutluk, ABD'nin Türkiye ile ilişkilerini başka ülkelere benzetmemesi gerektiğini, Türkiye'nin kendine tabi kılacağı bir ülke olmadığını vurguladı.