İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, savunma sanayi firmalarını ticaret kuruluşu olarak görmediklerinin altını çizerek, "Siz bizim milli gücümüzsünüz." dedi. Bakan Soylu, MÜSİAD Ankara tarafından Hacettepe Üniversitesi Tunçalp Özgen Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 3. Askeri Radar ve Sınır Güvenliği Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, fuarda, birçok firmanın geliştirdikleri ürünleri sunma imkanı bulduğuna dikkati çekti.
Geliştirilen ürünlerin alternatif olarak değerlendirilebileceği alanların arayışı içinde olduklarını söyleyen Soylu, "Sizi bir ticaret kuruluşu olarak görüyor değiliz. Bunun altını çizmek isterim. Siz bizim milli gücümüzsünüz. Milli güç kavramını hafife almamanızı isterim. Ülkelerin milli güçleri, ordularıdır, eğer var ise büyük yer altı kaynakları veya zenginlikleridir. Bunun gibi, ülkelerin 3, 4 milli gücü vardır. Siz de bizim milli gücümüzsünüz" diye konuştu.
Soylu, Türkiye'nin son yıllarda savunma sanayi alanındaki gelişimine işaret ederek, "Türkiye, savunma sanayisinde ortaya koyduğu, 21'inci asırdan sonraki üstün gelişmeyle, teknolojisini savunma sanayi ile bütünleştiren ve bu konuda 'knowhow' açısından da ciddi altyapı kapasitesine sahip bir anlayışı sergilemektedir. Dış dünyayla da ilişkilerini çok iyi şekilde götürmektedir. Dönem dönem uluslararası alanda karşı karşıya kaldığımız bazı kısıtlılıkları da sizlerin sayesinde, yetenekleriniz, kapasite gelişiminiz sayesinde aşıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Firmalardan, İçişleri Bakanlığı bünyesindeki kuruluşlarla entegre şekilde çalışmalarını beklediklerini dile getiren Soylu, "Kullanmak istediğiniz, denemek istediğiniz, tecrübe etmek istediğiniz her noktaya açık olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Aynı zamanda yerlilik ve millilik konusunda da sizin açınızdan, üretiminiz açısından pozitif bir ayrımcılığa ihtiyacımız olduğunu ve buna pozitif ayrımcılık şeklinde baktığımızı da ifade ediyorum." şeklinde konuştu.
"Kapımız 24 saat size açık. Bizim kurumlarımızda da bir haksızlık, eksiklik veya eksik bilgiden kaynaklanan bir değerlendirme veya tercih görürseniz bizatihi onlarla da konuşun, bizatihi bizim kapımız da açıktır. Yapmamız gereken, Türkiye içerisindeki bu üretimleri artırmaktır. Daha fazla rekabet alanı sağlayabilmektir. Etrafımızdaki coğrafyanın da buna açık olduğunu söylemek isterim. Bu da bizim açımızdan bir avantajdır."
"Bunu lütfen bir seremoni cümlesi olarak değerlendirmeyin, 'emrinize amadeyiz'. Siz ne kadar iyi yaparsanız memleketimiz o kadar güçlenir. Siz ne kadar iyi yaparsanız gelecek nesillerimiz ve gençlerimiz sizin mesleğinizi kendilerine ait bir cazibe mesleği olarak görürler ve buraya daha fazla ilgi duyarlar. Siz ne kadar iyi yaparsanız memleketimin dışa bağımlılığı azalır. Siz ne kadar iyi yaparsanız bunların her birisi ihraç kalemi olarak ülkemizi daha fazla güçlendirme kabiliyetine sahip olur ve en nihayetinde ülkemizin ve milletimizin özgüvenini artırır."
