Bakan Pakdemirli konuşmasında ülke olarak alınan tedbirlerle bu sıkıntılı pandemi sürecini büyük bir başarıyla yönettiklerini ve nihayet bugün itibariyle, artık normalleşme sürecine girdiklerini ifade etti.
Milletimizin tarihi boyunca sürdürdüğü köklü meşguliyetlerden birinin de hayvancılık olduğuna vurgu yapan Pakdemirli "Irk ırk, cins cins Anadolu'muzun rengi ve zenginliği olan hayvanlarımız; etiyle, sütüyle, derisiyle, yünüyle en temel ihtiyaçlarımızı karşılamaya devam ediyor. Hayvancılık, biliyoruz ki sağlıklı toplumun, güvenilir gıdanın ve güçlü ekonominin, bugünkü ve bundan sonraki en temel dinamiği olacaktır. Bakanlık olarak bu kadim mirası geleceğe taşımak ve milletimizin ihtiyaçlarını karşılamak adına biz de hayvancılıktaki bütün politikalarımızı 'sürdürülebilir üretim ve katma değerli ürün' hedefine uygun olarak belirliyoruz" diye konuştu.
"SON 18 YILDA, 38,4 MİLYAR LİRA HAYVANCILIK HİBE DESTEĞİ ÖDEMESİ YAPTIK"
Avrupa'da büyükbaş hayvan varlığında ikinci sırada, küçükbaş hayvan varlığında ise ilk sırada olduklarını belirten Pakdemirli şöyle devam etti:
Bu başarıyı yakalamamızda elbette verilen desteklerin payı çok büyük. Bilhassa son 18 yılda, hayvancılık desteklemelerimizi, 4 kalemden 10 kaleme çıkartarak, 38,4 milyar lira hayvancılık hibe desteği ödemesi yaptık. IPARD ve Kırsal kalkınma yatırımları kapsamında, bugüne kadar süt sektörüne yönelik toplam 2.217 projeye 2,1 Milyar Lira hibe desteği vererek, 4,5 milyar Liralık yatırımın hayata geçirilmesini sağladık. Süt piyasasını yakından takip ederek, 4 yılda toplam 1,1 milyon tondan fazla arz fazlası çiğ sütü piyasadan çektik ve bununla 92.330 ton süt tozu ürettik. Diğer taraftan, kaliteli ve sağlıklı hem damızlık materyal, hem de süt üretmek için "Hastalıktan Ari İşletmeler İçin Sağlık Sertifikası"na sahip hayvanlara, yani 951 adet Hastalıktan Ari İşletme 'ye, 301.400 adet ari hayvan için destekleme ödemesi yapıyoruz. Ayrıca; geçen yıl süt sığırcılığında en önemli sorunlardan olan, Brucella ile mücadelede Brucella serolojiyi tazminat kapsamında aldık. Tabi yine; hayvancılık sektörünün en önemli girdi kalemlerinden olan, kaliteli kaba yem ihtiyacının karşılanmasının hayvansal üretimde önemli artışlar meydana getireceğini biliyoruz. Bu doğrultuda en önemli kaba yem kaynakları olan çayırmeralara özel hassasiyet göstererek, son 18 yılda 10,5 milyon dekar mera ıslah çalışmasını tamamlayarak meralarımızın verimliliğini artırdık.
Yine ülkemiz ormanlarının %53'ünü küçükbaş ve büyükbaş hayvanlar için planlı otlatılmasına açtık. Son 18 yılda, 11,5 milyon hektar alana, toplam 6,7 milyar lira yem bitkisi desteği ödeyerek, yem bitkisi ekiliş alanlarının ve toplam kaba yem üretimimizin artmasına vesile olduk. Bu arada, 2020 yılı yem bitkileri desteklemeleri mevzuat çalışmamız kapsamında da bu yıl yemlik soyayı, destekleme kapsamına dâhil ediyoruz. Ayrıca; sorgum, sudan otu ve sorgum sudan otu melezinin destekleme birim fiyatını da arttıracağız. En önemlisi de inşallah; 2023 yılına kadar, 2 milyon hektar araziyi daha sulamaya açarak, yetiştiricimizin ihtiyacı olan kaliteli kaba yem üretim miktarını arttırmayı hedefliyoruz"
"4.500 BAŞ DAMIZLIK SIĞIR VE 22.000 BAŞ DAMIZLIK KOYUN İLE YETİŞTİRİCİLERİMİZİN KALİTELİ DAMIZLIK İHTİYAÇLARINI KARŞILAYACAĞIZ"
20202022 yılları arasında Tarım Kredi Kooperatifleri ve Ziraat Bankası aracılığıyla, sütçü, etçi, kombine sığır yetiştiriciliği için %25 ila %100 oranında indirimli kredi sağlamaya devam edeceklerini söyleyen Bakan Pakdemirli "Ülkemiz yetiştiricilerinin üstün vasıflı damızlık taleplerinin karşılanması amacıyla TİGEM tarafından, her yıl yetiştiricilerimizin 3.500 baş damızlık sığır ve 17.500 baş damızlık koyun ihtiyacını karşılıyoruz. İnşallah bu yıl da, 4.500 baş damızlık sığır ve 22.000 baş damızlık koyun ile yetiştiricilerimizin kaliteli damızlık ihtiyaçlarını karşılayacağız. Türkiye Tarımsal Süt Üreticileri Merkez Birliği ile imzaladığımız işbirliği protokolü sayesinde meteoroloji alanında, süt üreticilerimizin akıllı tarım uygulamalarına geçişleri için işbirliği yapacağız" değerlendirmesinde bulundu.
"2020'DE ORMAN KÖYLÜSÜNE SÜT KOYUNCULUĞU VE SIĞIRCILIĞI İÇİN 90 MİLYON LİRALIK DESTEK VERECEĞİZ"
ORKÖY kapsamında orman köylülerine destek verdiklerini vurgulayan Pakdemirli "Süt Sığırcılığı Projesi kapsamında; 47 bin 370 aileye, 1,6 milyar Lira destek, Süt Koyunculuğu Projesi kapsamında ise 13 bin 135 aileye 555 milyon Lira destek verdik. İnşallah 2020 yılında da, bu projeler kapsamındaki desteklerimiz için 90 milyon liralık daha kaynak aktararak, orman köylümüzü desteklemeye devam edeceğiz" dedi.
GEZEN HİBRİT SAĞIMCI PROJESİNİN PROTOTİPİ HAZIR
Gezen Hibrit Sağımcı projesinin prototipinin hazır olduğunu ve seri üretim aşamasına geldiğini ifade eden Bakan Pakdemirli şöyle devam etti:
"Gezen Hibrit Sağımcı sistemi ile; işletme maliyetini düşürmeyi, sağım hijyenini sağlamayı, sağım işini düşük emek ve maliyetle gerçekleştirerek kolaylaştırmayı, mera hayvancılığı yapan ve sütü sağmayan üreticimizin sağımını gerçekleştirerek, küçükbaş hayvan sütünü ekonomiye kazandırmayı hedefledik. Tabi bildiğiniz gibi; ahırda yapılan günlük işlerin en zoru sağımdır. Süt hayvancılığında sağım işi günlük toplam çalışma zamanının, bağlı ahırda yüzde 4060'ını, serbest ahırda ise yüzde 7080'ini almaktadır. İşte bu nedenle "Gezen Hibrit Sağımcı'' projemize ek olarak Fotovoltaik Pil Destekli Küçükbaş Mobil Süt Sağım Makinası Projemizi de Güneydoğu Anadolu Bölgesi için tasarladık. Buna ek olarak çadır aydınlatılması, sıcak su gibi insan refahını etkileyecek çözümler de, prototipin üzerinde monofoze priz çıkışı verilerek sunulmuştur"
"ÜLKEMİZ SÜT ÜRETİMİNDE, YÜZDE 107'LİK ORANLA KENDİNE YETERLİ KONUMDA"
Sektöre verilen destekler ve hibeler, uygulanan bu politikalar ve projeler sonucunda, ülkemiz hayvancılığında son 18 yılda önemli gelişmeler yaşandığını vurgulayan Bakan Pakdemirli "Büyükbaş hayvan sayısında yüzde 80, küçükbaş hayvan sayısında yüzde 51, süt üretiminde ise yüzde 173 artış sağlanmıştır. 2019 yılında da süt üretimimiz, bir önceki yıla göre yüzde 3,8 artarak, 22,9 milyon tona ulaşmıştır. FAO verilerine göre de; ülkemiz dünya süt üretiminde 8. sıraya, AB ülkeleri arasında ise, Almanya ve Fransa'dan sonra 3. sıraya yükselmiştir. Bununla birlikte Ülkemiz süt üretiminde, yüzde 107'lik oranla kendine yeterli konumdadır" açıklamasında bulundu.
ÇİĞ SÜT DESTEK PRİMİ DE 15 KURUŞA KADAR ARTIRILDI
2002 yılında 122 kg olan kişi başına düşen süt üretim miktarının 2018 yılında 270 kg'a, 2019 yılında ise 276 kg'a yükseldiğini belirten Pakdemirli" Yine FAO verilerine göre kişi başına düşen süt üretimi Dünya'da 110 kg, AB'de ise 329 kg seviyelerindedir. Yine uyguladığımız ıslah programları sonucunda eıslaha kayıtlı siyah alaca ırkının, 2002 yılında 5.812 kg olan süt verimi ortalaması yüzde 18 artarak, 2019 yılında 6.835 kg'a ulaşmıştır. Üreticilerimizin, içinde bulunduğumuz dönemde daha çok desteklenmesi ve sürdürülebilirliğin korunması amacıyla çiğ süt destek primi de 15 kuruşa kadar artırılmıştır" diye konuştu.
SÜT SEKTÖRÜNDE NET İHRACATÇI KONUMDAYIZ
Ülkemizden AB ve Avrasya Ekonomik Birliği ülkelerinin de dâhil olduğu toplam 111 ülkeye süt ve süt ürünleri ihracatı yapıldığını ifade eden Bakan Pakdemirli "Süt sektöründe net ihracatçı konumda olan ülkemiz 2019 yılında süt ve süt ürünleri ihracatını, bir önceki yıla göre yüzde 10 artırarak 357 milyon dolara taşımıştır. Bakanlığımız tarafından 2012 yılından itibaren yapılan çalışmalar doğrultusunda Türk üreticileri için Dünyanın en kalabalık nüfusuna sahip Çin Halk Cumhuriyeti pazarının kapıları açılmıştır. Bu kapsamda; Ramazan Bayramı öncesinde açıkladığımız 54 tesisimiz, Çin Halk Cumhuriyetine süt ürünleri ihracatı yapabilecek. Üretmek kadar pazarlamanın da önemli olduğu günümüz şartlarında, Çin pazarı gibi büyük bir pastadan süt ve süt ürünleri üreticilerimizin gereken payı alacağına olan inancım tam" dedi.
Süte, sağımdan sofraya bir serüven olarak bakmadıklarını vurgulayan Bakan Pakdemirli "Bu konunun önemine istinaden, sektörün tümüne hitap edecek olan, geniş kapsamlı bir süt eylem planı hazırlığı yapıyoruz. Çünkü biz sütten ağzı yanan değil, sütle dünyayı doyuran bir ülke olmak gayretindeyiz. Ve gönülden inanıyorum ki, inşallah sağlıklı gıda tedarikinde öncü ülkelerden birisi de Türkiye olacaktır. Bu bağlamda; sektörümüzün Dünya Süt Günü'nü kutluyor, "Sağlık İçin, Süt İçin" diyorum" diyerek sözlerini tamamladı.