MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Akşener’in geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamalara ve eleştirilere yanıt verdi ve tehdit etti.
İşte Devlet Bahçeli’nin sosyal medya hesabı üzerinden Meral Akşener’e verdiği cevap:
İyi bellemiş, tekeden süt çıkmaz. Bize saray yancısı, saray paspası, lastik diyen, üzerine binip bir daha da inmediği kıratıyla karanlık vadiler, katran geceler dolaşan Secah Bint Haris’te adap, edep, erdem, insaf, irade, millilik ve siyasi ahlak görülmez, aransa da bulunamaz.
HDP’ye Kürt siyasi hareketi diyordu. PKK’lı Demirtaş için af istiyor, CHP’nin yörüngesine gönüllü şekilde giriyordu. Takmadığı maske, yapmadığı makyaj yoktu. FETÖ’nün dümen suyundaydı. Kalkmış MHP’ye eylem ve fikir ortaklarıyla saldırıyor, hakaretler sıralıyor; hadi oradan…
Bu hanımefendiye son ihtarım, bölmek ve yok etmek istediğin MHP’ye karşı sinir ve sınırları ihlal eden vandal tutumuna devam edersen sonuçlarına katlanmak zorunda kalırsın. Demedi deme, büyük lafı dinle!
CHP ile İP aynı mahzende, aynı zehre kaşık sallıyorlar. Mckinsey üzerinden nifak ve şikak saçıyorlar. Ağız birliği halinde; Duyunu Umumiye, yeni IMF modeli, yeni kozmik oda vakası, kayyum, kapitülasyonların hortlatılması yorumlarını kurşun gibi yağdırıyorlar.
Amaç belli, yapılanı yıkmak, adımları kesmek, ilerlemeyi durdurmak.
Konuşacak sözleri yok. Vicdan deseniz o hiç yok. Ne var, yalan, dolan, aldatma, saptırma, sahtekârlık var. Türkiye’yi küçültmek, küçümsemek, küçük göstermek var. Müzmin muhalefeti gördük de, müzmin müfterilere ilk kez tanıklık ediyoruz.
Mckinsey müdafaası bize düşmez, bu ayrı bir konudur.
Yeni Ekonomi Programı bünyesinde kurulan Maliyet ve Dönüşüm Ofisi için danışmanlığa ihtiyaç duyulması, bu hususta siyasi tercih ve takdir hakkının 60’tan fazla ülkede ofisi bulunan uluslararası bir kuruluştan yana kullanılması kendi içinde tutarlıdır.
Mckinsey IMF değil, Duyunu Umumiye hiç değil. Sorsanız ne IMF’den anlarlar, ne de Duyunu Umumiye’yi bilirler. Cehalet varsa ihanet tetiktedir, buna da kafaları basmaz.
Muhalefet etmek önüne geleni karalamak, gördüğüyle kavgaya tutuşmak değildir. Muhalefet marazi olursa, muvaffakiyet hüsran olur.
Türkiye’ye yabancı yatırım çekilsin isteniyorsa, küresel ekonomik saldırının toz bulutunun dağıtılması arzulanıyorsa, gerek ve ihtiyaç duyulan konularda icra yetkisi, kredi verme durumu, dayatma ve şantaj planı olmayan bir denetim şirketiyle anlaşmak niye yanlış olsun ki?
CHP’nin ekonomiden sorumlu şahsı zırvalamış ve dikişi patlamış yama gibi siyasi yırtılma yaşamış. Kemal Derviş’i davet edip bakanlık teklif eden koalisyonun ortağı olduğumuzu söylemiş. Kendisini de Hazine Müsteşarı olarak atayan kararnamenin altında imzam olduğunu dile getirmiş.
Bu şahsı DPT Müsteşar Yardımcılığı görevinden alan benim. Hükümetin DSP kanadı Müsteşar atama iradesi gösterince koalisyon adabı gereğince üçlü kararnameye imza atan yine benim. Kemal Derviş’i çağıran da merhum Ecevit’tir. Ha bugünkü aklım olsa, pire için de yorgan yakardım.