DEVA Partisi Kurucu Üyesi Abdurrahim Aksoy, Kürtçenin de eğitimde ve devlet işlerinde kullanılması gerektiğini söyledi.  DEVA Partisi, daha önce açıkladığı ‘Temel Haklar’ programında Anayasa’nın 66. maddesinde yer alan ‘Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür.’ tanımını kaldıracağını duyurmuştu. Programda anadilde eğitim, tarikat ve cemaatlerin yasallaştırılması gibi uygulamalara da yer verilmişti. HDP’nin eski eş başkanı Selahattin Demirtaş, Babacan’ın çıkışını HDP ile diyalog içinde olmasını kıymetli bularak desteklemişti. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Pazartesi günü de Ankara'da partisinin Eğitim Eylem Planı'nı açıkladı. Babacan, eylem planında anadilde eğitim ile ilgili de kapsamlı çalışmalar olduğunu vurguladı.

BABACAN ATATÜRK DÖNEMİNİ HEDEF ALDI

İktidarın tornadan çıkan bir nesil ve tek tip bir gençlik istediğini öne süren Babacan, “Onlar bir yüz yıl önceki zihin kodları ile hareket ediyorlar.” diyerek cumhuriyetin kuruluş dönemini hedef aldı. Babacan, “Zaten Sayın Erdoğan, bugünkü Türkiye'nin gerçeklerini görse, Türkiye Yüzyılı açıklamasını yaparken bir yanına 94 krizini çıkaran Çiller'i, öbür tarafına zaten her krizin ortağı olan Bahçeli'yi ve bir diğer tarafına 28 Şubat’ın mimarı Perinçek'i alır mıydı?” ifadelerini kullandı.

‘BÜTÜN DEVLET İMKANLARINI KULLANMAMIZ GEREKİR’

Açıklama sonrasında Rûdaw muhabirine konuşan DEVA Partisi Merkez Disiplin Kurulu Üyesi Abdurrahim Aksoy da, “Biz Deva Partisi olarak dillere önem veriyoruz. Zaten programımızda da var.” dedi. Türkçe dışında en fazla insanın kullandığı dilin Kürtçe olduğunu savunan Aksoy, “Kürtçe’nin de eğitimde ve devlet işlerinde kullanılması gerektiği görüşündeyiz.” diye konuştu. Yüzde 30 oranında Kürtçe konuşan bir toplumun dilinin kabul edilmediğini ileri süren Aksoy, “İktidar olduğunuzda inşallah bunu değiştireceğiz, anadilde eğitim, ilkokuldan üniversite eğitimine kadar devam etmeli.” dedi. Kürtçe eğitimin kuvvetli bir temeli olmadığı için önce ilkokuldan başlamak gerektiğini anlatan Aksoy, şöyle devam etti: “Eğer iktidar olursak bu görüşümüzü insanlarımız için hayata geçireceğiz. Önce öğretmenlere akademisyenlere eğitim vereceğiz. Hazırlanan bu kişiler ondan sonra üniversitede ders verebilecek. O temelin atılması için bütün devlet imkanlarını kullanmamız gerekir. Ne kadar çok öğretmen ihtiyacı varsa onların tamamına eğiteceğiz, kadrolarını belirleyeceğiz, atlayacağız ve üniversitede bunu devam ettireceğiz.”