Türkiye Barolar Birliği Başkanı (TBB) Metin Feyzioğlu, Hukuk Fakültesini bitirip bu alanlara girmek istemeyenlerin önemli bir bölümünün rütbeli polislik statüsüne alınması önerisinde bulundu. Feyzioğlu, “Dolayısıyla rütbeli polis amirlerinin temeli hukuk olmalıdır. Hukuk mezununa polislik öğretmeliyiz” dedi.
Metin Feyzioğlu, avukatlık mesleğinde karşılaşılan sorunlarla ilgili olarak Aydınlık’ın sorularını yanıtladı. Genel olarak adalet sisteminin aktörleri içinde avukatın yargının kurucu unsuru olduğunu kabullenemeyenler olduğunu belirten Feyzioğlu, bu konuda çok ciddi bir çalışma içinde olduklarını söyledi. Yargının üç kurucu ayağından birini temsil ettiklerini, diğerlerinin ise Yargıtay Başkanı ve Yargıtay Başsavcısı tarafından temsil edildiğini kaydeden Feyzioğlu, “Buna HSK ile Adalet Bakanlığı da tamamlayıcı unsur olarak giriyor” dedi, “Bizler avukatın kurucu unsur olduğunun, sistemi işleten tüm kişiler tarafından kabullenilmesi için ortak çalışma halindeyiz. Avukatın yok sayılması, avukata kötü davranılması bir vaka. Bu biraz tecrübesizlikten biraz özgüvensizlikten, biraz eğitimsizlikten geliyor.”
‘AYNI UYGULAMASTAJ EĞİTİMİNİ ALMAMIŞLAR’
Avukat, hakim, savcı adaylarının fakülteden sonra birlikte, uygulamastaj eğitimi alması gerektiğini savunan Feyzioğlu, şöyle sürdürdü: “Aynı baraj sınavından geçerek adaylık statüsüne erişmelerini başarabilirsek, herkes birbirini eşit olarak görürse daha az zorlanır. İlk aşama yazılı sınavın ortak olmasını sağlamak. Avukat, hakim, savcı adaylığına başvuracakların aynı baraj sınavından geçmelerini sağladığımızda zaten kanundaki her üç ayağın eşit olduğunu, bu üç ayakta görev yapanların eşit olduğunu göstermeye başlarız.”
‘YÜKSEK LİSANS ZORUNLU OLMALI’
Feyzioğlu, orta vadede avukat, hakim, savcı adaylığına başvurmak için yüksek lisans yapma zorunluluğu getirilmesini istediklerini belirtti: “Bu yüksek lisansın bu iş için özel olarak müfredatı belirlenmiş bir yüksek lisans olmasını talep ediyoruz. Bu yüksek lisansın mevcut enstitülerde değil, bu iş için özel olarak kurulacak Adli Çalışma Enstitülerinde verilmesini istiyoruz. Adli Çalışma Enstitülerinin bünyesinde kurulacağı üniversitelerin YÖK tarafından kapasitesine göre belirlenmesini talep ediyoruz. Bu yüksek lisans programına merkezi bir yarışma sınavı ile girilmeli. Kontenjanı YÖK tarafından Adalet Bakanlığı’na, Yargıtay’a, Danıştay’a, TBB’ye sorularak belirlenmeli. Bu yüksek lisansa yarışma sınavını kazanarak girenler, bir yıl uygulama ağırlıklı ders almalı. Her dersin sınavından geçtikten sonra tez yazmalılar. Tezi jüri önünde savunmalılar. Yüksek lisans tezini savunan öğrenciler mezun olmak için ÖSYM’nin açacağı merkezi bir baraj sınavına girmeliler.”
‘RÜTBELİ POLİSLERİN TEMELİ HUKUK OLMALI’
Yüksek lisans diplomasını alanların baroya staj için başvurup, 12 aylık oryantasyon eğitiminden sonra avukatlığa sınavsız kabul edilmesi gerektiğini savunan Feyzioğlu, şöyle devam etti: “Bakanlık kadro ilan etmiş, HSK sınav açmışsa, adaylar güvenilir, kayıt altına alınan mülakattan sonra hakim ya da savcı yardımcılığına kabul edilmeli. İki sene hakim, savcı yardımcılığı yapıldıktan sonra ikinci sene sonunda HSK’nın yapacağı sınavla kendi içinde hakimliğe geçilmeli. Böyle yapılırsa kalite muazzam artar. Herkesin çok kaliteli bir eğitimden birlikte geçtiğini düşündüğünüzde sistemin üç unsuru birbirini eşit görür. Birbirini eşit gördükleri zaman, polisin ve jandarmanın da onlara bakışı değişir. Çıkış da buradadır. Dört yıl Hukuk Fakültesini bitirip bu klasik alanlara girmek istemeyenlerin önemli bir bölümü, rütbeli polislik statüsüne alınmalı. Dolayısıyla rütbeli polis amirlerinin temeli hukuk olmalıdır. Hukuk mezununa polislik öğretmeliyiz.”