"Atatürk'ün ilk hastalığı dünya basınıyla duyulmaya başlandığı zaman, Atatürk'e dünyanın her yerinden, her dine, her kültüre sahip binlerce, onbinlerce mektup geldi.
Bunların arasında ev ilaçları tarif edenler, doktor ismi tavsiye edenler, hatta muska ve dua gönderenler dahi oldu.
Bir akşam bahçede otururken kendisine tercüme edilmiş bir mektup getirdiler.
Mektup Güney Amerika'nın ortalarında oturan bir rahibeden geliyordu.
İspanyolca olan bu mektubun metni aynen şöyleydi:
"Sizin yaşamanız lazımdır.
Sizin iyileşmeniz beşeriyet için lazımdır.
Onun için her akşam bu manastırdaki rahibeler Allah'tan size sıhhat temenni ediyorlar. Birçok hemşireler sizin sıhhatinizin iadesi için aylık oruç tutuyorlar."
Mektup birçok dualarla bitiyordu.
Yine böyle şayani dikkat mektuplardan birisi de Tirol dağlarında oturan bir ihtiyar Avustralyalı tarafından gönderilmişti. Gayet samimi bir ifade ile yazılan mektubun içinde ihtiyar Tirollu kendisinin de aynı hastalığa tutulduğunu anlatıyor ve bir kökle bu hastalığın geçtiğini bildirerek bir posta paketi halinde ona bu kökten bir miktar da göndermişti.
Bir büyük adamın hastalığı resmi şahsiyetleri ilgilendirebilir. Tanıyan resmi kişiliklerin mektup ve telgraflarına muhatap olabilir. Fakat bütün bir dünyanın en ücra köşelerinde ki insanlardan alınan bu samimi heyecanlı alaka, ancak Atatürk gibi ender adamlara nasip olabilir."
MÜNİR HAYRİ EGELİ (19031970)
Gazeteci, yazar, sinemacı, heykeltıraş.
Atatürk'ü en iyi tanıyan, yakınında olan,
Bu konuda birçok eseri bulunan yazarımız.
Atatürk hastalandığında, duyanlardan her dinden, her milletten insanlar üzüldü, ailesinden birisi hastalanmış gibi sahiplendi. Onbinlerce mektup gönderip tedavi yöntemleri tavsiye ettiler, muskalar yazıp gönderenler oldu.
Her dilden, her dinden dualar edilip Yaradan'dan şifa dilediler. Üzüntülerini paylaştılar.
Atatürk öldüğünde ise, tüm dünya ağladı.
Tarihin en büyük cenaze töreni yapıldı. Tüm dünya temsilcileri cenazesinin önünde eğildi.
Günlerce süren cenaze merasimi öyle kalabalık, öyle büyük izdiham oldu ki, 11 kişi ezilerek hayatını kaybetti.
Dünyada çok az kişi Atatürk'ün ölümüne sevindi.
Atatürk'ün ülkeden kovduğu işgalcilerin derin devletleri gizli gizli sevinip yeni planlarını yapmaya başladılar.
Bu plan 100 yıllık plandı. Bugün bu planlarının semeresini alıyorlar.
Türkiye'de Atatürk düşmanlığı yapmayı hızlandıranlar bunların eğittikleridir.
Ayasofya etrafında ellerinde pankartlarla dolaşıp "sıra 5816 nın kaldırılmasında " diye bekleşip, düşmanlara saldırmak yerine Atatürk'e daha fazla saldırabilmenin yasal hazırlığını bekleyen kitleler işte bunların eğittikleridir.
Türkiye' de uzun yıllardır eğitilerek yürütülen Atatürk düşmanlığı çalışmaları, sanıldığı gibi Müslüman dindarların bir başarısı değil, Türk ve Müslüman düşmanı İngiliz, İsrail, ABD ve Yunan derin devletlerinin başarılarıdır.
Oyuna getirilen muhafazakar halkım kime hizmet ettiğini bilsin.
KENAN ÖZEK