E. Tümamiral Cem Gürdeniz, Astana formatının Doğu Akdeniz’e taşınması çağrısında bulundu. Gürdeniz ilk adım oılarak Münsahır Ekonomik Alan (MEB) ilan edilmesi gerektiğine işaret etti. Eski Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Ümit Yalım da ‘Geç kalıyoruz’ uyarısında bulundu

ERCAN KÜÇÜK

Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, İstanbul Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Kulübü’nün (ADK) düzenlediği etkinlikte öğrencilerle bir araya geldi. “Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin Çıkarları” başlıklı programda konuşan Gürdeniz, mavi vatana sahip çıkılmasının önemini vurguladı.

“Osmanlı Devleti’ni parçalamak isteyenler hep denizden geldi. Emperyalizm denizden gelir, savunma denizden başlar” diyerek denizciliğin Türkiye’nin güvenliği için önemini vurgulayan Cem Gürdeniz, Atlantik sisteminin Türkleri denizcilikten uzak tutmaya çalıştığını söyledi. Türkiye’nin deniz ülkesi olduğunu ifade eden Gürdeniz, karacı devlet yapılanmasından denizci yapılanmaya geçilmesi gerektiğini söyledi. 1967’ye kadar gemilerin bakımlarını ABD’de yaptırırken şimdi dünyada kendi gemisini üreten 14 ülkeden biri olduğumuzu belirten Gürdeniz, “Hiçbir emperyal güç, Türkiye’yle savaşmayı göze alamaz” dedi. Gürdeniz şunları söyledi:

‘KIBRIS KAYBEDİLİRSE MAVİ VATAN KAYBEDİLİR’

“Türkiye’nin başında 2 önemli konu var; emperyalizmin kurmak istediği Kürdistan kuşağının denizlere açılması ve 100 bin kilometrekarelik Doğu Akdeniz alanının Türkiye’nin elinden alınması. Bu alan için cepheleşmeler oluştu. Doğu Akdeniz’de yaşanan süreç 1991’de başladı. Günümüzde yaşananlar bu sürecin beşinci safhasıdır. KKTC’deki ordumuz ikinci donanmamızdır. KKTC, Türkiye’nin deniz ulaştırma rotalarını kontrol etmektedir. Kıbrıs’ın kuzeyindeki bağımsız Türk varlığı Ege’deki deniz jeopolitiği dengesizliğini önleyen en önemli kazanımdır. Kıbrıs kaybedilirse adadaki askeri varlık kaybedilir. Doğu Akdeniz kaybedilir, Mavi Vatan kaybedilir. Kıbrıs’ın kaybedilmesi Güneydoğu Anadolu’da bölücü ve ayrılıkçı hareketlere doping etkisi yapar, Anadolu’nun güneyden kuşatılmasını kabullenmektir. Nükleer silahlar ve denizaltılar caydırıcıdır. Bizim en önemli gücümüz deniz altılarımız. Kimse bu yüzden Türk Deniz Kuvvetleri ile savaşı göze alamaz. Türkiye bu savunma sanayisiyle, jeopolitik konumuyla son sözü söyler. Montrö Sözleşmesi, Karadeniz’in de güvenliğini sağlayan bir anlaşmadır. Montrö’nün M’sine bile dokunulamaz. Mavi vatana sahip çıkacağız.”

RUSYA VE ÇİN’LE İŞBİRLİĞİ GELİŞTİRİLMELİ

Cem Gürdeniz, programda Aydınlık’ın sorularını da yanıtladı. Cenevre grubunun Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin aleyhinde çalışan grubun üyelerini içerdiğini belirten Gürdeniz, Türkiye’nin Suriye krizinin çözümü için içinde bulunduğu Astana grubunun yarattığı siyasi ve psikolojik etkinin Doğu Akdeniz’e taşınması gerektiğini ve bu kapsamda öncelikle Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) ilan edilmesi gerektiğini söyledi. Gürdeniz şöyle devam etti: “Suriye Devlet Başkanı Esad’la diplomatik ilişkiler tesis edilmeli ve MEB sınırlaması müzakereleri başlatılmalıdır. Bu kapsamda KKTC ile adanın batı tarafındaki MEB sınırı müzakere edilmeli ve ilan edilmelidir. Ayrıca Çin ve Rusya’yla her alanda işbirliği geliştirilerek bu işbirliğinin Doğu Akdeniz’e yansıması sağlanmalıdır. Türkiye aleyhindeki cephe Türkiye aleyhtarlığını her geçen gün artarak siyasi cepheden askeri cepheye taşımaktadır. Bu baskıya her alanda dur denme zamanı gelmiştir.


Aydınlık