Türkiye'nin üretim ortaklarından biri olduğu F35 Müşterek Taarruz Uçağı Programı’ndan çıkarılması, kısa vadede envanterimize girebilecek alternatif savaş uçaklarını gündeme getirdi. Rusya’nın ürettiği son beşinci nesil uçak olan Su57’ler ise en büyük adaylar arasında. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da önceki gün Moskova’daki MAKS2019 Fuarı’na giderek Su57’leri incelemesi, Türkiye’nin S400’den sonra ikinci Rus hamlesini yapabileceği şeklinde değerlendirildi. Ruslar Türkiye’ye Milli Muharip Uçağı’nın üretiminde ortaklık teklif ederken, Türkiye’nin de Su57’lere parça göndermek istediği öğrenildi. Böylece müzakere süreci resmi olarak başlarken, ABD’nin de Türkiye’yi bir şekilde F35’lere döndürmek için yeni hamleler yapabileceği değerlendiriliyor.
SU57’LER SERİ ÜRETİME BAŞLADI
Rus Hava Kuvvetleri’nin en gelişmiş savaş uçağı olan Su57’ler için seri imalat süreci de başladı. Beşinci nesil olarak adlandırılan uçaktan ilk etapta Rus Hava Kuvvetleri için 76 adet imal edilecek. Plana göre bu yıl iki uçağın imalat hattından çıkartılıp teslimat sürecinin tamamlanması hedefleniyor. Rusya üretim hızını iki yıl içinde yükseltmeyi öngörüyor. 76 uçaklık paketin 2028’e kadar teslimatı öngörülüyor.
EN BÜYÜK KOZU MALİYETİ
Rus Su57’nin en büyük avantajı fiyatının çok uygun olması. Bu da bütçesi kısıtlı ülkeler için cazip bir nokta olarak öne çıkıyor. Bir F22 uçağının fiyatı 140150 milyon dolar, F35 uçağının fiyatı ise 90122 milyon dolar aralığında değişirken, Su57’nin satış fiyatı 5054 milyon dolar.
ÇİFT MOTOR AVANTAJI
F35 uçaklarının sahip olduğu yüksek teknoloji bir radar, motor ve NCW özelliklerinin yanında, tek motorlu imal edilmiş olması sebebiyle bir muharip uçakta olması istenen uçuş performansının diğer çift motorlu beşinci nesil (stealth) uçaklara göre çok düşük olduğu biliniyor. F35’in uçuş performansının düşük olduğu sahalar şunlar: A) Uçak tek motorlu olduğundan, diğer beşinci nesil çift motorlu uçaklara kıyasla harekât yarıçapı daha kısa. B) Taşıdığı silah yükleri, diğer çift motorlu uçaklara kıyasla oldukça az. C) Sürati, dönüş yarıçapı, çekilen G miktarı, akselerasyonu ve tırmanış sürati düşük. F35’ler için stratejik bir hata olarak değerlendirilen bu tek motor tercihi, Su57’lerde tekrarlanmamış. Hava Kuvvetlerimizin almayı planladığı F35A modelinin harekât yarıçapı 584 deniz mili iken, çift motorlu imal edilen vir Rus Sukhoi Su57 uçağının harekât yarıçapı 1000 deniz miline kadar ulaşıyor.
PEKİ TÜRKİYE’NİN UÇAK İHTİYACI VAR MI?
Türkiye’nin Milli Muharip Uçağı TFX’in ilk uçuşunu 2025 yılında yapması planlanıyor. 2030 ylından itibaren kademeli olarak envanterden çıkacak olan F16’ların yerini doldurması için de hummalı bir çalışma yürüyor.
Emekli Hava Pilot Tümgeneral İrfan Sarp, bir ara uçak ihtiyacına ilişkin şunları söylüyor:
“Milli Muharip Uçağı (MMU)’nın savaş filolarımıza katılacağı tarihte gecikmeler olursa, ABD dışında yabancı bir ülkenin savaş uçağının alınması konusunda görüşler ileri sürülmektedir. Bu namzet uçaklar arasında Rus Su35 ve Su57, İsveç JAS 39 Gripen, Fransız Rafale ve Avrupa ortak yapımı Eurofighter modellerinin ismi geçmektedir. F16 Block 30’ların dışındaki Block 40 ve Block 50 tipleriyle daha uzun süre görev yapılabileceğini farz edersek, MMU’lar envantere girinceye kadar muharip uçak ihtiyacımızın F16’larla karşılanabileceğini düşünüyorum. Yunan Hava Kuvvetleri’nin uyguladığı Viper Block 70 uygulamasının bizim F16C/D Block 40 ve Block 50 uçaklarına da uygulanması planlanabilecektir. Tabii ayrıca F4E 2020 uçaklarımızın da belirli bir süre görevde tutulabileceği dikkate alınmalıdır. MMU filolarımızın hizmete gireceği tarihin zaman alacağı dikkate alınarak Türkiye’de kendi tesislerimizde imal edilmekte olan Silahlı HÜRKUŞC, tasarım çalışmaları süren ve silahlı modelinin de yapılacak HÜRJET ve Silahlı İnsansız Hava Araçları’ndan (SİHA) yeterli sayıda üretilebilir ve bunlar ihtiyaç duyulduğunda taarruzi görevlerde kullanılabilir"
‘HAYATİ İHTİYAÇ DEĞİL’
Emekli Hava Pilot Tümgeneral Beyazıt Karataş da alternatif bir uçak arayışı yerine Milli Muharip Uçağa odaklanılması gerektiğini vurguluyor: “Türkiye’deki herkes bir anda Su’cu oldu. Bu konuda ikaz ediyorum. Alternatif bir uçak arayışı, Milli Muharip Uçağımızın yapımıyla ilgili bir gevşemeye yol açabilir. Bu da üretim sürecini bitirir. Türkiye’nin odaklanması gereken konu Milli Muharip Uçağı’nın tamamlanmasıdır. Türkiye’deki her alım acil alım olarak söylenir. Fakat şu an için böyle bir hayati ihtiyaç yok. Zaten Su57’leri bugün alsanız entegrasyon süreci 710 yıl arasında sürecektir. Ayrıca Su57 alırsak bu sefer Rusya’ya bağımlılık Hava Kuvvetleri açısından yüzde 100 olur. Çünkü beşinci nesil uçaklar uçan bilgisayarlardır. Nereden alırsanız alın, o uçağa hakim olamazsınız. Bunun için kendi yazılımınıza sahip olmanız lazım. MMU/TFX bu yüzden önemli.”
SAVUNMA SANAYİ BAŞKANI: KENDİ MOTORUMUZU YAPACAĞIZ
Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir, daha önce katıldığı bir programda Milli Muharip Uçağı’nın üretim sürecine ilişkin şu mesajları vermişti: “Projenin her ay gözden geçirme toplantılarını yapıyoruz. Arkadaşlara kesin talimatlarımız, bu süreci daha da hızlandırmak ile ilgili her türlü tedbiri almak yönünde. Bizim hayallerimiz büyük olmalı ve başkalarının yaptığı insan yapısı bir şey varsa biz daha iyisini yaparız. 2023 yılında uçağın şekli şemali ortaya çıkmış, motoru entegre edilmiş halde göreceğiz, yer testleri devam edecek. İlk uçuşu 20252026 yılına çekmeye çalışıyoruz. “Savaş uçağımızın motorunun milli motor olmasını önemsiyoruz. Kendi motorumuzu üretmemizin yolu kendi bilgi ve tecrübemizle üretmek. Eskişehir’de geçen yıl açtığımız malzeme test laboratuvarımız oldu. Motorun kalbi malzeme. Eğer bu şekilde yüksek sıcaklıklara dayanacak malzemeler ile çeşitli malzemeleri bilmezseniz bu işte yol alamazsınız ve bu tür malzemelerin özelliklerinin de bilgilerini hiç kimse size vermez. Bu açıdan kolları sıvadık ve bir yerden başladık. Sıfırdan bazı testleri yapmak üzere bu yolculuğa çıktık. Malzeme testlerini yapacağız, üretim metotlarını gündeme getireceğiz.”
Aydınlık