AKP’li bazı yazarlar da geçen aylarda “stratejik ortak” dedikleri Rusya’yı şimdi düşman konumuna koyarak, NATO ve ABD güzellemelerine başlamıştı.
Sabah yazarı Salih Tuna, NATO’nun zamanlaması manidar kampanyasına dikkat çekti ve kendi mahallesini eleştirdi.
Tuna’nın yazısının satır başları şöyle:
“Geçenlerde NATO’nun resmi Twitter hesabından “Türkiye NATO’dur” sloganıyla Türkçe bir video yayımlandı.
Etiket mi? “We are NATO”
Yani, “Biz NATO’yuz”
Evet bildiniz, Abdullah Gül’e heves ettim. Aynı anda Davutoğlu yandaşlığı da yapan 3 AKP’li yandaşına verdiği röportajda “Soft power, yani yumuşak güç” demişti hani. Hatta bununla da yetinmemişti: “Out of question, yani ‘söz konusu değil’ dedim.”
Peki biz NATO muyuz gerçekten?
Kâğıt üzerinde öyleyiz, kimsecikler aksini iddia etmiyor zaten.
Ya fiiliyatta?
Söz konusu videoya bakacak olursak, NATO’da kararları birlikte alıyormuşuz. Birlikte daha güçlüymüşüz ve daha güvendeymişiz. Vatandaşlarımız için barış ve istikrarın sağlanmasına kendimizi adamış durumdaymışız.
Bitmedi…
NATO ortağı ülkeleri aktif şekilde desteklemekteymiş. Türkiye de NATO’nun en aktif üyelerinden biriymiş!
Natotürkçüler ve “Amerikancı muhafazakarlar” mahut videoya bakıp gönüllerini ferah tutabilirler.
S – 400 almamızdan kaygılandığını açıklayan Abdullah Gül de müsterih olabilir
Zira bu da “paradigmadan kopuşa” mündemiçtir.
Sinsi’nin “Siyasal İslam’ın çöktüğünü mü düşünüyorsunuz?” sorusuna, “Öyle, tüm dünyada. Biz bunu görüp paradigmadan kopuşu gerçekleştirmiştik, ama sürdürülemedi…” cevabını vermişti.
Ee tabi “Paradigmadan kopuşu gerçekleştirmiştik” diyecek, lafın düzünü edip de “Milli Görüş gömleğini çıkarttık ama sürdürülemedi” diyecek değildi ya.
Yoksa Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu’yla gündüz gözüyle kol kola girip yarenlik etmek biraz ayıp olurdu.
Diyeceksiniz ki, “Karamollaoğlu’nun da gizli gizli paradigmadan kopuşu gerçekleştirmediği ne malum?”
Orasını bilemem.
Bizim bildiğimiz şudur:
Paradigmadan kopunca varacağın yer 6. Filoya selam duran “Amerikancı muhafazakarlıktır.”
Ki, utanç vericidir.
Yazık ki yazık 6. Filo’yu denize döken anti emperyalist solun yerinde yeller esiyor
O kadar ki, müstevli yandaşı günümüz solcuları (özellikle de Kavala’nın solcuları) “paradigmadan kopuşu gerçekleştiren” muhafazakarların “çatı adayı” yapılmasına bile itirazları yok.
Gelgelelim…
“We are NATO” etiketli video gerçek Atatürkçülerin ve “paradigmadan kopmayan” muhafazakarların aklına, Gazi Paşa ve Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ı düşman tablosunda gösteren Norveç’teki NATO tatbikatını getirmiştir.
Süleymaniye’de 11 Mehmetçiğin başına çuval geçiren ABD işgal güçlerini de hiçbir yurtsever unutmamıştır.
Ben de Kıbrıs çıkarmasını dün gibi hatırlarım. Anında ABD ambargosuna maruz kalmıştık da Ecevit, Diyojen’den mülhem, “Gölge etmeyin başka ihsan istemeyiz” demişti
Bu aziz milletin hiçbir zaman unutmayacağı iki şey daha var:
Birincisi, 15 Temmuz işgal girişimi NATO ülkesi başkentlerinde zevkle izlendi. Dahası, Joe Biden, “Bilgisayar oyunu sanmıştık” diye dalga geçmişti.
Firar eden gladyo mensuplarını NATO himaye etti. Zaten FETÖ elebaşına da ABD yardım ve yataklık yapmaya devam ediyor hâlâ.
İkincisi de şudur:
Mehmetçiğe kurşun sıkan terör örgütüne NATO’nun “ülü’l emri” ABD, binlerce TIR silah verdi.
Serlevhamızda “Türkiye NATO mudur?” sormuştuk.
Cevap verelim:
Evet öyledir, lakin hep sırtından hançerlenen NATO ülkesidir.”