Partililerin binaya girmeye başlamasıyla aileler, Kur'an okuyp dua ettikleri çadırdan çıkarak 'Kahrolsun HDP' sloganları attı. Bu sırada partililerle aileler arasında gerginlik çıktı. İl binasına girmek isteyen aileleri polis engelledi.

EVİNE ATEŞ DÜŞENLER HDP'Yİ ANLATIYOR

Bunların (HDP) aracılığı olmazsa, hiçbir çocuk gitmez.

HDP binaları Kandil'in ana merkezleridir.

Benim oğlumu HDP aldı PKK'ya verdi.

Kürt halkını burada ezdiler. Evlatlarını götürdüler kendileri keyiflerinde.

Kızım 13 yaşındaydı. Benim kızımın elini kolunu bağlayarak zorla dağa kaçırdılar.

Kimin çocuğunu nasıl kandıralım götürelim. Kimin evine ateş düşürelim onun derdindeler.

ZENGİN DEĞİL GARİBAN ÇOCUKLARI...

Benimki gibi gariban çocukları götürdüler. Hiçbir zengin çocuğu orada değil.

Ne için buradayız. Çünkü evlatlarımız HDP binasından götürüldü. HDP tarafından götürüldü.

Biz evlatlarımızı HDP'den, PKK'dan istiyoruz.

"YA ÇOCUKLARIMIZ YA DA BURADA ÖLECEĞİZ"

2015 yılında kaçırılan oğlu Özkan için HDP il binası önünde oturma eylemini sürdüren Süleyman Aydın, HDP'lilerin 15 yaşındaki çocuğunun kandırıp zorla dağa götürdüğünü ifade ederek, "HDP milletvekilleri buradaki Kürt ailelerine sahip çıkmadılar. İlk gün bunu biliyorduk. HDP milletvekilleri Kürtlerin temsilcisi değildir. Kürtleri kullanıyorlar. 40 yıldır Kürtleri kullanıyorlar. HDP milletvekilleri kendi çocuklarını Avrupa'ya gönderiyor, bizim çocuklarımızı da Kandil'de ölüme mahkum ediyorlar. Yani bunlarda hiç vicdan yoktur.

SOYLU ONLARI (HDP'Lİ VEKİLLER), MECLİS'TE YERİN DİBİNE SOKTU

Allah İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'da razı olsun. Onları Meclis'te yerin dibine soktu. Kürt ailelere yine de devletimiz sahip çıktı. Bizim çocuklarımız için devletimiz uğraşıyor. Biz de sonuna kadar burada eylemimizi sürdüreceğiz. HDP'nin iç yüzünü artık herkes görsün. Biz eylemde kararlıyız. Ya çocuklarımız ya da biz burada öleceğiz" diye konuştu.