CEM KARACA NERELİDİR?
Kendisini “Anadolu rock ozanı” olarak tanımlayan Karaca, asıl adı Irma Felekyan olan Ermeni asıllı opera ve tiyatro sanatçısı Toto Karaca ile tiyatro sanatçısı Azeri Mehmet İbrahim Karaca’nın çocuğu olarak, 5 Nisan 1945’te İstanbul’da dünyaya geldi.
CEM KARACA'NIN OKUL HAYATI VE SANATLA TANIŞMASI
Muhtar Cem” adı verilen Karaca, yeteneğini fark eden annesi sayesinde henüz 6 yaşındayken müzik eğitimine başladı. 67 Eylül olayları, tüm azınlık yurttaşları olduğu gibi TotoMehmet Karaca’nın Bakırköy’deki evinde de derinden hissedildi. Olaylar durulduktan sonra Cem Karaca, Robert Koleji’ne kaydoldu.
“Sahne tozunu” küçük yaşlarda yutmasına karşılık Cem Karaca, doktor ya da mühendis olmayı istedi. “Suadiyeli Nesrin” olarak hatırladığı bir genç kızı etkilemek için sokak ortasında söylediği şarkı, müzik kariyerinin başlangıcı oldu.
MÜZİK HAYATI
1962'ye girerken Beyoğlu Spor Kulübü'nde arkadaşlarının isteği üzerine şarkı söyledi. Arkadaşları ile sahne alan Karaca, daha sonra grup kurmaya karar verdi. Gruba o dönemin ünlü sanatçılarından İlham Gencer destek oldu.
Cem Karaca'nin ilk grubu 1963'te Dinamikler oldu. Seslendirme sanatçısı Fikri Çöze'nin jübile konserinde performans sergilediler. Babası hâlâ Karaca'nın müzik yapmasına karşıydı. Hatta adam tutup konserlerde onu yuhalatmıştı ancak Karaca bunlara rağmen müziği bırakmadı. Grup olarak Elvis Presley gibi ünlü rock and roll sanatçılarının klasiklerini yorumluyorlardı. 1963'ün sonunda grup dağıldı.
Kısa bir süre "Cem Karaca ve Bekledikleriniz" adlı bir grupta çaldı. Bu gruptan kısa bir süre sonra ise Gökçen Kaynatan'ın orkestrasında çaldı ancak bu beraberlik de uzun sürmedi. Aynı sene "Cem Karaca ve Jaguarlar" kuruldu. 1965'te Altın Mikrofon yarışmasına başvurdular ancak ön elemeyi geçemediler. Karaca, 1965'te ilk evliliğini tiyatro sanatçısı Semra Özgür ile yaptı.
Evlendikten 3 gün sonra Karaca, askere gitti. Askerliğine 1965 Kasım'ında Antakya 121. Jandarma Er Eğitim Alayı'nda başladı. Bu dönemde Karaca, Anadolu kültürünü tanımaya başladı. Türk ozanlarından Aşık Mahzuni Şerif ile tanıştı.
APAŞLAR GRUBU
Cem Karaca, askerlik sonrası Şubat 1967'de gitarist Mehmet Soyarslan'ın kurduğu Apaşlar grubu ile tanıştı. Apaşlar daha önceleri batı tarzı müzik yapmaktaydı ancak Karaca ile tanıştıktan sonra müzik daha doğuya döndü. Karaca, grup ile birlikte Altın Mikrofon 1967'ye katıldı. Yarışmaya katıldıkları Emrah şarkısı Erzurumlu Emrah'ın şiirine yapılmış bir Karaca bestesiydi.
Yarışmada Karaca'nın grubu ikinci oldu ancak birinci olan gruptan daha çok ilgi gördüler.
Cem Karaca ve Apaşlar, 1968'de Almanya'ya gidip Ferdy Klein Orkestrası ile 45'likler kaydetti. Bu dönemde Soyarslan şarkısı "Resimdeki Gözyaşları", Karaca'nın Emrah'tan sonraki ikinci hit parçası oldu.
Bu plak sonrası büyük bir Türkiye turnesi oldu. Ayrıca Almanya'da konserler devam etti. Ayrıca yurtdışına açılmak için İngilizce bir 45'lik kaydedildi.
Bunlar Resimdeki Gözyaşları ve Emrah'ın İngilizce versiyonlarıydı. Bu dönemde Cem Karaca, tiyatro sanatçısı Meriç Başaran ile evlendi. Sene sonunda Milliyet'in 1968'in "En Sevilen Erkek Şarkıcıları" anketinde 4. oldu. "Yılın Melodileri" anketinde ise Resimdeki Gözyaşları Türkçe şarkılar arasında 3. oldu. Türkçe ve yabancılar karışık listede ise Resimdeki Gözyaşları dokuzuncu, Cem Karaca bestesi "Ümit Tarlaları" ise 24. oldu.
1969'da grup içinde fikir farklılıkları olmaya başladı. Cem Karaca, daha siyasi müziğe kaymak isterken, Soyarslan bu değişime karşıydı. "Bu Son Olsun / Felek Beni" plağından sonra grup dağıldı. Aynı yıl Cem Karaca, Bunalım grubunun prodüktörlüğünü ve menejerliğini yapmaya başladı. İlk 45'likleri "Taş Var Köpek Yok/Yeter Artık Kadın" şarkılarının ikisinin de söz ve bestesinde Cem Karaca'nın da adı geçmektedir. Bu 45'likten sonra bu işi bırakan Karaca, grubun bateristi Hüseyin Sultanoğlu'nu kendi grubu Kardaşlar'a almıştır.
KARDAŞLAR GRUBU
Apaşlar dönemi bittikten sonra grup müziğine devam etmek isteyen Karaca, Apaşlar'ın bas gitaristi Seyhan Karabay ile Kardaşlar grubunu kurdu. 1970'in başında grup üyelerinde birçok değişiklikler oldu. Grup üyeleri sabitlendikten sonra, Almanya'da kayıt yapmaya karar verdiler ancak çıkan bir salgın yüzünden, Karaca ve Kardaşlar birlikte Almanya'ya gidemedi. Bu yüzden Cem Karaca, tek başına Köln'e gitti.
Apaşlar sonrası yaşadığı müzikal aradan sonra burada kendi besteleri ve Anadolu türkülerini yine Ferdy Klein orkestrası ile kaydetti. 4 tane 45'lik yayınlandı. Amacı maddi sıkıntı yaşamadan çalışmalar yapmaktı.
1970 Kasım'ında ise Karaca ve Kardaşlar "Dadaloğlu/Kalender" 45'liğini yayınladı. "Dadaloğlu", Karaca'nın bir başka hit şarkısı oldu. Bu türkü ayrıca Karaca'nın sola doğru kayışının da bir gösteresi olmuştu.
Mart 1971'de Karaca'nın Trabzon'da verdiği bir konserde patlayan 3 bomba ile 30 kişi yaralandı. Aynı yıl Rum piskopos III. Makarios, Kıbrıs Fuarı'nda Türk pavyonunu gezerken, Dadaloğlu şarkısı çalınmıştı. 1971'de Cem Karaca ve Kardaşlar 4 tane 45'lik çıkardı.
Cem Karaca, aynı yıl tiyatro müziği çalışması da yaptı. Ben Jonson'un yazdığı Ülkü Tamer'in Türkçeleştirdiği Püsküllü Moruk oyununun müziklerini Cem Karaca besteledi ve Kardaşlar ile kaydetti. Grup, şarkıları kaydetti ve tiyatro oyuncularına örnek olsun diye Cem Karaca ve annesi Toto Karaca tarafından şarkıları okundu.
Bu tiyatro oyunu çok tutmadı ve kısa süre sonra gösterimden kalktı. Cem Karaca ve Kardaşlar'ın kaydettiği şarkılar ise 2007'de yayınlandı.
1972'ye Cem Karaca ödülle başladı. Hey Dergisi tarafından "1971'in en iyi erkek şarkıcısı" seçildi ve Hey'in turnesine katıldı. Ancak Kardaşlar gitaristi Seyhan Karabay ile anlaşmazlıklar baş gösterdi ve Karaca, Kardaşlar ile yollarını ayırdı.
Bu sırada eşi benzeri görülmemiş bir değiştokuş meydana geldi. Cem Karaca, Kardaşlar'dan ayrılıp Anadolu Rock'ın güçlü sesi Moğollar'la birleşirken Kardaşlar da Moğollar'la anlaşamayan Ersen Dinleten'i gruplarına dahil etti.
MOĞOLLAR GRUBU
Cem Karaca ve Moğollar, birleştikten bir ay sonra Kasım 1972'de Hey dergisi için verdikleri konserde ilk kez sahne aldılar. Yıl sonunda Milliyet'in anketinde Cem Karaca, en iyi erkek şarkıcılar listesinde 2. oldu, Moğollar ise en iyi yerli topluluk seçildi.
Hey Dergisi'nde ise ikisi de kendi dallarında 1. seçildiler.
1973'te "Obur Dünya / El Çek Tabip" 45'liği yayınlandı. Ancak grubun asıl başarısı 1974'ün başında kaydedilen "Namus Belası" şarkısı ile kazanıldı. Şarkı çok popüler oldu, öyküsü Hey dergisinde çizgi roman olarak yayınlandı.
Ancak bu plak sonrası Cahit Berkay çalışmalarını Fransa'da devam ettirmeye karar verince Cem Karaca ve Moğollar yollarını ayırdı.
DERVİŞAN GRUBU
Moğollar'dan ayrılan Cem Karaca, önce Fransa'ya gitmeyen Moğollar elemanları Mithat Danışan ve Turhan Yükseler ile "Karasaban" grubunu kurdu ama uzun ömürlü olmadı. Mart 1974'te Dervişan grubunu kurdu. Grup ilk konserlerinden birini Kıbrıs harekâtından sonra Hava Kuvvetleri'ne yardım konserinde verdi.
Şubat 1975'te Cem Karaca'nın en önemli eserlerinden biri olan "Tamirci Çırağı" yayınlandı. Bu şarkıdaki "İşçisin sen, işçi kal" söylemi Cem Karaca'nın siyasi duruşunu da ilk kez bu kadar açık gösteriyordu. 1975'in sonunda "Mutlaka Yavrum/Kavga" 45'liği yayınlandı. 45'liğin ilk şarkısı Mutlaka Yavrum, Filistin Kurtuluş Örgütü için hazırlanmıştı ve 2 farklı Türkçe versiyonunun dışında piyasaya yayınlanmamış İngilizce ve Arapça versiyonları da vardı.
1976'nın başında TRT'de yayınlanacak olan "Kavga" şarkısı son anda nedeni açıklanmayan bir sebepten dolayı programdan çıkarıldı. Aynı yıl Cem Karaca, Hey dergisi tarafından bir kez daha en iyi erkek şarkıcı olarak seçildi.
1977'de Cem Karaca, artan siyasi gerginlikle birlikte, gitgide daha önemli bir figür oluyordu. Aydın'da verdikleri bir konserde CHP İl Başkanı aşırı solcular tarafından dövüldü.
Urfa'da verilen bir konserden sonra Dervişan gitaristi Taner Öngür ve bateristi Sefa Ulaştır saldırıya uğradı. Öngür daha sonra bu nedenlerle gruptan ayrıldı. Cem Karaca bu sene tamamı yeni şarkılardan oluşan ilk uzunçaları Yoksulluk Kader Olamaz'ı yayınladı.
Bu albümde Karaca besteleri dışında, ünlü şairlerin şiirleri de bulunmaktaydı. Cem Karaca ve Dervişan, 1978'in başında 1 Mayıs plağından sonra yollarını ayırdılar.
EDİRDAHAN GRUBU
Cem Karaca, Dervişan sonrası çoğu Kurtalan Ekspres'ten olmak üzere bir müzik grubu kurdu. Adını da Türkiye'nin iki ucu olan Edirne ve Ardahan'dan esinlenerek Edirdahan koydu. Ancak grup 20 gün sonra Kurtalan Ekspres elemanlarının eski gruplarına dönmesiyle eleman değişikliğine uğradı. 1978'de Cem Karaca, Edirdahan ile kaydettiği ilk ve son teklisi Safinaz'ı yayınladı.
Bu plak Türkiye'de daha önce hiç görülmemiş olan 18 dakikalık bir rock operaydı. Safinaz adlı bir kızın kötü yola düşmesini anlatıyordu. Teklinin diğer şarkıları da Ahmed Arif ve Nazım Hikmet şiirlerinin besteleriydi. Cem Karaca, 1979'da Londra'daki dünyaca ünlü Rainbow Arena'da konser verme başarısı gösterdi.
1979'da grup dağıldı, Cem Karaca da uzun yıllar sonra ilk kez yanında bir grup olmadan solo olarak çalışmaya başladı.
12 EYLÜL FAŞİZMİ İLE İMTİHANI
Cem Karaca, 1971’de müzik çalışmaları için Kardaşlar grubuyla Almanya’ya gitti. Plak çalışmalarını tamamlamak üzereyken 12 Mart 1971 Muhtırası yayınlandı. “Oy gülüm oy” plağının toplatılması kararı alınınca Almanya’da bir süre daha kalan Cem Karaca ve grubu, daha sonra yurda döndü.
Müzik yolculuğuna Moğollar’la devam eden Cem Karaca, 1974’te “Namus Belası” ve “Gurbet” şarkılarının olduğu bir 45’lik çıkardı. “Namus Belası”, ilk günden itibaren listelerin en üst sırasında yer aldı.
Bu başarıya rağmen Cem Karaca, Moğollar’la vedalaşıp, Kardaşlar grubundan ayrılan Ünol Büyükgönenç’i birlikte çalışmaya ikna ederek Dervişan’ı kurdu. Cem Karaca ve Dervişan, müzikte Progressive Rock’a yaklaşırken “Tamirci çırağı”, “Kavga”, “Parka”, “İhtarname”, “Yoksulluk kader olamaz”, “İşçi Marşı”, “Maden ocağının dibinde” gibi şarkılara imza attı. Sarper Özsan’ın bir tiyatro oyunu için bestelediği “1 Mayıs Marşı”nı seslendiren Cem Karaca’ya bu plak nedeniyle dava açıldı.
Dervişan ile yolları ayrılan ve bir süre tedavi için yurt dışında bulunan Barış Manço’nun kurduğu Kurtalan Ekspres’le de çalışan Cem Karaca, “Edirne’den Ardahan’a” söyleminden esinlenerek ismini verdiği “Edirdahan” grubunu kurdu. Karaca ve Edirdahan, 1978’de “rock opera” olarak nitelendirilen “Safinaz” albümünü çıkardı.
CEM KARACA'NIN ALMANYA YILLARI
12 Eylül darbesi sonrası Sıkıyönetim Mahkemesi tarafından Melike Demirağ, Selda Bağcan, Şanar Yurdatapan ve Sema Poyraz ile birlikte Cem Karaca da yurda çağrıldı. 13 Mart 1981'e kadar süre tanındı. Bonn'da yaşayan Cem Karaca, yurda dönmek için ek süre istedi.
15 Temmuz 1982'ye kadar Cem Karaca'nın süresi uzatıldı ancak Karaca, Türkiye'ye dönmeyeceğini belirtti ve süresi dolduktan sonra ise 6 Ocak 1983'te Yılmaz Güney ile aynı gün Türk vatandaşlığından çıkarıldı.
Cem Karaca, bir yandan da müzik hayatına devam etti. Almanya'daki müzisyen arkadaşı Fehiman Uğurdemir ile birlikte 1982'de Bekle Beni albümünü yayınladı. Bu albümdeki "Oğluma", "Alamanya Berbadı" ve "Bekle Beni" gibi şarkılar Karaca'nın ülkesine duyduğu özlemi göstermekteydi.
Bu albüm Karaca'nın vatandaşlıktan çıkarıldığı için medyada yer alamamasından dolayı çok fazla bilinmedi.
1984'te ise bir şarkısı dışında tüm şarkıları Almanca olan Die Kanaken albümünü yayınladı. Bu albüm Alman oyun yazarları Henry Böseke ve Martin Burkert tarafından göçmen Türkler'in Almanya'da yaşadıkları zorlukları anlatmaktaydı.
Ayrıca albüm bir tiyatro oyununa da çevrildi. Karaca, albüm yayınlandıktan sonra Alman televizyonlarında albümün adı olan Die Kanaken olarak sahne aldı ve albümü tanıttı.
TÜRKİYE'YE DÖNÜŞÜ VE SONRASI
1985'te Karaca, arkadaşı Mehmet Barı aracılığıyla Başbakan Turgut Özal ile görüşerek, ülkeye geri dönme isteğini bildirdi ve Münih'e gelen Özal ile konuştu. Özal'ın olumlu yanıt vermesi ile hukuki işlemler başlatıldı.
Yıl sonunda vatandaşlıktan çıkarılmasına sebep olan davadan beraat etti. 1987'de de hakkında verilen gıyabi tutuklama kararı kaldırıldı. 29 Haziran 1987'de Cem Karaca, Türkiye'ye döndü.
Aynı yıl Merhaba Gençler ve Her Zaman Genç Kalanlar albümünü çıkardı. Bu albüm o senenin en çok satan albümlerinden biri oldu. 1988'de bu albümü Töre takip etti. Bu albüm sonrası Cem Karaca, yasaklı olduğu TRT ekranlarına da çıkmaya başladı.
1990'LAR
Cem Karaca, arkadaşı Uğur Dikmen ve Cahit Berkay ile müzikal ortaklık kurarak Yiyin Efendiler albümünü yayınladı. Bu albümdeki "Oh be" şarkısında, kendisini "dönek" diye adlandıranlara cevap olarak "Ben döneksem döndüm diye memleketime / Döndüm baba döndüm işte oh be" diyerek cevap verdi. 21 Temmuz 1990'da sözlerini kendi yazıp, bestesini Cahit Berkay'ın yaptığı Kahya Yahya şarkısı ile Altın Güvercin en iyi şarkı ödülünü kazandı. Bu dönemde Sosyaldemokrat Halkçı Parti için konserlere çıktı.
Karaca, 1992'de UNICEF için hazırlanan ve İbrahim Tatlıses, Ajda Pekkan, Muazzez Abacı, Leman Sam, Fatih Erkoç gibi ünlü isimler korosunun seslendirdiği "Sev Dünyayı" şarkısının sözlerini yazdı ve koroda da yer aldı. 22 Temmuz 1992'de annesi Toto Karaca hayatını kaybetti. Yılın sonlarına doğru Dikmen ve Berkay ile ikinci çalışması olan Nerde Kalmıştık? albümünü yayınladı. "Raptiye Rap Rap" ve "Islak Islak" besteleri ile büyük başarı yakaladı.
Bu albümden sonra Cem Karaca, bir süre müzikle aktif olarak ilgilenmedi. 1994'te TRT'de Raptiye adlı programı sundu. 1995'te ise Flash TV'de Cem Karaca Show'u, 1996'da aynı kanalda "Efendime Söyleyeyim" programını yaptı. 95'te bir sanatçı grubu ile BosnaHersek'e gidip, savaş sonrası zor durumda olan Bosnalılara destek verdi.
Sanatçının müziğe geri dönüşü 1997'nin sonunda vizyona giren Ağır Roman ile oldu. Filmin yapımcısı, eski Apaşlar gitaristi ve Karaca'nın dostu Mehmet Soyarslan'nın yazdığı, 1968'de Cem Karaca'ya ün getiren "Resimdeki Gözyaşları"nı, Karaca film için yeniden kaydetti. Filmin ana müziği olan parça, Karaca'yı tekrar müzik piyasasına soktu. Eski plak şirketi, izinsiz olarak "The Best of Cem Karaca" serisini piyasaya sürdü.
1999'da Türk rock müziğinin duayenleri olan Cahit Berkay, Engin Yörükoğlu, Ahmet Güvenç ve Uğur Dikmen'in desteğiyle "Bindik Bir Alamete..." isimli albümünü çıkardı.
2000'de Cem Karaca'nın da rol aldığı Kahpe Bizans'ın müziklerinin bazılarını seslendirdi. Bu filmin de yapımcısı olan Soyarslan'ın yazıp Apaşlar zamanında Dede Korkut'tan esinlenip Sadık Bütünay ile kaydettiği ama yayınlamadığı şarkıları Cem Karaca seslendirdi. Bu eserlerden sonra ölümüne dek birkaç şiir albümünde konuk sanatçı oldu.
SON ÇALIŞMALARI
Şubat 2001'de Murat Töz, Barış Göker ve Cengiz Tuncer ile Cem Karaca Trio olarak sahne almaya başladı. Mayıs 2001'de ise Barış Manço'nun ölümü ile vokalistsiz kalan Kurtalan Ekspres ile beraber çalmaya başladı. Harbiye Açıkhava Tiyatrosu Konserleri'nde sahne aldılar. 2002'de Yol Arkadaşları adlı grubu kurup yine onlarla sahne aldı. Ölümünden önce kaydettiği son şarkılar ancak ölümünden kısa süre sonra yayınlandı. İlk önce "Hayvan Terli" teklisi yayınlandı.
Mehmet Eryılmaz'ın bu şarkısına Karaca'nın bir bar programında bu şarkıyı söylerkenki görüntüleri ile klip çekildi. Mayıs 2005 tarihinde, ölümünden 10 gün önce (2004) Mahsun Kırmızıgül ile kaydettiği "Hayat Ne Garip?", Kırmızıgül'ün Sarı Sarı albümünde yayınlandı. Karaca ve Kırmızıgül'ün stüdyodaki görüntülerinden oluşan bir klip yayınlandı.
Haziran 2005'te ise Murathan Mungan'ın sözlerini yazdığı şarkıların yeni yorumlarından oluşan "Söz Vermiş Şarkılar" albümünde Yeni Türkü'nün "Göç Yolları" eserini yorumladı.
2005 yılında Yavuz Bingöl, Edip Akbayram, Manga, Teoman, Deniz Seki, Volkan Konak, Haluk Levent, Suavi, Ayhan Yener, Tuğrul Arseven tarafından yorumlanan Cem Karaca şarkılarından oluşan Mutlaka Yavrum albümü yayınlandı. Bu albüm daha önce yayınlanmamış İngilizce bir Cem Karaca şarkısı da içeriyordu. Ölümünün 6. yılında Beyaz Show'da daha önce kaydedip yayınlamadığı "Karagözlüm" adlı şarkı ilk kez gün yüzüne çıkmıştır.
SİNEMA VE TİYATRO KARİYERİ
1961'de Hamlet'te oynarayak tiyatroya ilk adımını attı. 1964'te Münir Özkul'un oynadığı General Çöpçatan oyunu ilk büyük tiyatro çalışması oldu. 1965'te askerliği sırasında askeriyede Cahit Atay'ın Pusuda ve Aziz Nesin'in Toroslar Canavarı oyununu yönetti ve oynadı. Aynı dönem İstanbul Tiyatrosu'nda sergilenen "Anahtarı Bendedir" adlı oyunu Türkçeye çevirdi ve oynadı.
Uzun bir süre tiyatroya ara veren ve Püsküllü Moruk oyununun müziklerini yapmak dışında tiyatroyla ilgilenmeyen Karaca, 1987'de Almanya'da çıkardığı Die Kanaken albümündeki şarkıların işlendiği Ab in den OrientExpress oyununun Kuzey Ren Westfalya Eyalet Tiyatrosu'nda oynanan "Die Kanaken" adlı versiyonunda annesi Toto Karaca ile beraber oynadı.
Yine Almanya döneminde Münih Halk Tiyatrosu'nda Nâzım Hikmet'in Şeyh Bedrettin Destanı oyununu yönetti.
Cem Karaca, 1970'te ilk ve tek başrol filmi olan Kralların Öfkesi'nde oynadı. Yücel Uçanoğlu'nun yazıp yönettiği yerli western tarzı bu filmde Murat Soydan ile başrolü oynayan Cem Karaca, Camgöz adlı bir kovboyu canlandırdı.
Ancak bu film çok başarılı olmadı. Uzun süre beyaz perdeden uzak duran Karaca, 1999'da Kahpe Bizans da Karaca Abdal adlı bir ozan rolünde rol aldı ve filmin müziklerinden bazılarını seslendirdi. Karaca, 1990'da Bir Milyara Bir Çocuk adlı Müjdat Gezen dizisinde rol aldı. Bunun dışında 2001'de Yeni Hayat adlı dizide onur konuğu olarak yer aldı. Aynı sene Avcı adlı dizide Dem Baba rolünü oynadı.
DİSKOGRAFİSİ
1965
- Emrah / Karacaoğlan (Hürriyet Gazetesi H018) (Apaşlar)
- Hudey / Vahşet / Bang Bang / Shakin' All Over (Sayan EP Seri FS 127) (Apaşlar)
- Emrah / Hücum / Karacaoğlan / Ayşen (Sayan EP Seri FS 134) (Apaşlar)
- Ümit Tarlaları / Anadolu Oyun Havası / Suya Giden Allı Gelin / Nasılda Geçtin? (Sayan EP Seri FS 145) (Apaşlar)
1968
- İstanbul'u Dinliyorum / Oy Bana Bana (Türkofon TUSt 1505) (Türküola 1505) (Apaşlar Ferdy Klein Orkestrası)
- Oy Babo / Hikâye (Türkofon TUSt 1506) (Türküola 1506)
- İstanbul / Why (Türkofon TUSt 2010) (Apaşlar Ferdy Klein Orkestrası)
- Emrah 1970 / Karanlık Yollar (Türkofon TUSt 1507) (Apaşlar Ferdy Klein Orkestrası)
- Resimdeki Gözyaşları / Emrah (Sayan FS 167) (Apaşlar Ferdy Klein Orkestrası)
- Resimdeki Gözyaşları / Şans Çocuğu (Türkofon TUSt 1508) (Apaşlar Ferdy Klein Orkestrası)
- Tears / No , No , No (Türkofon TUSt 2011) (Apaşlar Ferdy Klein Orkestrası)
1969
- Ayrılık Günümüz / Gılgamış (Türkofon TUSt 1520) (Türküola 1520) (Apaşlar Ferdy Klein Orkestrası)
- Zeyno / Niksar (Türkofon TU 1002) (Türküola 1521) (Apaşlar Ferdy Klein Orkestrası)
- Bu Son Olsun / Felek Beni (Karacaoğlan III) (Türkofon TU 1003) (Türküola 1524) (Apaşlar Ferdy Klein Orkestrası)
1970
- Emmioğlu / O Leyli (Türküola 1528) (Ferdy Klein Orkestrası)
- Kendim Ettim Kendim Buldum / Erenler (Türküola 1529) (Ferdy Klein Orkestrası)
- Adsız / Unut Beni (Türküola 1530) (Ferdy Klein Orkestrası)
- Muhtar / Baba (Türküola 1531) (Ferdy Klein Orkestrası)
- Dadaloğlu / Kalender (Türkofon M1014) (Kardaşlar)
1971
- Oy Gülüm Oy / Kara Sevda (Türkofon M1016) (Kardaşlar)
- Tatlı Dillim / Demedim mi? (Türkofon M1017) (Kardaşlar)
- Kara Yılan / Lümüne (Türkofon M1018) (Kardaşlar)
- Acı Doktor (Kısım 1) / Acı Doktor (Kısım 2) (Türkofon M1019) (Kardaşlar)
- Kara Üzüm / Mehmet'e Ağıt (Türküola 1536) (Kardaşlar)
1972
- Askaros Deresi / Üryan Geldim (Yavuz 1545) (Kardaşlar)
1973
- Obur Dünya / El Çek Tabib (Yavuz 1547) (Moğollar)
- Gel Gel / Üzüm Kaldı (Yavuz 1553) (Moğollar)
1974
- Namus Belası / Gurbet (Yavuz 1560) (Moğollar)
- Beyaz Atlı / Yiğitler (Yavuz 1567) (Dervişan)
1975
- Tamirci Çırağı / Nerdesin? (Yavuz 1571) (Dervişan)
- Mutlaka Yavrum / Kavga (Yavuz 1574) (Dervişan)
- Beni Siz Delirttiniz / Niyazi (Yavuz 1578) (Dervişan)
1976
- Parka / İhtarname (Yavuz 1582) (Dervişan)
1977
- Mor Perşembe / Bir Mirasyediye Ağıt (Yavuz 1585) (Dervişan)
- 1 Mayıs / Durduramayacaklar Halkın Çoşkun Akan Selini (Gönül GP525) (Dervişan)
1978
- 1978: Safinaz (Gönül GPLP10)
Almanya'da çıkan 45'likler
- İstanbul / Why (1968) (Türkofon 2010)
- Tears / No , No , No (1968) (Türkofon 2011)
- Üryan Geldim / Hasan Kalesi (1973) (Türkofon 1549)
- Askaros Deresi / Kazak Abdal (Türkofon 1572)
- Hasret / Alamanya (1980) (Türküola EU115)
Albümler
- 1974: Cem Karaca'nın Apaşlar, Kardaşlar, Moğollar ve Ferdy Klein'a Teşekkürleriyle (Yavuz LP 1006)
- 1977: Yoksulluk Kader Olamaz (Yavuz LP 1021)
- 1980: Hasret (Türküola 1289)
- 1982: Bekle Beni (Türküola)
- 1984: Die Kanaken (Plane RC 097288375/76)
- 1987: Merhaba Gençler ve Her Zaman Genç Kalanlar (Emre 569)
- 1988: Töre (Emre HE 579)
- 1990: Yiyin Efendiler (Özbir 032)
- 1992: Nerde Kalmıştık? (Marşandiz 083)
- 1999: Bindik Bir Alamete... (Major Müzik 21550)
- 2007: Püsküllü Moruk (Destur 001)
Diğer çalışmalar
- 1993 Çeşitli Sanatçılar 35 Yıl 35 Besteci (Namus Belası (Konser))
- 1997 Çeşitli Sanatçılar Ağır Roman Film Müzikleri (Resimdeki Gözyaşları)
- 2001 Çeşitli Sanatçılar Kahpe Bizans Film Müzikleri (Dost Hakkı, Aşkı İlahi, Meydan Bu Meydan)
- 2001 Çeşitli Sanatçılar Hep Kahır: Gurbet Şiirleri (Hep Kahır, Balaçan)
- 2001 Çeşitli Sanatçılar Gurbet Ufukları (Hazan)
- 2002 İbrahim Sadri Ben Sana Mecburum (Ben Sana Mecburum)
- 2004 Hayvan Terli tekli
- 2004 Mahsun Kırmızıgül Sarı Sarı (Hayat Ne Garip?)
- 2004 Çeşitli Sanatçılar Söz Vermiş Şarkılar (Göç Yolları)
Toplamalar
- 1973 Kardaşlar Apaşlar
- 1975 Nem Kaldı (Yavuz LP 1012)
- 1977 Parka (Yavuz LP 1019)
- 1991 Bu Son Olsun
- 1992 25. Yıl Özgürlük Resitali
- 1994 CemazÜlEvvel
- 1996 The Best of Cem Karaca (Vol. 1)
- 1997 The Best of Cem Karaca (Vol. 2)
- 2000 The Best of Cem Karaca (Vol. 3)
- 2001 The Best of Cem Karaca (Vol. 4)
- 2002 The Best of Cem Karaca (Vol. 5)
- 2005 Ölümsüzler
- 2005 Ölümsüzler 2
- 2005 Mutlaka Yavrum (Cem Karaca Tribute Albümü)
- 2009 Cem Karaca Anısına
CEM KARACA ÖLÜMÜ VE VASİYETİ
8 Şubat 2004 sabahında, solunum ve kalp yetmezliğine bağlı olarak ağır bir kalp krizi geçirdi. Uygulanan tüm müdahalelere rağmen kaldırıldığı Bakırköy Acıbadem Hastanesi'nde 58 yaşında hayata gözlerini yumdu. Hastane tarafından yapılan açıklamada Karaca'nın ölüm sebebi kalp ve solunum durması olarak belirtildi.
9 Şubat 2004'te ikindi vaktinde Üsküdar Seyyit Ahmet Deresi Camii'nde (İranlılar Mezarlığı) kılınan cenaze namazın ardından Karacaahmet Mezarlığı'nda babası ile aynı mezara defnedildi.
Cenaze törenine ise Erol Büyükburç, Erkin Koray, Muhsin Yazıcıoğlu, Kayahan, Mustafa Sarıgül, Haluk Levent, Kenan Işık, Edip Akbayram, Ahmet Güvenç, Berkant, Sezen Cumhur Önal, Nejat Yavaşoğulları ve Necdet Mahfi Ayral gibi isimler katıldı.
Usta sanatçının istediği vasiyeti ise Gencer Karaca işte bu sözlerle anlatmıştı;
" Bana vasiyet etti. Hocam ben öldüğüm zaman beni camide sakın alkışlatmayın.Ben de ona dedim ki; ben senden önce ölürsem sen de beni alkışlatma. "