Anadolu illerinin baro başkanları, mevcut Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu'na destek verdiler. Baro başkanları, siyasi partilerin baro seçimlerine müdahale etmemelerini istediler.
Koronavirüs salgını tedbirleri kapsamında ertelenen Türkiye Barolar Birliği (TBB) 36. Olağan Genel Kurulu, 45 Aralık günlerinde Ankara’da, TBB Avukat Özdemir Özok Kongre Merkezi'nde yapılacak. Seçimlerde mevcut TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, yeniden başkan olmak için yarışacak. 348 delegenin oy kullanacağı seçimlerde TBB delege sisteminde yapılan değişiklik sonrasında Anadolu barolarının rolü arttı. Kanun uyarınca, her baro, baro başkanı dahil 4 delege ve 5 bin avukat için bir delegeyle TBB Genel Kurulunda temsil edilecek.
Anadolu barolarının başkanları seçimlere ilişkin görüşlerini Aydınlık'a açıkladı.
Sinop Barosu Başkanı Avukat Hicran Kandemir seçimlerde Feyzioğlu'nu destekleyeceğini söyledi: “Çoklu baroya bütün barolar ve Türkiye Barolar Birliği karşıydı. Doğru bir yol haritasını birlikte belirleyebilseydik belki bunu önleyebilirdik. Ancak aynı mücadele yöntemlerini tercih etmediğimiz için bu konuda eksik kaldık. Fakat hâlâ hepimiz çoklu baroya karşıyız. Bu durumun değişmesi için elimizden geleni yapacağız. Çoklu baro aslında ölü doğdu. Çok zor bir şekilde İstanbul'da ikinci bir baro kuruldu. Savunmanın parçalanması, vatandaşın savunma hakkını güçlü şekilde kullanmasını engelleyecektir. Bir an önce bu hatadan vazgeçilmeli. Siyasi iktidarın da yaptığı hatanın farkında olduğunu düşünüyorum.”
'ANADOLU BAROLARININ GÜCÜ ARTTI'
Delege sayısında yapılan değişikliği değerlendiren Kandemir, "Avukat sayısı fazla olan baroların delege sayılarının düşürülmesi, Anadolu barolarının Barolar Birliği genel kurulunda gücünün artmasını sağladı. Artık genel kurulun sonucunu belirleyen 45 baro olmayacak. Anadolu baroları da bu genel kurulda karar sürecinde çok etkili şekilde yer alacak. Eskisi yanlıştı. Anadolu baroları etkisiz eleman gibi kalıyordu. Fakat şimdiki düzenleme de adil değil. Bir düzenleme gerekiyordu ama böyle olmamalıydı. 50 bin avukatın temsil delege sayısı 13 ile sınırlı kalmamalıydı." diye konuştu.
'GENÇ AVUKATLARIN GEÇİM KAYGISI'
Avukatlık mesleğiyle ilgili birçok sorun olduğunun altını çizen Kandemir, şöyle konuştu:
"Var olan sorunlarımıza yenileri eklendi. Öncelikle sayısız hukuk fakültesi açıldı. Ben mesleğe yeni başladığımda 6 hukuk fakültesi varken şu anda sayısını bilemiyorum. Hukuk Fakültesi açılması yapılacak en kolay iş aslında. Çok rahatlıkla açılabiliyor. Ama bunun faturası daha sonra vatandaşa dönüyor. Sayı arttırıldığında aynı şekilde kaliteyi arttıramıyorsunuz. Çoğu hukuk fakültesinde profesör yüzü görmeden okul bitiriliyor. Sınav getirildi ancak 2024 yılında uygulanacak. Öncelikle hukuk fakültesi açılmasının önlenmesi, var olanlardan da yeterli kalitede olmayanların kapatılması için ciddi bir mücadele verilmeli. Bu mücadele tek başına baroların mücadelesi olmamalı. Vatandaşlarımız da bu noktada bizimle birlikte hareket etmeli.
“Meslektaşlarımızın geçim sıkıntısı olmadan mesleği yapabilmeleri önemli. Maalesef şu anda büyük şehirlerde asgari ücret altında çalışan meslektaşlarımız olduğu bilgisini alıyoruz. Genç meslektaşlarımızın geçim kaygısını ortadan kaldıracak çözümler bulmamız lazım.
“Barolar mücadele edecek, Barolar Birliği mücadele edecek. Ama bu mücadelede vatandaşlarımız da yanımızda olacak."
'TEK SİYASETİMİZ...'
Türkiye Barolar Birliği'nin yapacağı Genel Kurul'a değinen Kandemir, "Metin Feyzioğlu’nun nasıl bir emek ve çaba gösterdiğini, meslektaşlarımız ve ülkemiz için nasıl mücadele ettiğini görüyorum. Her konuda aynı görüşte olabilir miyiz? Farklı görüşlerimiz de oluyor. Ama bu farklılık sadece görüş farklılığıdır. Herhangi bir niyet farklılığımız yok. Onun da niyeti aynı: hukukun üstünlüğü, mesleğin güçlenmesi. Farklılıklar olabilir bu başka bir şey. Ama niyetin ne olduğu onun için de bizim için de çok kıymetli." şeklinde konuştu.
Siyasi partilerin, baro seçimlerine etki etme iddialarına ilişkin görüşünü sorduğumuz Kandemir, şu yanıtı verdi: “Bu durum, bu seçimde çok daha belirgin şekilde empoze ediliyor. Siyasi partiler mücadelesi gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Baroların siyaseti olur ama bu bilinen siyasetten çok daha farklıdır. Her baromuzun, her meslektaşlarımızın farklı siyasi görüşleri olabilir. Ama bizim tek siyasetimiz hukukun üstünlüğüdür. Maalesef böyle bir süreç yaşıyoruz. Bu algının kırılması için hepimizin büyük sorumluluğu var."
'ÇALIŞMALARI DESTEKLİYORUZ'
Bayburt Barosu Başkanı Serkan Pekmezci, çoklu baroya bütün baro başkanları ve Türkiye Barolar Birliği olarak karşı olduklarını hatırlatarak, "Ama delege sisteminde bundan önceki adaletsizliğin değişmesini biz de istemiştik. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun yaptığı çalışmaları destekliyoruz. Kendisini seçimlerde de destekliyoruz. Türkiye'de şu an çok sayıda genç avukat var. Onların sorunlarıyla daha çok ilgilenilmeli. Ülke açısından sınır dışı operasyonlarımız var. Bunları desteklememiz lazım." değerlendirmesinde bulundu.