Halk TV gazetecilerinin bilirkişiyle yaptığı telefon görüşmesini kayda alıp yayınlaması sonrası başlatılan soruşturma, muhalif medya içerisinde farklı tepkilere yol açtı.

Fatih Portakal ve Fatih Altaylı’nın açıklamaları, muhalif medya içerisindeki ayrışmayı gözler önüne serdi. Halk TV ve destekçileri, gazetecilerin gözaltına alınmasına sert tepki gösterirken, bazı muhalif isimler de sürecin hukuki boyutuna dikkat çekerek farklı bir tutum sergiledi. Tartışmaların önümüzdeki günlerde de devam etmesi bekleniyor.

Altaylı, YouTube üzerinden yaptığı yayınında, rıza dışı alınan ve yayınlanan kayıtların hukuken doğru olmadığını savundu. Halk TV’nin yaptığı yayını eleştiren Altaylı, “Bu soruşturmanın açılmasında hiçbir yanlış taraf yok. Herhangi birinin sesini izni dışında kaydedip yayınlamak yasal olarak doğru değil. Bu nedenle Barış Pehlivan’ın ifadeye çağrılmasında anormallik yok” dedi.

Altaylı’nın bu açıklamaları, Halk TV ve CHP çevrelerinden yoğun eleştiri aldı. Özellikle sosyal medyada, muhalif bir gazetecinin böyle bir durumu savunmasının, basın özgürlüğüne zarar verdiği yönünde yorumlar yapıldı.

Benzer bir açıklama yapan Fatih Portakal da, Halk TV’nin editoryal kararını eleştirerek, Barış Pehlivan’ın izin almadan kaydı yayınlamasının gazetecilik açısından yanlış olduğunu söyledi. Portakal, “Muhatabı yayınlanmasını istemediğini açıkça söylemiş. Buna rağmen kaydı yayımlamak gazetecilik etiğine aykırı” ifadelerini kullandı.

Fatih Altaylı’dan Halk TV Soruşturmasına Destek: Yanlış Bir İş

Halk TV gazetecilerinin bilirkişiyle yaptığı telefon görüşmesini kayda alıp yayınlaması sonrası başlatılan soruşturma, muhalif medya içerisinde farklı tepkilere yol açtı. Özellikle Fatih Altaylı ve Fatih Portakal’ın konuya ilişkin açıklamaları, muhalif kesimde büyük tartışmalara neden oldu.