Ramazan ayında hepimiz gördük. Ülke güvenliği için sağlık açısından pandemi önlemleri çerçevesinde camilerde itikaf yapılmaması istendi. İtikaf hepimiz biliyoruz ki gizli olur, sağlıklı bir ortam varsa yapılır. Alparslan Kuytul isimli bir kişi camide canlı yayında itikaf yapmaya çalıştı. Yani birinci adım olarak Ramazan ayında Alparslan Kuytul'u öne çıkardılar, itikaf üzerinden İslami duyara sahip olduğu iddia edilen ve yeni kurulan partilerle göbek bağında olan isimler bu olayı eleştirdiler. Ülkemiz pandemi sürecinden geçerken bir kişinin itikafta canlı yayında bulunması Türkiye'ye yönelik bir operasyondu." dedi.
Kenan Kıran'ın açıklamaları şöyle:
SEDAT PEKER FUAT AVNİ BENZERLİĞİ
Son dönemlerde görüyoruz bir mafya lideri, uluslararası suç örgütü liderinin üzerinden muhalefet yapılıyor. 1725 Aralık darbe girişiminde Fuat Avni diye FETÖ'nün bir ortak hesabı vardı. Buradan yaptığı açıklamalar FETÖ'nün muhalefet partileri tarafından gerçekmiş gibi sunuluyordu. Ve Sedat Peker isimli mafya lideri üzerinden İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu'ya yönelik bir operasyon başlatıldı.
AKŞENER'İN "NETANYAHU" BENZETMESİ
Yine bakıyoruz Recep Tayyip Erdoğan, terör devleti İsrail'e karşı ciddi bir çıkışta bulundu. Kudüs'e Filistin'e sahip çıktı ve Türkiye'deki tüm muhalefet partileri Erdoğan'ı ya da ülkemizin bu politikasına destek verirken ne hikmetse milliyetçi olduğunu iddia eden bir partinin lideri Cumhurbaşkanımızı İsrail'in işgalci rejimin başbakanı çocukları katleden Netanyahu'yla eş değer tuttu. Tesadüfe bakar mısınız Recep Tayyip Erdoğan'ın yüzde 88 oy aldığı İkizdere'de bir yere giderek Cumhurbaşkanı'na hakaretin ardından provokasyona girişti.
ESKİ AA MUHABİRİNİN PROVOKASYONU
TRT'nin canlı yayınında Karlov suikastı gösterilmek istendi. Şimdi o AA muhabirinin sorusu soru değil. Bunun soru olduğunu iddia eden kim varsa açıkça gazeteciliği bilmiyordur. Ekonomi muhabiri olduğu iddia ediliyor. Siyasi bir soru sormak istiyor ama soru da değil. Bir canlı bomba gibi pimi çekilmiş canlı bomba gibi ortaya çıkmış. Benim Emniyet ve adli kaynaklardan edindiğim bilgilere göre AA muhabiri 2013'te Yenibosna'da FETÖ/PYD medya yapılanmasında bulunan kişilerle toplantı yaptığı kayıtlar incelendiğinde açıkça görülecektir. Biz kişinin abisi ya da ablasından dolayı FETÖ'cü olarak suçlayamayız.
Suç bireyseldir ama 2013'te Yenibosna'da FETÖ/PYD mensuplarıyla bu şahıs neden toplantı yapmıştır? Neden daha sonra 'ben bu yapıdan ayrıldım' demiştir ve 10 sene sonra ortaya çıkıp iki bakanın bulunduğu ortamda canlı yayın yapmıştır? AA'nın en büyük özelliği tarafsız olması ve sorularında haberlerinde yorum olmamasıdır. 3.5 yaşında olduğunu iddia ettiği çocuğu bile siyasete alet etti, soru soru değildi. Dikkat ettiyseniz bilgisayarının yanına düzeneği kurmuş, cep telefonunu ayarlamış ve hesabından canlı yayın yapıyor. AA'da çalışan muhabirin en önemli görevi doğru bilgiyi anında son dakika kendi ajansı üzerinden servis etmesidir. AA'yı AA yapan özellik budur. Ama bu kişiyi ben canlı bomba olarak tarif ediyorum. Cep telefonuyla sosyal medya hesabından canlı yayın yapmaya teşebbüs etti, daha sonra silmeye çalıştı ama Sayın Mustafa Varank bakanımız bu kişiyi tabiri caizse canlı bombayı etkisiz hale getirdi.