Kuzey Ren Vestfalya Eyalet Parlamentosu, Aleviliği 'ayrı din statüsünde' tanıdı. Karar PKK bağlarıyla bilinen Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF)'nun çabalarıyla alındı.

AYDINLIK / ALMANYA

Almanya'dan AleviSinni çatışması körükleyecek bir hamle geldi. Kuzey Ren Vestfalya Eyalet Parlamentosu, Aleviliği 'ayrı din statüsünde' tanıdı. Kararı, Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) Genel Başkanı Hüseyin Mat duyurdu.

AABF’nin açıklamasında gelişme şöyle anlatıldı: “Tarihi bir gün yaşıyoruz. Biraz önce yapılan görüşmeler sonucunda Nordrhein Wesfallen Eyalet Parlamentosu, Almanya’da yaşayan yüzbinlerce Alevi’yi ilgilendiren çok önemli bir karar aldı. Bu karar Dünya Alevi Tarihi’nde bir ilktir. Alevilerin bir devletten alabileceği en değerli ve en üst haktır. Elde edilen bu hak ile birlikte Almanya’da Aleviler olarak talep ettiğimiz anayasal tüm haklarımızı böylece almış olduk.”

Almanya’nın attığı adım, Alevi toplumunu kiliselerle aynı haklara sahip konuma yükseltiyor. “Ayrı dini toplum” olduğunu kabul ediyor. AABF açıklaması şöyle devam ediyor:

Ve bugün tarihimize yeni bir not düşüyoruz, kurumumuz açısından yeni bir sayfa açıyoruz, Parlamentonun onayıyla Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu bugünden itibaren 'Körperschaft des Öffentlichen Rechts', yani 'Kamu Tüzel Kişilik Statüsü' elde etti. Bu tarihi kararla, kiliselerin sahip olduğu tüm anayasal haklara ve yetkilere sahip olduk. Bir inanç ve kamu kurumu olarak devletle eşit göz hizasında olacağız. Devletin bir partneri statüsünde olacağız. Özerkliğimiz ve bağımsızlığımız daha güçlü olacak. Kendi iç hukukumuz olabilecek, kendi kamulaştırma yetkimizi kullanabileceğiz. Vergi, harç gibi konuları ilgilendiren ayrıcalıklardan faydalanacağız. Ekonomik destek fonlarından faydalanabileceğiz.”

ASİMİLASYON SUÇLAMASI

'Alevilere eşitlik' gibi aldatıcı sıfatlarla tanıtılan bu adımın bütün Avrupa’da Türkİslam düşmanlığı kampanyasına paralel atılması dikkat çekti. Açıklamada da “Bu kararla inancımız ve değerlerimiz Almanya’da anayasal güvence altına alındı. Ayrıca bu hak talebimizin gerçekleşmesi, yüzyıllardır bizi inkâr eden, asimile etmeye çalışan, ötekileştiren, Türkİslam sentezine verilen en anlamlı cevaptır” denildi.

AABF kazanımlarını şöyle sıralıyor: “30 yıllık hak talepli mücadelemizde önemli kazanımlar elde ettik. Aleviliği kendine özgü bir inanç olarak kabul ettirdik. Alevilik Derslerini Alman Devlet Okullarında verilmesini sağladık ve veriyoruz. Üniversitelerde Alevilik Kürsüleri kurulmasına ön ayak olduk. Eyaletlerde Hak Eşitliği Anlaşmalarını imzaladık. Alevilerin kutsal sembollerinin Almanya Federal Parlamentosu inançlar odasında yer bulmasını sağladık. Almanya RadyoTelevizyon üst kurulu üyesi olduk. Almanya’da Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar düzeyinde kabul gördük, temsil ediliyoruz.”

ATATÜRK FOTOĞRAFINI İNDİREN DERNEK!

AABF, bu noktaya gelmesi çeşitli süreçlerden geçti. Almanya'daki Alevi yurttaşlarımız, gelenekleri doğrultusunda burada da dernekler kurdular. Ancak zaman içinde bu derneklerde “burası inanç kurumudur” denilerek Atatürk resmi ve Türk bayrağına karşı kampanya başlatıldı. AABF’ye bağlı bütün derneklerden Atatürk resmi ve Türk Bayrağı kavga dövüş indirildi. PKK’nın paravan örgütü Kürdistan Aleviler Birliği, AABF ile birleştirildi.

Bu gelişme Alman basınında da ilgiyle karşılandı. Basında “Aleviler, İslami çoğunluğun tanrıya ibadet ritüellerini kabul etmemektedirler. İslam’ın beş şartı, günlük zorunlu ibadet (beş vakit namaz kastediliyor), Ramazan da oruç tutmak vb. gibi İslami kuralların Aleviler arasında pek önemi yoktur” şeklinde yorumlar yer aldı.

RP Online isimli haber sitesi, bu nedenlerle Alevi Toplumunun İslami çoğunluk tarafından baskı altına alındığı gibi gerçek dışı bir iddiayı AABF ağzıyla iddia etti.

Aleviler adına hareket eden ve kendisine Batılı emperyalistlerce rol verilen AABF, PKK’nın yenildiği anlaşılınca taze bir piyon olarak ileri sürülüyor. Türkiye’deki iç kargaşalığın AB’deki uzantıları içinde de rol alıyorlar.

'PKK ERİYOR DİYE AABF ÖNE SÜRÜLDÜ'

Almanya'nın kararına Vatan Partisi'nden tepki geldi. Vatan Partisi Yurtdışı Temsilcisi Ali Mercan, AABF eliyle Alevi yurttaşların İslam dışı ilan edildiğini belirten Mercan “AABF’nin Alman derin devleti tarafından devşirilmiş yöneticileri eliyle PKK, FETÖ gibi Türkiye düşmanı terör örgütleri yanına AABF’de Batı tarafından 'resmen' eklenmiştir” dedi.

Ali Mercan'ın açıklaması şöyle: “AABF’nin 10 Aralık’ta ilan ettiği açıklamada, Alevilerin ayrı bir dini toplum olduğu, Almanya tarafından kiliselerle aynı statüde kabul edildiği yer almaktadır. PKK’nın yıllardır ileri sürdüğü 'Anayasal güvence'nin Almanya’da AABF eliyle Alevilere tanındığı ilan edilmektedir. Yani Aleviler Türk Milletinden ayrı bir varlık olarak öngörülmektedir. Ayrıca Türk Milletinin kopmaz bir parçası olan Alevilerin yüzyıllardır asimile edildiği gibi PKK ile aynı gerekçeler ileri sürülmektedir. Bu adım, Fransa’nın Türkiye karşıtı Türkİslam düşmanlığını en üst seviyeye çıkarttığı, milliyetçi dernekleri yasaklama kampanyalarıyla birlikte atılmaktadır. Aynı süreç Almanya’da da hızlandırılmak istenmektedir.

PİYONLARI GİTTİ GÜCÜ AZALDI

“AABF’ye verilen bu utanılası devşirilme rolü niçin şu sırada ileri sürüldü: Türkiye dört bir yandan kuşatılmıştır. Batı elindeki bütün olanaklarıyla Doğu Akdeniz merkezli olarak ülkemize saldırmaktadır. Ancak Batı’nın kara gücü ve Biden Tayfasının silahlı gücü PKK erimektedir. Meclisteki PKK olan HDP ise kapatılma sürecindedir. FETÖ yapılanması köşeye sıkışmıştır. Batı Güney Kafkasya’da yenilmiş, Akdeniz’de etkisini kaybetmeye başlamış ve Kıbrıs’ta Türk Milleti’nin dediği olmaktadır. Batı Türkiye’ye karşı tasarladığı yaptırım kararlarını alamamakta durmadan yeni toplantılara ertelemektedir. Batı çaresizlik içinde Türkiye’de iç yıkıcılık faaliyetlerini kışkırtmaya önem vermektedir. Bunun bir parçası olarak Batı’da yaşayan vatandaşlarımızı mezhepler temelinde bölerek iç yıkıcılık için ileri sürmek istemektedir.

'RUHBAN SINIFI YARATIYORLAR'

“Almanya’nın AABF’ye verdiği bir rol de Milletimiz içinde bir ruhban sınıfı yaratmaktır. Kilislerle aynı hakka sahip olduğu açıklanan 'resmi' görevlileri olacaktır. Bunlar Alman din adamlarıyla aynı statüde, dolaylı olarak bu devletin görevlileri olacaklardır.

Aynı Alman makamları, Hessen Eyaletinde olduğu gibi, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın resmi görevlisi olan DİTİB’le sözleşmelerini feshetmiş, yerine çeşitli tarikatlara 'İslam kültürü dersleri' vermeye başlamıştır. Burada hedef alınan M. Kemal Atatürk’ün kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Cumhuriyetidir, Türk Milleti’nin birliğidir. DİTİB gibi devletimizi temsil eden kurumlar hedef alınırken AABF’ye özel statü verilmesi ve Alevilere İslam dışı ayrı bir din olarak bakılması çok anlamlı bir şekilde vatandaşlarımızı bölme amacını taşıdığını alenen ilan etmektedir.

BİDEN PLANININ PARÇASI!

“Bu bölücü çabalar, iç yıkıcılık yoluyla Türkiye’de Batı yanlısı bir yönetimi getirmek isteyen Biden programının bir parçasıdır. Bu programa Batı’daki vatandaşlarımız arasından tayfa devşirilmektedir.

Ancak Batı’nın yıllardır kullandığı bu yöntemler Türk Milleti’nin birliğini daha da sağlamlaştırmaktadır. Batı merkezli iç yıkıcılık için AABF’nin Türkiye kalesine karşı koçbaşı olarak kullanılmaya çalışılması nafiledir. Halkımızın dediği gibi; 'Yel kayadan ne anlar.' Ancak tozunu alır.

“AABF adlı kuruluş bütün derneklerinden Atatürk resmi ve Türk bayraklarını kavga döğüş indirmiştir. 'Kürdistan Aleviler Birliği' adlı PKK’nın paravan örgütünü içine almıştır. Turgut Öker gibi yöneticileri HDP’den aday olmuş ve Taner Akçam gibi Türkiye düşmanlarıyla birlikte devşirilmişlerdir. Bunlar bütün vatandaşlarımızca bilinmektedir.

“Alevilik İslam içinde ve Türk Milletini büyüten, besleyen gür kaynaklarımızdandır. Kimse bizi bölemez. Batı bunu çok denedi: K. Maraş’ta, Çorum’da, Sivas’ta CIA ve MOSSAD eliyle kışkırtıcılık yaptı, FETÖ eliyle darbe girişimlerinde bulundu. Ancak bir sonuç alamadı. Açık söylüyoruz, bugünkü mezhep bölücülüğü ile Sivas’ı yakanlar aynı merkezin kontrolündedir. Kontrgerilla, Gladyo eliyle Türkiye’yi bölme çabalarının göstergeleridir.

“Bütün vatandaşlarımızı, Batı merkezli bölücü saldırı ve tertiplere karşı daha sıkı birleşmeye ve vatanımızı 'Birlik ve üretim devrimi' programı etrafında toplanmaya, Vatan Partisi’ne üye olmaya çağırıyoruz.”