Yazar Cengiz Özakıncı Kanal B’de yaptığı programda bir Alman’ın yıllar önce yazdığı ve Alman okullarında sürekli okutulan Naziler ve Atatürk kitabına dikkat çekerek Atatürk ve Kurtuluş Savaşı’na bu yoldan saldırılabileceğini söylemişti.

“Almanya’daki Nazizmin, İspanyadaki diktatör Franko’nun düşüncesinin kaynağı Atatürk ve Kurtuluş Savaşı’dır” diyen bu kitabı okuyan öğrencilerden ileride yüzlerce profesörün çıkacağını ve Türkiye’yi suçlayacağını anlatmıştı.

Stefan İhring adlı profesörün Cambridge’de doktora tezi olarak kabul edilmiş ve Harward Üniversitesi yayınlarından çıkmış bu akademik yayın için “kimse inanmazlık edemez” diyen Özakıncı, bunun çaresinin bu tür yalan bilgilerin karşısına “kendi doğrularımızı kitaplaştırarak dikilmektir” demiştiitter Reklamları'na ilişkin bilgiler ve gizlilik

Alman kamu televizyonu ARD’nin 1 Aralık gecesi saat 23:05 de “Unutulan Katliam” başlıklı 6 dakika süren haberinde,Türkiye ve Atatürk düşmanlığı yapıldı.

Sözde Dersim katliamı yapıldığını savunan bazı Türkiye düşmanlarının konuştuğu haberde, 1937 tarihinde Almanya’dan, Kemal Atatürk imzasıyla 20 ton zehirli gazın sipariş edildiği iddia edildi.

Haber sonrası Almanya’da yaşayan Türkler, Atatürk’ü Nazi Almanyası’nın lideri diktatör Hitler ile kıyaslayan Alman kamu televizyonu ARD’yi tepki yağmuruna tuttu. Bunun üzerine bir açıklamada bulunan ARD, “Kemal Atatürk’ü Adolf Hitler ile kıyaslamadık ya da eşitlemedik” açıklaması yaptı.

AADD’DEN TEPKİ

Öte yandan Atatürk’ün Nazi diktatörü Hitler’e benzetilmesine karşı Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri Birliği tarafından sert tepki gösterildi.

“Alman halkının sağduyusuna güveniyoruz” başlıklı, Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri Birliği imzalı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ni Hitler diktatörlüğü ile eşitlemek, oldukça utanç verici bir iftiradır. Modern Türkiye’nin bir “SünniTürk” devlet olduğu iddiası gerçekle bağdaşmamaktadır. Ayrıca Nazi Almanyası’ndan gaz bombaları teminatı iddiası tamamen asılsız olup hiç bir kaynağa dayanmamaktadır.”

Açıklamanın devamında, “Neden çoğunluğun Kürt değil, Türk olduğu Türkiye’nin batısındaki 21 ayaklanma hakkında rapor verilmiyor? Türkiye Cumhuriyeti özgürlük, eşitlik ve kardeşlik fikrini temel ilke edinmiş bir Cumhuriyettir. Hukuka olan inancıyla birlikte güçler ayrılığı ile hümanist ve aydınlanmış bir devlet fikri ile bağnazlığa, gericiliğe ve feodal sisteme son vermiştir. Güdülmeyen amaçlardan bir tanesi ise, belli kitle ve mezheplere, ırklara yönelik saldırılardır. Genç Cumhuriyetin öncüleri gericiliği nerede ve hangi şekilde ise, kararlılıkla tepelemiştir. 34 kökten dincinin ölüm cezasına çarptırıldığı 1930 Menemen (İzmir) olayları başka nasıl açıklanabilir” denildi.