Makalede özellikle Maraş'ın açılmasında Türkiye'nin Batılı devletleri dinlemediği belirtildi. Ancak Maraş'ın açılması, Türkiye'nin Kıbrıs politikasının sadece bir kısmı. Seufert makalesinde "Ankara'da hükümetin ve muhalefetin de bir kısmının Kıbrıs'ı yeniden bir güvenlik meselesi olarak ele aldığına" dikkat çekiyor.
Seufert, Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki heyetin 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamalarından dolayı yaptıkları ziyareti de değerlendirdi. Ankara'da havaalanında Erdoğan'ın "güzel haberler" vereceğini açıkladığını hatırlatan makale yazarı, yeni Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile yeni Meclis binası açıklamalarının sadece paravan olduğunu, Türkiye'nin izlediği adım adım ilerleme taktiği doğrultusunda Kıbrıs'ın tamamen bölünmesi olduğunu iddia ediyor.
Alman Bilim ve Siyaset Vakfı'nın yayınladığı makaleye göre Erdoğan'ı şu an sadece dış siyasetteki yalnızlığı etkiliyor. Ancak Türkiye buna rağmen Avrupa Konseyi'nin dayatmalarına karşı çıkıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Avrupa Birliği üyeliği hedefi doğrultusunda Annan Planı'nı savunduğunu da vurgulayan Seufert, Türkiye'nin bugün ise bu hedefin tamamen karşısında durduğunu, ABD'de Biden'ın seçilmesinin ardından da Brüksel ile Washington'un Türkiye'ye karşı ortak strateji geliştirdiklerinin altını çiziyor.