Almanya'nın Essen şehrinde Türkiye'nin Essen Başkonsolosluğu tarafından düzenlenen 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunda, Suriye gerginliği yaşandı. Davetliler arasında bulunan ve resepsiyonda yaptığı konuşmasında, Türkiye'nin Barış Pınarı Harekâtını eleştiren ve Türkiye'ye suçlamalarda bulunan Essen Büyükşehir Belediye Başkanı Thomas Kufen'e, Essen Başkonsolosu Şener Cebeci sert bir şekilde yanıt verdi.
Türkiye'nin Essen Başkonsolosluğu tarafından düzenlenen 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonu, dün akşam Essen'de bulunan Hotel Bredeney'de gerçekleştirildi. Aralarında Almanya Federal Ekonomi ve Enerji Bakanlığı Müsteşarı Oliver Wittke, Essen Büyükşehir Belediye Başkanı Thomas Kufen, Hamm Büyükşehir Belediye Başkanı Thomas HunstegerPetermann, SDP Dortmund Eyalet Milletvekili Volkan Baran, Münster Başkonsolosu Ahmet Davaz'ın da yer aldığı yaklaşık beş yüz davetlinin katıldığı resepsiyon, iki ülkenin ulusal marşlarının okunmasıyla başladı.
THOMAS KUFEN'İN KONUŞMASI ORTAMI GERDİ
Diğer davetlilerin yaptığı konuşmanın ardından Büyükşehir Belediye Başkanı Thomas Kufen'in, "Davet için teşekkür ediyorum Essen Belediye Başkanı olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhuriyet bayramını gönülden kutluyorum. Kendi adıma Türkiye'nin kuruluş tarihine saygı duyuyor, bu ülkenin kültürel zenginliğiyle ve insanlarıyla aramda bir bağ hissediyorum. Bugüne kadar kendi imkânlarımla elimden geldiğince iki toplum arasında saygılı bir ilişki için çalıştım. Bana göre, Türk hükümetinin son zamanlardaki tutumu kabul edilemez. Suriye'nin sınır ihlali, uluslararası hukuk ihlali, savaşa sürüklenen çatışmaların, tüm bunları bizim ülkemize de yansımaları oldu. Toplumsal yaşama zarar verdi. Artan şiddet ortamı, benim şehrim Essen'in ortamını da gerdi. Bunun sorumlusu Türkiye hükumetidir" şeklinde konuşmasının ardından salonda bir anda ortam gerildi.
"BURADAKİ TEK ŞART, KARŞILIKLI SAYGI VE AYNI GÖZ HİZASINDA OLMASI KAYDIYLA"
Ev sahibi ve son konuşmacı olarak kürsüye gelen Essen Başkonsolosu Şener Cebeci, Alman belediye başkanının Türkiye eleştirisine, "Şimdi burada konuşmamın dışına çıkarak, Suriye operasyonu ile ilgili Sayın Kufen'in ifadelerine cevaben bir kaç bir şey söylemek istiyorum. Değerli misafirler, biz tabii dostlarımızın bu gibi özel günlerimizde aramızda olmasını önemseriz. Dostlarımızın telkinlerine ve yorumlarına da önem veririz. Buradaki tek şart, karşılıklı saygı ve aynı göz hızasın da olması kaydıyla" sözleriyle yanıt vermesi salonda bulunan davetliler tarafından alkışlandı.
"HAREKÂTIN TEMEL 3 HEDEFİ VAR"
Türkiye'nin, Suriye'ye yönelik başlattığı harekâtın temel üç hedefi olduğunu belirten Cebeci sözlerine şöyle devam etti: "Birincisi Suriye'nin kuzeyinden Türkiye'nin güvenliğine yönelik terör saldırılarını ve sızmalarını, bertaraf etmek. İkincisi Suriye'nin kuzeyinde yuvalanmış olan ve PKK'nin isim değiştirmiş hali olan, Suriye'deki temsilcisi olan bir terör odağının oradaki lokal halka yaptığı eziyeti, işkenceleri sonlandırmaktır. Üçüncüsü de şu anda ülkemizde 3,5 milyon Suriyeli vatandaşları misafir ediyoruz. Bu insanlar kendi arzularıyla Türkiye'ye gelmediler. Bu insanların büyük bir kısmı, ülkemizin operasyon yaptığı bölgeden zorla çıkarılmış insanlar. İçlerinde, özellikle Alman dostlarımıza söylüyorum dikkatli dinlesinler, 350 bin Kürt vatandaşı var. Madem Türkiye Kürtleri hedef alıyor, niye 350 bin Kürt Türkiye'ye geldi? diye sormak lazım. Demekti bu insanlar, Türkiye'ye güvenilir bir liman olarak gördüler."
"TÜRKİYE'NİN HAKKINI YEMESİNLER"
Cebeci ayrıca, Almanlardan beklentisini de dile getirerek, "Bizim aramızda geleneksel bir dostluk ilişkisi var. Ama lütfen kara propagandaya bakıp, bu konularda Türkiye'nin hakkını yemesinler. Türkiye son derece haklı bir mücadele yürütmektedir ve dostlarından tek istediği, bu konuda Türkiye'nin durumunu anlamaya çalışmaları ve empati yapmalarıdır" şeklinde konuştu.
"96 YIL ÖNCE BAŞLAYAN DEMOKRASİ YOLCULUĞUNU AYNI KARARLIKLA SÜRÜYOR"
Başkonsolos Şener Cebeci, 29 Ekim cumhuriyet Bayramı'na dair yaptığı konuşması özetle şöyle: "Türk milleti, Mustafa kemal Atatürk önderliğinde, tam bağımsızlık hedefiyle muhasır medeniyet seviyesine ulaşabilmek için, bundan 96 yıl önce başlattığı demokrasi yolculuğunu aynı kararlıkla sürdürmektedir. Ulusumuz bu süreçte, içte ve dışta yaşadığı çeşitli badireleri her defasında aşmayı ve demokrasiyi tüm kurumlarıyla kısa sürede yeniden inşa etmeyi başarmıştır. 15 Temmuz 2016 gecesi yaşadıklarımız, bu badirelerin son örneği olmuştur."