DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin Kurucular Kurulu üyesi olan emekli asker Metin Gürcan’ın gözaltına alınmasıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

‘Kadın İçin Adalet Eylem Planı’nın kamuoyuna duyurulduğu, İstanbul İl Başkanlığı’nda Kadın Politikaları Başkanı Elif Esen ve Hukuk ve Adalet Politikaları İstanbul İl Başkanı Av. Zerrin Baysal’ın katılımıyla gerçekleşen basın toplantısında konuşan Ali Babacan açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

‘Hukuki desteğimizle Metin Gürcan’ın yanındayız’

“Bakırköy Sulh Ceza Hakimliği’nin kararı üzerine bugün Metin Gürcan’ın evinde arama yapıldı. Kendisi şu anda gözaltında. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2020 yılındaki bir soruşturmasına dayanarak bu işlemin yapıldığı bilgisini almış durumdayız. Söz konusu soruşturmayla ilgili bizim hukukçu arkadaşlarımız konuyu çok yakından takip ediyor. Ben eşi Senem Hanım’la telefonda görüştüm, geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Hem ailesine olan desteğimiz hem de Metin Bey’e olan hukuki desteğimiz yoğun şekilde devam ediyor. Şunu özellikle vurgulamak istiyorum: Bu gelişme eğer siyasi bir nitelikteyse, eğer hedef partimize yönelik bir tutumsa veya hedef ülkenin bu ağır ekonomik kriz gündeminin üzerini örtmekse, bu tür girişimler DEVA kadrolarını asla yıldıramaz. DEVA kadrolarını asla yolundan alıkoyamaz. Eğer bu işin arkasında bir siyasi niyet varsa, siyasi motivasyonla yapılan bir iş ise, ki bu tür gelişmeler de olabiliyor biliyorsunuz, biz yolumuza devam ediyoruz. DEVA kadrolarını asla yıldıramazlar.”

DEVA Partisi'nin Kurucu Üyesi ve eski Yüzbaşı Metin Gürcan, dikkat çeken bir tartışmayla gündeme geldi. Ulusal Kanal'da Amiral Cihat Yaycı'nın “15 Temmuz'da, Yunanistan Türkiye'nin batısını Megola İdea çerçevesinde FETÖ'cülerle birlikte işgal edecekti.” sözlerini eleştiren Gürcan, “Dinledikçe TSK adına kaygılanıyorum! Biz koskoca orduyu kimlere emanet etmişiz? Statü sahibi böyle kişilerden böylesine saçma yorumlar geldikçe, 15 Temmuz’un asıl nedenleri, nasıl olduğu ve sonuçlarına dair rasyonel akıl yürütme zorlaşıyor. Yazık!” diye yazdı. Gürcan'ın eleştirilerine çok benzer ifadeleri, firari FETÖ'cüler Emrullah Uslu ve Halis Tunç gibi isimler de kullandı. Yorumlar arasındaki bu paralellik, akla Metin Gürcan'ın geçmişini getirdi. Amiral Cihat Yaycı'nın başkanlığını yaptığı TÜRKDEGS, sosyal medya hesabından Gürcan'ı kastederek, “Süleymaniye’de Türk karargahını basan Amerikalı askerlere bir Çay Partisi verdiği için Özel Kuvvetler'den uzaklaştırılıp, Amerikalıların ödül olarak kendisine yüksek lisans bursu verdiği, şimdi bir siyasi partide olan eski asker kimdir?” paylaşımı yaptı.

İşte o tartışmayla hatırlanan Gürcan'ın dikkat çeken bağlantıları, kendi ağzından kimlik beyanı...

ABD'DE EĞİTİM ALDI

Eski bir Özel Kuvvetler personeli olan Metin Gürcan, 2015 yılında TSK'dan istifa etti. İstifasının arka planını, Gürcan'ı iyi tanıyan bir kaynak şöyle anlattı:

“Metin Gürcan uzun yıllar güneydoğuda ve sınır ötesinde görev yaptı. 2003 yılında Süleymaniye'de askerlerimizin başına çuval geçirilmesi hadisesinin ardından, Türk karargahını basan Amerikalı askerlere 'Çay Partisi' verdiği için Özel Kuvvetler'den uzaklaştırıldı. Amerika ise Gürcan'a ödül olarak bir yüksek lisans programı hazırladı. Gürcan yalnızca ABD'lilerin okuyabildiği National Security Affairs'a alındı. Irak nasıl bölünür ve Kürt Devleti nasıl kurulur üzerine çalışmalar yaptırıldı. Bir dönem Genelkurmay Başkanlığına dışarıdan danışmanlık yaptığı da belirtiliyor. Genç yaşına rağmen Amerika'da ciddi bağlantıları bulunuyor.” 

Metin Gürcan'ın 20082010 yılları arasında Department of National Security Affair'a bağlı ABD Deniz Kuvvetleri Enstitüsü’nde “Bölgesel Kürt Yönetimi ile Bağdat Merkezi Yönetimi arasındaki çevremerkez ilişkisi” adlı teziyle Güvenlik Çalışmaları alanında master yaptığı biliniyor.

RAND CORPORATION'IN GÜVENİLİR KAYNAĞI

Aslında Metin Gürcan, hakkındaki iddialardan ziyade, kendi yazdıklarıyla bir kimlik beyanında bulunuyor. Gürcan'ın TSK'daki subayları ideolojik olarak tasnif etme girişimi, Suriye'de Türkiye ile Rusya'nın arasını açma çabası, Ak Parti’yi Vatan Partisi’ne karşı kışkırtma telaşı, HDP'ye olan hayranlığı vs. Gürcan hakkında önemli fikirler veriyor.

Örneğin Gürcan, Al Monitor’deki bir makalesinde şöyle diyor: “Perinçek Grubu, bürokrasideki tasfiyelerde ileri giderse, bu Erdoğan’ın uzun vadede yakın çevresini ve hatta kişisel geleceğini de tehdit edebilir.” Gürcan'ın bu iddiası hemen CIA'nın İstasyon Şefi Henry Barkey tarafından “Perinçek grubu tetikçi.” ifadeleriyle destekleniyor; ardından CIA'nın psikolojik harp elemanı Michael Rubin tarafından “Perinçek darbe hazırlığında, Erdoğan’a suikast yapacak.” sözleriyle katmerleniyor.

Ya da Gürcan, ordu içinde anketler düzenleyerek fitnenin başının çekiyor. “TSK’nın kurumsal dönüşümü” konulu doktora tezinde Gürcan, TSK'nın yüzde kaçı “laik, dindar, Kemalist, kariyerist...” gibi araştırmalara girişiyor ve ordu içinde Ak Parti'yi destekleyenlerin yüzde 1 olduğu sonucuna ulaşıyor. Gürcan'ın araştırmaları öyle takdir görüyor ki; Pentagon'a bağlı RAND Corporation’ın raporunda tam 39 kez Gürcan'a atıfta bulunuluyor. “Türkiye'nin Milliyetçi Rotası” isimli bu fitne raporunda; Gürcan'ın yanında Amberin Zaman ve Soner Çağaptay’a 5 kez, Muhittin Ataman’a ve FETÖ'cü Abdullah Bozkurt’a da 2 kez atıf yapılıyor.

Diğer yandan Gürcan, TSK'daki “kuğular” ve “şahinler”i de adeta rapor ediyor. Yine Al Monitor'deki bir yazısında Gürcan, 26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ve onun döneminde Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı yapan Korgeneral İsmail Hakkı Pekin ile Necdet Özel ve ona yakın generallerin iki karşı kutup olduğunu iddia ediyor. Başbuğ ve yakın çevresine "mutlakiyetçi şahinler" diyen Gürcan, Necdet Özel’in ekibine ise "reform yanlısı kuğular" adını veriyor. Metin Gürcan’ın bu yazısı da, Genelkurmay’ın üçe bölündüğü şeklindeki Wikileaks belgesini hatırlatıyor. ABD'nin 2003 yılına ait bir kriptosunda Genelkurmay’ın Atlantikçiler, Milliyetçiler ve Avrasyacılar olarak üçe bölündüğü ifadeleri yer alıyordu.

HDP HAYRANI

Metin Gürcan her ne kadar Ali Babacan'ın kurduğu Deva Partisi'nde siyaset yapsa da, HDP hayranlığını gizlemiyor. Rudaw'a verdiği bir röportajda Gürcan, “HDP tecrübesi bana göre Türkiye Kürtleri için son 200 yılda tarihi bir fırsattır.” diyor. “İlk kez Kürt siyaseti demokratik süreçlerle yönetmek için iş başına gelmek ve siyasi gücü elde etmek istiyor ve halk ona itibar ediyor.” ifadelerini kullanan Gürcan, “Bu şansı Kürt siyasetinin iyi kullanması ve HDP tecrübesini heba etmemesi lazım.” değerlendirmesinde bulunuyor.

Diğer yandan Gürcan; CHP, HDP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi ve DEVA Partisi’nin katılımıyla Türkiye’nin dış politikasının konuşulduğu gizli bir toplantıdan da şu notu aktarıyor: “O platformda İYİ Parti’den katılan kişiyle HDP’den katılan kişinin söylem birliği, paralelliği hemen ortaya çıkıveriyor.”

MEHMETÇİĞİ HEDEF YAPMIŞTI

Metin Gürcan, daha 2011 yılında basına yansıyan görüntüleriyle gündem olmuştu. Şırnak Akçay’da 6. Motorize Piyade Tugay Komutanlığı’na bağlı Seslice Üs Bölgesi’nde yaşanan bir olayda Gürcan, Mehmetçikleri hedef tahtasının yanına koyarak arkasını dönüp bacaklarının arasından silahla atış yapmıştı. Olayla ilgili açıklama yapan Genelkurmay Başkanlığı, TSK’nın atış yönergelerinde böyle bir talim bulunmadığını belirterek, Yüzbaşı Metin Gürcan hakkında soruşturma başlatıldığını açıklamıştı.