Geçen yılın ilk yarısında;

Kılıçdaroğlu da, Akşener de,

Erken seçime soğuktu.

Parti yöneticileri de karşıydı.

Görüşmelerimizde;

“Millet Ak Parti’ye,

2023’e kadar iktidar görevi verdi.

Erdoğan işler kötüleşmeden,

Erken seçim yapıp,

İktidarını uzatmaya çalışıyor.

Bunu yemeyiz.

Seçimler zamanında yapılsın” diyorlardı.

NORMALDİ

Ekonomi kötü gidiyordu.

Halk iktidara kızmaya başlamıştı.

Ak Parti’ye destek veren,

Sanayici, işçi, çiftçi, esnaf, …

Toplumun tüm kesimlerinde rahatsızlık vardı.

Üstüne bir de korona salgını eklendi.

İktidarın daha da yıpranması,

Muhalefetin işine geliyordu.

Zaman lehlerine işlediği için,

“Seçim zamanında yapılsın” demeleri normaldi.

NE OLDU?

Sonra birdenbire;

“Erken seçim” tartışması başladı.

Bir yerden düğmeye basılmış gibi,

“Biden muhalefeti” sahaya indi.

Kılıçdaroğlu CHP milletvekillerini,

İllere gönderdi.

Akşener günlerdir yollarda.

Babacan da il il, ilçe ilçe geziyor.

Davutoğlu pandemi falan dinlemedi.

“Lebalep” kongreleri eleştiriyordu,

Halaya girdi.

Hem de maskesiz.

AZ KALDI…

Son günlerde yeni bir durum var.

Kılıçdaroğlu sürekli;

“Fazla gidemezler.

Sonbaharda seçim olacak” açıklaması yapıyor.

Akşener de aynı.

Son haftalarda grup konuşmalarında,

İlginç ifadeler kullanıyor.

“Hazır olun…

Az kaldı, vakit yaklaşıyor…

Türkiye gün sayıyor…” diyor.

AĞIZDAKİ BAKLA

Türkiye’de seçim kararının,

Nasıl alınacağı belli.

Şu anda yetki Erdoğan ve Cumhur İttifakında.

Ama Kılıçdaroğlu ve Akşener,

Erken seçim konusunda umutlu.

İkisinin de ağzında bakla var.

Bir beklentileri olduğu açık.

Ne olduğu belli olmasa da,

Yakında kokusu çıkar.

AKILLICA DEĞİL

Yapılan araştırmalar ortada.

Ekonomik kriz,

Korona salgını ile mücadelede yanlışlar,

Peş peşe yapılan hatalar, …

İktidara oy kaybettiriyor.

Bu koşullarda muhalefetin,

Zamana oynaması lazım.

Normalde çıkarları bunu gerektirir.

Ama nedense aceleleri var.

ACELESİ OLAN KİM?

Bu durumu dostlarla da tartışıyoruz.

Geçtiğimiz günlerde bir sohbette,

Konu yine erken seçime geldi.

Katılımcılar görüşlerini aktardı.

İktidar ve muhalefet için;

Artılar, eksiler sıralandı.

Amerika’yı yakından izleyen bir diplomat,

İlginç bir soru yöneltti:

“Acelesi olan kim?

Muhalefet mi, Biden yönetimi mi?”

Sonra da devam etti:

“Irak işgali öncesi günleri hatırlayın.

2001 krizini,

Ecevit Hükümetinin yıpratılmasını,

‘Ayakta duracak hali olmadığı’ algısının yaratılmasını düşünün.

Ukrayna’daki gelişmelere bakın.

Acelesi olan Biden yönetimi.

Acelenin nedeni de belli.

Kontrolden çıkan Türkiye(!)

Muhalefetle kontrole sokulmak isteniyor.

Muhalefetin ağzındaki baklayı,

Tahmin etmek zor değil.”

Bir sessizlik oldu.

Herkes birbirine baktı.

Galiba genelde düşünülen de buydu.

Aydınlık