Şimdi iç ve dış vesayet kurumları son bir hamleyle muhalefeti dizayn ederek yeni bir yol deniyor. Muhalefet de bu hesabın bir parçası olarak "ilkesizliği" ilke edinerek, HDP'nin şiddetle ilişkisini bile görmezden geliyor.
Oysa Avrupa Parlamentosu'nda bırakın şiddeti, "ayrılıkçılık" gerekçesiyle bile Katalan milletvekillerinin dokunulmazlıkları kaldırılırken, Türkiye'de Kemalist CHP ile "milliyetçi" İYİ Parti, PKK terör örgütüyle ilişkisini saklamayan HDP'yi korumak için her şeyi yapıyor.
Böylece HDP'ye oy verenlere de, Türkiye'ye de kötülük yapılıyor. Sivil siyasetin önü kapatılıyor.
Bu gerçeği halk görmüyor mu?
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, artık bu gerçek saklanamadığı için tıpkı ittifak ortağı Kemal Kılıçdaroğlu gibi öfkeleniyor. Bakın, parti yöneticileri dahil herkes İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun "Pervin Buldan güzellemelerine" karşı çıkarken, o grupta vites yükseltip, "Ölüm olsa da sonunda, mücadele etmezsem namerdim" gibi bambaşka bir söylem tutturuyor.