Türk siyasetinin en tepesine talip olan Meral Akşener, grafiği gittikçe düşerek hedeflediği hiçbir makam’a sahip olamadı.

Siyaset hayatına 1995 yılında Doğru Yol Partisi’nde (DYP) Kadın Kolları Başkanı olarak başlayan Meral Akşener daha sonra aynı partiden Milletvekili seçildi.

Refah Partisi (RP) ve DYP ile oluşan koalisyon hükümetinin İçişleri Bakanı Mehmet Ağar istifa edince onun yerine İçişleri Bakanı olarak atanan Akşener’in bu göreve Fetullah Gülen tarafından tavsiye edildiği uzun yıllar sonra anlaşıldı. FETÖ elebaşı Gülenin yanında uzun yıllar kalan Nurettin Veren’in açıkladığı bilgiler doğrultusunda Akşener’i Gülen’in tavsiye ettiği ortaya çıktı. Nurettin veren bu iddiasına delil olarak da Meral Akşener’in yazdığı “Teşekkür Mektubunu” paylaştı.

aksenermektup.JPG

 

KATOLİK NİKÂHI KIYDIM

Meral Akşener’in DYP ile “Katolik Nikâhı kıydım” demesi “DYP’den ayrılmam” anlamına gelse de 2001 yılında DYP’den istifa etti. Oysa Katolik Nikâhı hiçbir zaman boşanmamayı, ayrılmamayı kural koyan bir nikâh. Yani Akşener hiç ayrılmayacağım dediği DYP’den ayrıldı. Ayrılma sebebi ile ilgili olarak birkaç iddia var. Bazıları Tansu Çiller ile aralarında bir Hastane ticaretinden dolayı çıkan anlaşmazlık, kimileri de Akşener’in aleyhine açılan bir tazminat davasında ödenmesi gereken 10 bin Liralık tazminatın Çiller tarafından ödenmemesinden doğan kırgınlıktan dolayı ayrılığın geldiğini iddia etti.

AK PARTİ İLE FLÖRT

Fazilet Partisi’nden (FP) ayrılan Abdullah Gül ile Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı “Yenilikçi hareket” toplantılarına katılarak AK Parti’nin kuruluş çalışmalarına katılan Akşener daha sonra bu oluşumda yer almadı.

Akşener, 3 Kasım 2001 MHP’ye katıldı ve 2007’de Milletvekili seçildi.

MHP’DE KONGRE İSTEKLERİ

Kasım 2015 Genel Seçimlerinde MHP’nin oy kaybetmesini fırsat bilen Akşener kongre isteği ile muhalefete başladı.

BEN BAŞBAKAN OLACAĞIM

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi “Tek Adamlık” ile suçlayarak Ülkücülerin demokrasi arayışına öncülük etmek iddiası ile kongre isteyen Akşener’in bu çıkışını MHP Genel Merkezi “Fetö’nün MHP’yi ele geçirme operasyonu olarak değerlendirerek Akşener’i partiden ihraç etti.

Bu süreçte Akşener sürekli “Ben Başbakan olacağım” söylemi ile kamuoyunun önüne çıktı.

Bu söyleminin ise 15 Temmuz darbe girişiminin başarılı olması halinde Başbakanlığa getirileceği yine MHP ve diğer siyasiler tarafından iddia edildi.

BEN CUMHURBAŞKANI OLACAĞIM

Akşener, MHP’de yapmak istediği kongre girişimi ve operasyon başarılı olmayınca ihraç edildikten sonra MHP’den ayarttığı Ülkücüleri de dâhil ettiği bir parti kurdu. İYİ PARTİ adını verdiği Parti çok iyi bir PİAR çalışması ile kamuoyuna “Çare” olarak sunuldu.

Türkiye sistem değişikliğine gitmiş, Başbakanlık kurumu kaldırılmış Partili Cumhurbaşkanlığı “Başkanlık” sistemine geçilmişti. Akşener Başbakan olamadan Başbakanlık Kurumu kalkmıştı. O zaman Cumhurbaşkanı olmalıydı ki hedefine onu koydu.

Bu propaganda ve ruh hali ile 24 Haziran seçimlerine girildi. Akşener Cumhurbaşkanı adayı oldu. Partisi İYİ Parti de Milletvekilliği Genel Seçimlerine girmiş oldu. Ancak seçimlerde Partisinin oyundan bile daha az oy alarak tarihe geçti. (% 7.3 ) Cumhurbaşkanı adayı olunca Milletvekilli adayı da olmayacağı için Milletvekili bile olmayan Akşener partisinden % 3 daha az oy alarak bu hayalini de gerçekleştiremedi.

CHP Tabanının ve MHP’den ayrılanların verdiği “Gaz” ile Cumhurbaşkanlığı hayaline kapılan Akşener, CHP’nin geleceğin Cumhurbaşkanı dediği ve Erdoğan ile başa baş bir seçim yarışı yaşayan Muharrem İnce’nin varlığını hiç hesaba katmadı.

31 Aralık seçimlerinden sonra sol bu defa İmamoğlu’nu Geleceğin Cumhurbaşkanı olarak konuşmaya başlayınca Akşener artık Cumhurbaşkanlığından bahsetmez oldu.

31 Aralık seçimlerinde İYİ Parti ile Millet ittifakı HDP ile de gizli bir ittifak halinde seçime giren Akşener’in dâhil olduğu Millet ittifakı Büyük Şehirlerde başarılı oldu ama Başarısızlık yine Akşener’in hanesine yazıldı. Akşener bu seçimlerden yine hezimetle çıktı. Hiçbir İl’de belediye başkanlığı kazanamadı.

Üstelik Parti PKK/HDP ile yapılan gizli ittifaktan dolayı çatırdadı. İstifalar başladı. İç çekişmeler, ihanet suçlamaları ve Akşener’e karşı “Tek Adam” ithamları ile karşı karşıya kalan Akşener siyasi hayatının en kötü günlerini yaşıyor.

Ne gariptir ki, Devlet Bahçeli’yi “Tek Adamlık” ile suçlayan Akşener şimdi aynı suçlama ile karşı karşıya. Akşener muhalifleri pastanelerde kongre toplantıları yapmaya ve Parti’yi “Olağanüstü kurultaya” davet etmeye başladılar.

siyasetcafe.com