Yazısında “Benim FETÖ’cüm iyi, seninkisi terörist” başlıklı bölümünde, “Kimin kendi ilinde hangi FETÖ’cüye nasıl hamilik yaptığı biliniyor… O ilin emniyet müdürleri ve Başsavcıları çok iyi biliyor” dedi.
Metiner’in yazısının satır başları şöyle:
“FETÖ borsası!” dediği için sevgili kardeşim Şamil Tayyar’ı içimizde linç etmeye kalkışanların belli ki yarası vardı.
Gerçekte FETÖ’cü olmadıkları halde o ithamla içeri tıkılmak istenenler şayet yakından tanıdıklarımız ise elbette kol kanat gerdik.
Sorun burada değil.
Sorun, tescilli FETÖ’cü olduğu bilinenlere içimizden birilerinin siyasi güçlerini kullanarak hamilik yapmalarıydı.
Bir baktık ki içerde olması gerekenler dışarı çıkmış!
Kendi ilinde FETÖ yapılanmasına parasıyla can verdiği bilinen kimi ünlü işadamlarına önce dokunulamadı.
Sonra dokunulduğunda ise geçmişte Cumhurbaşkanlığı ve Adalet Bakanlığı yapmış kimi zevat tarafından sahip çıkıldı.
Onlara dokunan emniyet ve yargı mensupları adeta tehdit edildi.
Kimi güçlü siyasiler gözaltına alınan FETÖ’cü işadamlarını veya yakınlarını kurtarmak için resmî plakalı araçlarla sözde ziyaret amaçlı gittikleri Başsavcılık makamlarına telkinde bulundular.
Lafı uzatmaya gerek yok…
Kimin kendi ilinde hangi FETÖ’cüye nasıl hamilik yaptığı biliniyor…
O ilin emniyet müdürleri ve Başsavcıları çok iyi biliyor…
Bu durum iki şeyi beraberinde getirdi:
Adalet duygusu tahrip oldu.
“FETÖ borsası” algısı oluştu.
Bundan da haksız yere Reis ve AK Parti yara aldı.
FETÖ ile mücadeleyi bu şekilde sulandırıp itibarsızlaştıranlar aynı zamanda FETÖ ile cesaretle mücadele eden isimleri de türlü iftiralarla saha dışına itmeyi başardılar.
Kendileri ise itibarlı katlarda varlıklarını sürdürme becerisi gösterdiler.
Bunu gören halkımızın hem vicdanı yaralandı hem de güven duygusunda aşınma meydana geldi.
Bu tiplerin Reis’e ve AK Parti’ye verdiği zarar emin olun ki FETÖ’nün verdiği zarardan az değildir.
Rabbim sonumuzu hayreylesin!”