Türk SİHA'ları tüm dünyada gündem belirlemeye devam ediyor... TB2 ve ANKA ile daha çok Afrika ve Asya ülkelerine ihracat yapan Türkiye, Akıncı ile Avrupa ve Güney Amerika pazarında kendisine değerli bir alan açıyor. İngiltere gibi açık deniz kıyısı çok uzun olan ülkeler için de Akıncı biçilmiş kaftan.

TRT'de yer alan habere göre Türkiye'nin savunma sanayii geçmişinde en değerli kilometre taşlarından biri hiç şüphesiz insansız hava araçlarında gelinen nokta... Yerli ve milli imkanlarla çok kısa sürede son derece etkili S/İHA'lar üretmeyi başaran Türkiye, Suriye'den Irak'a Azerbaycan'dan Libya'ya kadar çok zorlu coğrafyalarda bu ürünleri kullandı ve başarılı işlere imza attı.

Hemen herkesin Türk SİHA'larını konuştuğu böyle bir ortamda akıllara gelen en önemli soru 'Acaba yeni model SİHA'larda da aynı başarının yakalanıp yakalanamayacağı' konusu oldu. Daha net bir ifadeyle, Türkiye'nin insansız hava araçlarında geldiği noktada eşiği aşıp aşamayacağı merak konusu.

Böyle bir ortamda Akıncı ve Aksungur gibi çok gelişmiş iki ayrı hava platformu duyuruldu. Akıncı, kısa bir zaman önce Türk Silahlı Kuvvetleri'ne teslim edildi. Geçtiğimiz günlerde de Baykar Savunma Genel Müdürü Haluk Bayraktar, Akıncı için ilk ihracat sözleşmesinin imzalandığını duyurdu.

Başarıyla talep eşzamanlı olarak arttı

Savunma Sanayii Araştırmacısı Kadir Doğan'a göre bu imza sadece bir ihracat haberinin çok daha ötesi bir anlama geliyor... Ancak ihracatın taşıdığı anlama gelmeden önce Doğan kısa bir hatırlatma yapıyor.

Terörle mücadelede iç güvenlik operasyonları, sınır ötesindeki nokta işler, Bahar Kalkanı Harekatı, Libya ve son olarak Karabağ savaşı gibi örnekleri anımsatan Doğan şunları ifade etti:

TB2'yi görenler Akıncı'nın da başarılı olacağına inanıyor

Kritik bir noktaya daha değinen Doğan, "Çok sayıda ülkenin TB2 ile Baykar'ın kabiliyetlerini gördükten sonra Akıncı ile de aynı kabiliyetlerin çok daha gelişmiş bir sisteme aktarılacağını düşünüyor" ifadesinde bulundu.

Akıncı'nın henüz harp tecrübesi olmamasına rağmen ihraç edilmesinin önemli bir gösterge olduğunun altını çizen Doğan, "Henüz bir harp tecrübesi bile olmayan, TSK'ya teslimatları çok yeni başlamış bir ürüne böyle bir ilgi gösterdiler... Akıncı henüz bu kadar yeni bir ürün olmasına rağmen bu denli bir talep alıyorsa, muhtemelen potansiyel çatışma alanlarında kullanılması ile en az TB2 kadar küresel aktörlerin dikkatini çekecektir" açıklamasında bulundu.

İhraç edilen platformlarla kritik bilgiler gidiyor mu?

Savunma sanayiinde ihracat haberleri bir kesimi çok mutlu ederken, özellikle sosyal medyada bir diğer kesimin "Kritik bilgiler de ürünün satıldığı ülkenin eline geçecek" endişesi taşıyor...

Kadir Doğan bu çekincenin yersiz olduğunu gerekçeleriyle anlatıyor:

"İhracat edilen ürünlerin güvenliği hususu sık sık gündeme geliyor... Bu konuda çok açık ve net olarak şunu söyleyebilirim; bu gibi sistemleri özel kılan şeyler içerisinde kurulmuş olan yazılım, donanım ve mekanik mimarilerdir. Bu mimarilerden mekanik ve donanımsal olanlarını, gözle ürünü inceleyerek anlayabilirsiniz.

Yazılımsal olanlarda durum oldukça farklı. Bu yazılımların yer aldığı mikroişlemcilerde derlenmiş kodlar bulunur. Bu kodlar derlendikleri zaman 0 ve 1 sayılarından oluşan kodlara dönüşür. Bu koda erişmek isteyen kişiler, kodun derlenmiş yani 0 ve 1 sayılarından olan haline erişebilir. Örneğin, bir otopilot kartının içerisinde yer alan kodu, ele geçirip, aynı otopilot kartına aktarabilirsiniz ancak kesinlikle içeriğini göremezsiniz.

Hemen her ülke ürettiği savunma sanayii ürünlerinin içine çok özel kodlar ekler. Evet, teknoloji gelişti. Bu kodları 'anlamlandıran' bazı özel makinalar var. Ancak yine de tamamını çözemiyorlar. Kodların bir kısmı anlaşılabilir hale gelse makinanın çözemediği alanlar da oluyor.

Özetlersek, teknik olarak insansız hava araçlarımızın elektronik donanım ve mekanik yapıları hakkında ihraç edilen ülkenin bilgi toplaması mümkün ancak en önemli kısım olan yazılımların, en azından günümüz şartlarında, anlamlı bir şekilde elde edilmesi mümkün değil.

Ayrıca, bu yazılımlara herhangi bir müdahalenin yapılıp yapılmadığı da yine o yazılımı yazan kişiler tarafından rahatlıkla takip edilebiliyor. Bu bilgiler ışığında söz konusu konuda herhangi bir endişenin yersiz olduğunu söyleyebiliriz."