Akşener’in, “Akçeli işleri araştıralım” önerisi yapan eski Genel Başkan Yardımcısını, ağzını bozarak tehdit ettiği öğrenildi. Akşener’in 12 Haziran 2023 tarihli Genel İdare Kurulu toplantısında (GİK), öneriyi yapan Genel Başkan Yardımcısı ve GİK Üyesi Arzu Önşen’i, "Senin içinden geçerim. Genel Kurulda bu para pul işlerini karıştırırsanız, bu konulara girerseniz sizin içinizden geçerim." diye tehdit ettiği belirtildi. Aydınlık, Önşen’in Akşener hakkındaki şikayet dilekçesine ulaştı. Akşener’in tehdidi, Önşen’in Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı şikayet dilekçesinde yer aldı.
İŞTE O ŞİKAYET DİLEKÇESİ
Önşen’in dilekçesinde, Parti içindeki kızılca kıyametin 2023 milletvekili seçimlerinde aday listelerinin açıklanınca koptuğu ifade ediliyor. Dilekçede “Milletvekili seçilmesi garanti olan yerlerde kullanılmış olan Genel Merkez (Genel Başkan) kontenjan adayların parti ve teşkilatlar ile bir alakalarının olmaması, hatta bir kısmının açıklandıkları gün parti üyesi dahi olmaması ve bir kısmının başka partilerin üyesi olduğu yönündeki iddialar ve sosyal medya paylaşımları parti teşkilatlarını ayağa kaldırmıştır.” deniliyor. Seçimlerin kaybedilmesi sonrası yaşanan infial ve tepkileri parti yetkili organlarında gündeme getiren Önşen hakkında ihraç işlemi başlatıldığı belirtilen şikayet dilekçesinde, 12 Haziran 2023 tarihinde yapılan İyi Parti Genel İdare Kurulu (GİK) toplantısında yaşananlar şu şekilde aktarılıyor: “Tehdit ve hakaret suçlarının işlendiği 12.06.2023 tarihinde yapılan İyi Parti Genel İdare Kurulu (GİK) toplantısıdır. Şüpheli Akşener anılan toplantının henüz girizgahında "Bu toplantıyı sizin için düzenledim, dökün eteğinizdeki taşları diye başlayarak eleştiriler karşısında nasıl bir tavır takınacağını göstermiştir… Önşen’in toplantıdaki konuşması sırasında, zaman zaman Genel Başkan tarafından sözü kesildiği anlatılan dilekçede, topluluk önünde Meral Akşener tarafından aleni bir şekilde tahkir ve tehdit edildiği belirtiliyor.
‘14 ADAY PARTİLİ DEĞİLDİ’
Toplantıdaki konuşmasında; İstanbul 3. Bölge 2. sıra adayının vekil listesine konulduğu tarihte parti üyesi olmadığı, Antep 1. Sıra adayını teşkilatın tanımadığı, Kırklareli 1. sıra adayının Mecliste AK Parti adına görev yapmış biri olduğu… bu şekilde tam 14 tane örnek olduğunu, Partinin, partililerin, teşkilatların tanımadığı, onay vermediğini anlatan Önşen’in şikayet dilekçesi devamında milletvekilliği adaylıklarının para karşılığı verildiği iddialarını dile getirdiği bölüm şöyle:
“En çok anlamadığım ve üzüldüğüm hususta şudur ki; Bu teşkilat seçim çalışmaları esnasında yürüdüğü her yerde, para aldınız, para ile listeler yer değiştirdi, para ile koltuklar alındı verildi cümleleri ile karşılaştı. Sosyal medyada, yazılı ve görsel medyada bu konular günlerce işlendi, gazeteler manşet yaptı. Bunlar yalanlanmadı, bu dedikodular sahipsiz bırakıldı, yok sayıldı. Şüyu vukuundan beter iken esaslı ve güçlü bir şekilde yalanlanmadı. Teşkilatlarımızın başı öne eğdirildi… GİK üyemiz benim yanımda İlçe başkanı ile konuştu ve ‘Abi bu adamın annesi 200 milyon lira verdik ikinci sıra oldu’ diyor. Telefonu 3 kişi canlı dinledik…”
‘SİZİN İÇİNİZDEN GEÇERİM’
Dilekçede, Önşen’in bu konuşmaları üzerine Akşener’in kendisini parmak sallayarak şu sözlerle tehdit ettiği kaydediliyor: “Arzu, Madem öyle çık karşıma aday ol Arzu. Senin içinden geçerim… Ama genel kurulda bu para pul işlerini karıştırırsanız, bu konulara girerseniz ‘sizin içinizden geçerim’, diyerek müvekkili tüm GİK huzurunda tehdit etmiş; Daha sonra bir kez daha ve bu kere yine parmak sallayarak "Senin içinden geçerim" diyerek tam 3 kere bu hitap ile seslenmiştir.”
‘O… DERLER’
Ökşen’in “Ben ‘para verdik’ diyenleri GİK kararı ile Disiplin Kuruluna gönderelim. Yaptıkları açıklamaların savunmalarını yapsınlar. Sözleri ve eylemleri partimizi küçük düşürüyor. Gözlerimizi kapayınca bu sorun hallolmuyor, insanlar konuşuyor. Çenelerini kapatmak için GİK olarak bizim bu konu üzerine eğilmemiz ve gereğini yapmamız lazım.” demesi üzerine Akşener’in "Sen biliyor musun? Bizim toplumumuzda bir kadın ve bir erkek yan yana oturduğu zaman kadın için "O…" derler; diyerek Ökşen’e GİK üyeleri huzurunda hakaret ettiği de dilekçede belirtiliyor.
‘TOPLANTININ KAMERA KAYDI VAR’
Dilekçede toplantıların kamera kaydına alındığı belirtilerek “Şüpheli Genel Başkanın katıldığı tüm GİK toplantıları kamera ile kaydedilmektedir. Bu nedenle ilk önce bu kamera kayıtları ve bunların deşifresini talep ediyoruz.” ifadeleri kullanılıyor.
‘FETÖ BİZDE BARINMIŞ’
İYİ Parti kurucuları Ethem Baykal ve İsmet Koçak da Ulusal Kanal’da Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa İlker Yücel’in sunduğu “Ezber Bozan” programına katılarak, soruları yanıtladı. Baykal ve Koçak’ın programda söylediği FETÖ’nün içlerinde olmasını geç fark ettikleri, 200 kurucudan 100’ünün partiden gittiği ve Dikbayır’ın parayı gündeme getirince tacizci olduğu yönündeki sözleri dikkat çekti. İşte programda söylenen o sözlerden bazıları:
‘VELİAHT, PRENS HALİNE GETİRİLMİŞLER’
“Meral Akşener, bu teğet geçen insanlara niye bu kadar yetki veriyor anlamakta güçlük çekiyoruz. Esas sorun orada. Biz muhalif olunca bize birçok bilgiler gelmeye başladı. Hem bu para pul işlerinden dolayı geldi. Hem bu cemaat işinden yani FETÖ’den dolayı geldi ve anlıyoruz ki biz mesela çok karşı çıktığımız bu ‘FETÖ’cü içimizde yoktur, FETÖ bizde barınamaz’ düşüncesi bende kırıldı. FETÖ bizde barınmış kanaatimi söylüyorum bak bu kanaattir değildir ama bize ‘falanca şahıs FETÖ’den geçmişte yargılanmıştı. Bak bunu Meral Akşener çıkardı’, ‘gittiği bölgelerde Koray Aydın’ın aleyhine çalışırken FETÖ’cülerle görüşüyordu’ gibi birçok söylentiler gelmeye başladı…”
“FETÖ’den alınmış kişilerin bugün Veliaht haline getirilmiş olması ya da prens tarzında Parti sözcüsü haline getirilmiş olmalarının cevabını veremiyoruz. Ama niye onlardan seçtiğini de anlayamıyoruz çok…” “FETÖ ile ilişkisi vardır, bunu partiden atalım’ diye disiplinden atılmış bir kişi bile yok.”
‘DİKBAYIR GÜNDEME GETİRİNCE TACİZCİ OLDU’
“Siz parayı örtmek için 5 yıl önceki taciz meselesini ortaya koyarsanız o oradan ceza verilemez. Yani disipline verilemez. Çünkü onu öğrendiğiniz tarihten bir buçuk yıl sonra zaman aşımına uğrar. Disiplin Kurulu Başkanı ya da heyeti oradan imza atamaz, atarsa bozulur. Kasadaki para gündeme geldi geçen. Peki taciziyse aynı arabada 5 yıldır niye biri sağında o da solunda oturuyor. Makam arabasının içerisinde bütün gezilerde yani Ümit Dikbayır aynı zamanda koruma görevi de yaptı. Etten duvar tarzında koruma görevi de yaptı. Daha parti kurulmadan da önce siz ‘tacizciyi’ yanınıza niye taşıdınız? Sormazlar mı insana?
‘200 KURUCUDAN YARISI GİTTİ’
“Kuruluştan kısa bir süre sonra 200 kişilik bir kurucu listesi yapıldı. Oradan insanlar terk etmeye başladılar. Terk etme sebepleri şuydu: mesela bir arkadaşımız ‘yola çıktıklarını yolda bulduklarıyla değiştiriyor genel başkan’ demişti… 200 kişiden şu anda öyle zannediyorum, 110120 civarında kurucu kaldı. Yarı yarıya gitti…” Aydınlık