Cüneyt Hoşcoşkun’un FETÖ üyeliği suçlamasıyla görülen davasında ilk duruşma bugün. Rektör Ege Üniversitesinden uzaklaştırıldı ancak ekibi halen görevde. Üniversitedeki kaynaklar, bu ekibe dikkat çekiyor

 Ege Üniversitesinin eski rektörü Cüneyt Hoşcoşkun, bugün FETÖ üyeliği suçlaması ile hakim karşısına çıkacak. Hoşcoşkun, 5 yıldır aranıyordu. Yakalandığı yer de yine Ege Üniversitesi oldu. Hoşcoşkun döneminde üniversiteye yerleşen akademisyenler ise yerini koruyor. Üstelik üniversite içinde üst düzey görevlerdeler ve isim isim biliniyorlar. Şaibeli kadro ilanlarına dikkat çeken üniversitedeki kaynaklar, FETÖ’cülerin iftira ile vatansever öğretim üyelerinin yükselişini engellediklerini öne sürdü. Kaynaklar, “Vatansever öğretim üyeleri akademideki FETÖ’cüler tarafından etkisiz hale getirilmek isteniyor. İftiralarla soruşturma üstüne soruşturma açarak yıldırmaya çalışıyorlar. Asıl amaç ise üniversitede FETÖ’nün tutunması.” dedi.

İSİMSİZ İHBARLA BAŞLADI

Üniversitedeki kaynaklar, Edebiyat Fakültesi Dekanı Yusuf Ayönü ile Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Akif Erdoğru arasındaki iftira davasına dikkat çekiyor. Bunun gibi çok sayıda dava olduğu da gelen haberler arasında. Dekan Ayönü geçen Nisan ayında Erdoğru’ya “FETÖ ile bağlantılı ve görevi kötüye kullanıyor” iftirasını atmaktan mahkum oldu. İkili arasındaki yargı süreci 2020 yılında başladı. Erdoğru, 2020 yılında yurt dışına çıkacakken pasaportunda tahdit olduğu ortaya çıktı. Cumhuriyet Başsavcılığından hakkında FETÖ/ PYD silahlı terör örgütü ile bağlantılı, görevi kötüye kullandığına ilişkin ihbar olduğunu öğrendi. CİMER’e yapılan ihbar isimsizdi. Erdoğru yaşanan süreci İzmir 45. Asliye Ceza Mahkemesinde anlattı:

“Sanık tarafından hakkımda FETÖ ile bağlantılı olduğum iddiasıyla şikayet yapıldığını öğrendim, sanığın şikayeti nedeniyle yurt dışındaki sempozyumlara katılamadım. Ege Üniversitesi hakkımda bir inceleme başlattı ancak soruşturmaya gerek olmadığına dair karar verildi. 40 yıldan bu yana üniversitelerde hocalık yapmaktayım, çalıştığım üniversiteyi uluslararası konumda temsil etmekteyim, sanığın iftirası yüzünden ben ve ailem mağdur edildik, hürriyetim tahdit edildi, yurt dışına çıkışım engellendi, sanık ise beni bu şekilde lekeleyerek dekan oldu. Elinde bir delil olsaydı hakkımda işlem yapması gerekirdi, ancak hakkımda böyle bir soruşturma da yapılmamıştır.”

YÜKSELMESİNİN ÖNÜ KAPATILDI

Erdoğru’nun avukatı Ragıp Ali Metin de mahkemede Ayönü’nün CİMER’e yaptığı isimsiz ihbardan 4 ay sonra olan dekanlık atamalarına dikkat çekti. Av. Metin, “Sanık müvekkilin önünü kesmek amacıyla bu şekilde şikayette bulunmuştur, şikayetten 4 ay sonra yapılan atamalarda da (2018) dekan olmuştur. Kurumdaki en kıdemli hoca olan müvekkilimin önü kesilmiştir.” diyerek Ayönü’nün cezalandırılmasını istedi.

IP ADRESİ TESPİT EDİLDİ

Yusuf Ayönü yargı sürecinde ihbarda bulunduğuna ilişkin iddiayı reddetti. İzmir Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan incelemeler sonucunda ihbarın, 23 Haziran 2018 tarihinde 20:25:13'te 176.240.169.255 IP adresinden yapıldığı belirlendi. IP adresinin sahibi Türksat’a soruldu. Türksat söz konusu adresin Yusuf Ayönü’ne ait olduğunu saptadı. Ayönü bu aşamadan sonra ihbarda bulunanın kendisi olduğunu kabul etti. Ancak bu kez de Erdoğru’nun, FETÖ üyeliğinden mahkum olan araştırma görevlisi Ömer Bıyık’la ilişkisini öne sürdü. Ayönü, Erdoğru’nun Ömer Bıyık’la birlikte kitap yazdıklarını, ihbarda bulunarak “vatandaşlık görevi” yaptığını savundu. Erdoğru ifadesinde, “Ömer Bıyık'ın hocası idim, akademik yayınlarda bu bir gelenektir, öğrencilerim tarafından bana teşekkür ve ithaf vardır, bu akademik ilişkidir, bunu benim engellemem mümkün değildir, benim iradem dışında gerçekleşen bir husustur.” dedi.

FETÖ HÜKÜMLÜSÜ ADINI VERDİ

Ömer Bıyık’ın İzmir 15. Ağır Ceza Mahkemesinde FETÖ üyeliğine ilişkin dosyasında yer alan ifadesi ise şaşkınlık yarattı. Bıyık, 22 Aralık 2016’da savcılıkta verdiği ifadede Ayönü’nün FETÖ ile bağlantılı olduğunu söylüyordu. Bıyık, Tarih bölümündeki FETÖ’cüleri ifadesinde şöyle anlatıyor:

“Doç. Dr. N.K. FETÖ’cüdür. Zaman Gazetesine aboneydi ve ‘abone olmuşsam ne olmuş, bunda ne sakınca var’ derdi. Aynı dönemde ‘Biz arkadaşlarla birlikte maklube yerdik, yaptığımız en fazla buydu, bunda ne sakınca var.’ derdi. Yusuf Ayönü ile Ege Üniversitesinde tanıştığımızda N.K ile birlikte beni odalarına çağırmışlardı. Ayönü ve N.K.’nin bana ilk sordukları soru Fetullah Gülen hakkında ne düşündüğüm olmuştu. Ayrıca Yusuf Ayönü'nün eşinin çalıştığı Bornova Koleji'nden FETÖ bağlantısı nedeniyle atıldığını ve başka bir kolejde iş bulduğunu Yusuf Ayönü bana kendisi söylemişti.”

4 AY SONRA DEKANLIK ATAMASI YAPILDI

Mahkeme, geçen nisan ayında Dekan Ayönü’ye öğretim üyesi Erdoğru’ya “iftira” suçundan önce 1 yıl hapis cezası verdi. Sanığın sabıkasız oluşu, geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları takdiri indirim sebebi kabul edildi. Ayönü’nün cezası 10 aya düştü. Mahkeme bu cezayı da erteledi. Gerekçeli kararda ise, “Katılanın (Erdoğru) iddialarına göre; bu olaydan 4 ay sonra dekanlık atamaları yapılmış, sanık dekan olarak atanmıştır. Kendisi hakkında yapılan bu ihbar ile dekan olarak atanmasının önü kesilmiştir.” ifadesi çekti.

BAŞKA DAVALAR DA VAR

Aydınlık, Ayönü’nün başka öğretim üyeleri hakkında da benzeri şikayetlerle davalı olduğu bilgisine ulaştı. Ayönü’nün aynı suçtan bir ceza daha alması halinde hapis cezasının uygulanacağı ifade ediliyor.

ŞAİBELİ KADRO İLANI

Yusuf Ayönü, Katip Çelebi Üniversitesindeyken Cüneyt Hoşcoşkun’un rektörlüğü döneminde 8 Ocak 2017 tarihinde yayınlanan ilanla Katip Çelebi Üniversitesinden Ege Üniversitesine kadro olarak atandı. Sabah gazetesinde yayınlanan ilanın kişiye özel açıldığı öne sürüldü. İlanın açıklamasında, “Bizans ve Beylikler Devri Türkiye tarihi üzerine çalışıyor olmak” ifadesi yer aldı. Bu ilan için üniversitedeki kaynaklar “Ayönü’nün master ve doktora tezleri tarif ediliyor. Bu ilanlar nedeniyle YÖK’ten kınama cezası alanlar oldu.” iddiasında bulundu.

15 TEMMUZ’DAN SONRA AKADEMİDE GÜÇLENDİLER

Üniversitedeki FETÖ yapılanmasını konuştuğumuz bir öğretim üyesi, “Üniversitelere hiç neşter vurulmadı. 15 Temmuz’dan önce üniversitelerde bu kadar güçlü değillerdi. Şimdi akademide çok daha güçlüler. Özellikle rektör yardımcılarına dikkat.” uyarısında bulundu.

 

39 ŞÜPHELİ ATAMA YAPTI

Tutuklu yargılanan eski rektör Cüneyt Hoşcoşkun, 15 Ağustos 2016’da Ege Üniversitesine rektör olarak atandı. Ocak 2017’de rektörlük kadro ilanı verdi. İlanda aranan nitelikler üniversite içinde “kişiye özel ilan” olarak değerlendirildi. 2017 yılında YÖK tarafından görevden alınan Hoşcoşkun aynı yıl KHK ile ihraç edildi. 11 Eylül 2017’de eski rektör hakkında yakalama kararı çıkarılmıştı

. Hoşcoşkun 5 yıl sonra, 4 Temmuz 2023’te Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinde yakalandı.

Hoşcoşkun, savcılık ifadesinde örgütün üst düzey yöneticileri Mahmut Akdoğan ve Şerif Ali Tekalan ile üniversitede eğitim gördüğü sırada tanıştığını açıkladı. Hoşcoşkun’un FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün bir mensubu olarak örgütün ideolojisi ve stratejisi doğrultusunda hareket ettiği, örgütün hücre tipi yapılanmasının devamını sağladığı ve bu yapıyı örgütün üzerinde hassasiyetle durduğu tedbir ve takiye faaliyetlerine özen göstererek gizlilikle sürdürdüğü belirtilerek,15 yıla kadar hapsi istendi.

İddianamede Hoşcoşkun´un kızının FETÖ’nün en önemli finans kaynaklarından Yamanlar Koleji´nde eğitim gördüğü, Hoşcoşkun´un da FETÖ/PDY ile iltisaklı olduğu için 2016 yılında kayyum atanan Türkiye Tabipler Vakfı´nın kurucularından olduğu belirtildi. İddianameye göre Hoşcoşkun, Şifa Hastanesi’ndeki ilk organ naklini gerçekleştiren hekim. MASAK raporlarında sanığın, TMSF´ye devredilen Kavuklar şirketine 2012 yılında 10 adet 9 bin 350 lira, 2 kez de 23 bin 750 lira para gönderdiği de belirtildi. İddianamede Hoşcoşkun´un, rektör olarak görev yaptığı dönemde atadığı kişilerden 39 kişi hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütü kapsamında adli veya idari soruşturma yapıldığı da yer aldı. Cumhuriyet Savcılığı Hoşcoşkun’un, örgütün üst düzey yöneticileri Mahmut Akdoğan, Şerif Tekalan ve Mehdi Yeksan ile bağını devam ettiğini de saptadı. Aydınlık