AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, 24 TV'de yayınlanan "Arafta Sorular" programında, Esra Elönü'nün sorularını yanıtladı.

AİHM'İN DEMİRTAŞ KARARI

Ünal, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkındaki kararına ilişkin soruya şu yanıtı verdi: "AİHM, İspanya Yüksek Mahkemesi'nin 2017'de 11 Katalon liderle ilgili verdiği cezalara ilişkin ne demiş? 1320 yıl hapis cezası verildi bu liderlere. Bunlar silahlı silah terör örgütü mü kurdular, İspanya'yı bölmeye mi çalıştılar? Hayır. Referandum çağrısı yaptılar, referandum gerçekleştirdiler. Suçları bu insanların referandum çağrısı ve referandumu gerçekleştirmek. İspanya Yüksek Mahkemesi 1320 yıl arası hapis cezası verdi. AİHM, bu konuyu gündemine bile almadı. Türkiye'ye gelelim. Bu ülkenin şehirlerinin sokaklarına el yapımı patlayıcıları belediyelerin iş makineleriyle kim yerleştirdi? Bu örgüt yerleştirdi. Bu ülkenin şehirlerinde kim özerklik ilan etti? Bunlar yaptı. Eğer Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kudreti olmasaydı, özerklik ilan edip Güneydoğu'yu Türkiye'den koparmışlardı. 'HDP bir Abdullah Öcalan projesidir.' sözünü kim söyledi? 678 Ekim olaylarını kim başlattı? 53 kişinin katlinin sorumlusu kim? Bütün bu süreçlerde 'PKK nasıl Abdullah Öcalan'ın projesiyse HDP de Abdullah Öcalan'ın projesidir.' diyen, 'Abdullah Öcalan'ın heykelini dikeceğiz.' diyen, 'Biz PYD ve YPG'ye yaslanıyoruz.' diyen ve bütün bunların suç sayılmadığı bir ülkede mi yaşıyoruz?"

MUHALEFET BAŞKA BİR YERDEN KONUŞUYOR

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, "Muhalefet milli değilse, iktidar ne yapacak? Kendi muhalefetini mi üretecek?" sorusu üzerine, şunları anlattı: "Siz Doğu Akdeniz'de, Mavi Vatan'dan kaynaklanan haklarınızı koruyorsunuz. Bakıyorsunuz muhalefet Yunan tezlerini savunuyor. Libya'da Hafter ile birlikte hareket ediyor. Üstelik Serrac Hükümeti BM tarafından tanınmış, meşru hükümet. BM'nin tanıdığı meşru hükümete 'cihadist' diyor, darbeci Hafter'in daha seküler olduğunu ifade edip, onu destekliyor. YPG'ye, PYD'ye 'Türkiye'ye mi saldıracak?' diyor. Türkiye'nin hiçbir milli meselesinde, Türkiye'nin yanında durmuyor. Biden'ın iç siyasete dönük açıklamalarından medet umuyor. ABD'den demokrasi dileniyor. Ermenistan'a destek için giden 500 PKK'lı teröristi görmüyor, kalkıp uluslararası alanda 'Türkiye cihadistleri Azerbaycan'a götürmüştür.' diye açıklama yapıyor. "Geçmişe dönüp baktığınızda Suriye krizinde, MİT tırları operasyonu ile birlikte FETÖ ile beraber hareket edip 'Türkiye'nin Lahey'de yargılanmasına zemin hazırlayabilir miyim?' diye bakıyor. Tabii ki içeride muhalefet sonuna kadar yanlış gördüğü şeyleri eleştirecektir ama Türkiye'nin siyaset üstü meselelerinde kenetlenmesi gereken muhalefet, başka bir yerden konuşuyor. Bu tabii zaman içinde milli güvenlik sorununa dönüşüyor."

BEN BUNLARIN (VATANDAŞ) HAKLARINI TWİTTER'IN İNSAFINA MI BIRAKACAĞIM?

Tanıtım ve Medya Başkanı olarak özellikle Twitter'da daha etkin olması gerektiği yönünde yorumların geldiğini anlatan Ünal, "Ben açıkça şunu söylüyorum. Ben, Tanıtım ve Medya Başkanı olarak Facebook ya da Twitter'ın müşteri temsilcisi değilim. Dolayısıyla benim Twitter'a ya da Facebook'a kullanıcı bulmak gibi bir görevim yok. Ben Twitter'a ve Facebook'a diyorum ki 'Gel benimle hukuki, mali muhataplık oluştur.' Sosyal medya yasasını çıkardır. Dedik ki 'Bizimle hukuki, mali muhataplık oluşturun.' YouTube bunu kabul etti, temsilci açıyor ama Twitter temsilcilik açmıyor. Benim vatandaşlarım aynı zamanda Twitter'ın kullanıcıları. Twitter'ın kullanıcısı olan vatandaşlarımın haklarını kim koruyacak? Ben bunların haklarını Twitter'ın insafına mı bırakacağım?" değerlendirmesinde bulundu.