Türkiye nefesini tuttu; YSK'nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri hakkında vereceği kararı bekliyor.
AK Parti'nin 9 başlıkta yaptığı olağanüstü itiraz başvurunun 8'ini gündemine alan YSK, 6 Mayıs Pazartesi (bugün) görüşmelere başlayacak.
İstanbul'daki itiraz sürecini ilk günden bu yana takip eden Yüksek Seçim Kurulu AK Parti Temsilcisi ve AK Parti Seçim İşleri Genel Başkan Yardımcısı Recep Özel son gelişmeleri değerlendirdi.
Yapılan başvurular, ortaya konulan deliller ışığında İstanbul seçimlerinin mutlaka yenileneceğini düşünen Recep Özel "Oyların tamamı sayılsaydı İstanbul seçimlerini Binali Bey ipi göğüslemişti. Yenilenmesi durumunda yine kazanacağına inanıyorum" dedi.
İşte Özel ile gerçekleştirilen röportajın ilgili kısmı;
Recep Bey İstanbul seçimlerinde yaşanan usülsüzlükler, seçim sonuçlarını da şaibeli hale getirdi ve şimdi YSK'dan gelecek son sözü bekliyoruz. Eğer bütün sandıklar açılsaydı tartışma bu noktaya gelir miydi?
YSK'ya birçok kez dilekçe verdik. Maalesef 4 ilçede tamamen sayıldı. İki ilçede ise sadece bir seçim kurulunda yeniden sayılma kararı alabildik. Oyların sadece yüzde 10'a yakın bir bölümü yeniden sayıldı. Farkın hızla nasıl kapandığını bütün Türkiye gördü. İddia ediyorum, oyların tamamı yeniden sayılsaydı fark bizim lehimize olacaktı ve Sayın Binali Yıldırım İstanbul'da ipi göğüslemişti.
AK Parti olağanüstü başvurusunu yaptı. Artık gözler YSK'da. Yaptığınız başvuruların tamamı gündeme alındı mı?
Biz 9 ana başlıkta olağanüstü itiraz başvurumuzu yaptık. Kısıtlı, zihinsel engelli seçmenler vardı. Tutuklu ve hükümlü seçmenler vardı. Boş sayımdöküm cetvelleri ve boş oy pusulaları vardı. Bir de kamu görevlisi olmayan sandık görevlileri vardı. 9 talebimizin 8'i YSK gündemine alındı. Sadece KHK'lılarla ilgili yaptığımız başvuru reddedildi. Biz bu talebimizi de yenileyeceğiz.
CHP'nin sık sık gündeme getirdiği hatta bunu tehdide vardırdığı bir argüman var. "AK Parti YSK üzerinde baskı kuruyor deniliyor. Gerçekten baskı kuruyor musunuz?
Nerede ve ne şekilde baskı kurmuşuz? Bu iddiayı ortaya atanlar bunu da ispat etmeli. Yoksa müfreti durumuna düşerler. Önce kendileri tehdidi bıraksınlar. Bakın biz kamuoyunda sık sık vurguluyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı'mız da bunun altını çizdi. YSK'nın vereceği karar bizi üzse de, şeriatın kestiği parmak acımaz düsturu ile her karara saygılıyız, diyoruz. Kararı beğensek de beğenmesek de. Aynısını CHP söyleyebiliyor mu?
YSK artık karar için toplanıyor. Siz süreci en başından bu yana takip eden bir isim olarak YSK'nın vereceği karardan ümitli misiniz?
Verilecek karara elbette saygımız var. Ancak ben elimizdeki delillerden yola çıkarak seçimlerin yenileneceğine eminim.
İstanbul Belediyesi'ne "T.C" başlığı eklenmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
HDP Eş Başkanı Sezai Temelli'nin söylediği gibi siz Ekrem İmamoğlu'nun o koltukta rahat oturacağını mı düşünüyorsunuz. Bazı yerlere finans aktarılacak, kadrolar paylaştırılacak. CHP demek şekilcilik demektir. T.C ekleyince ne oldu siz bir düşman mevzisini mi kazandınız? Orası Türkiye Cumhuriyeti'nin belediyesi değil mi? HDP/PKK ile kolkola gezip sonra bu tür ucuz reklam yapacaksınız. Samimi değilsiniz.
İstanbul seçimlerinin yenilenmesi durumunda AK Parti'nin kazanacağına inanıyor musunuz?
CHP gerçekten seçimlerin yenilenmesi durumunda oyunu arttıracağını düşünüyor. O zaman hodri meydan. Bu kadar şaibeli bir seçimin yenilenmesi noktasında engelleyici olmasınlar. YSK üyelerini tehdit etmesinler. Ortada yolsuzluk ve şaibe bulaşmış bir seçim var. Biz iddialıyız ve seçimin tekrarlanması durumunda farklı olarak kazanacağımızı düşünüyoruz. İstanbul'u zaten kazanmıştık, yenilenirse yine kazanacağız.
Başta Engin Altay ve Seyit Torun olmak üzere CHP'li yöneticilerin YSK hakkında tehdit dili kullandığına şahit oluyoruz. Bu bir çelişki değil mi?
Evet bunları üzülerek takip ediyoruz. "Kızılay'da dolaşamazlar, yüzlerine tükürürler" şeklinde tehdit içerikli sözlere şahit oluyoruz. CHP bu sözlerle kendi gerçek yüzünü ortaya koymuş oluyor. Biz bu tahriklere kapılmayacağız. Yargı kararlarını elbette eleştirebilirsiniz. Ama şantaj ve tehdit bir siyasetçiye yakışmaz. CHP tehdit dili ile YSK'yı etkilemeye çalışıyor.
Geçmiş içtihatlara baktığınızda yaptığınız başvuruların bir seçim iptaline gerekçe oluşturabileceğini düşünüyor musunuz?
Bakın sandık başkanlarının kamu görevlileri arasından seçilmesi meselesi 2018 yılından bu yana uygulanıyor. Burada yeni bir uygulama var. Geçmiş sandık kurulları ile mukayese etmek mümkün değil. Anayasa Mahkemesi'nin bu konuda bir kararı var. Bu iptal sebebidir. Seçimin yenilenmesinden başka bir yolu ya da formülü yok bu işin.