31 Mart seçim yenilgisi…
Sonrasında yapılan değerlendirmeler…
Artan “değişim” talepleri…
Partide, hükümette, örgütlerde, bürokraside…
Kelle isteyenler…
Bunlar sıradan tepkiler.
Her yenilgi sonrası gündeme gelebilir.
Ama iş bununla bağlantılı değil.
Daha büyük hesaplar olduğu anlaşılıyor.
FIRSATÇILAR
Partide iki çizgi mücadelesi…
Giderek sertleşiyor.
Bir tarafta Amerikancılar…
İçlerinde FETÖ bağlantılılar da var.
Diğer tarafta “milli duruş” sergileyenler…
Amerikancılar pusuda bekliyor.
Yenilgiyi fırsata çevirmek istiyorlar.
Seçimdeki başarısızlığın faturası…
Milli politikalara kesme peşindeler.
“Fabrika ayarlarına dönelim” sloganı…
Dillerinden düşürmüyorlar…
Kastettikleri ABD ve FETÖ ile iç içe olma hali.
15 Temmuz’u unutturma çabası…
EKONOMİK KRİZ
En güvendikleri konu da ekonomik kriz.
Sıcak para arayışları.
İpin ABD’nin elinde olduğunu biliyorlar.
Bu nedenle ataktalar.
Son günlerde gelen “kaynar para”.
ABD’nin “havucu” olduğunu hissettiriyorlar.
Sıcak para karşılığı partide etkinlik.
Özel sohbetlerde de bunu saklamıyorlar.
Önlerinin açık olduğunu ifade ediyorlar.
GECİKME KİME YARIYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan…
Nedense işi ağırdan alıyor.
Araştırmalar, raporlar…
Belli ki değişim zamana yayılıyor.
Belki de kırıp dökmeden çözmeye çalışıyor.
Ama bizim kulislerde gördüğümüz farklı.
AK Parti’nin içi kaynıyor.
Bel altı vuruşlar da başladı.
Kamudaki ekipler de işin içinde.
ABD ile temaslar incelenmeli.
Hem Amerika’da hem de Türkiye’de.
CHP GİBİ OLDUK
AK Partililerle sohbet ediyoruz.
Bazıları her şeyin farkında.
Bazıları ise ne olduğunu anlamaya çalışıyor.
Bunlardan biri şunları söyledi:
“14 Mayıs’ta sıkıntı vardı.
Ama Reis kazanınca sesler kesildi.
31 Mart’tan sonra tartışma yeniden başladı.
Öyle şeyler duyuyoruz ki…
Kulaklarımıza inanamıyoruz.
Kavga sandığımızdan daha büyük gibi.
Hep CHP’ye gülerdik.
İç kavgalarını konuşurduk.
Biz de CHP’ye benzedik.”
KIZILCAHAMAM KAMPI
Bu hafta sonu Kızılcahamam kampı vardı.
Yerel seçim sonuçları tartışılmış.
“Amerikancı ekip boş durmuyor.
Yoğun kulis faaliyeti içindeydi” deniyor.
Erdoğan birçok kişiyle konuşmuş.
Görüşlerini dinlemiş.
Bu hafta bir gelişme olur mu?
Partide, hükümette değişiklik yaşanır mı?
Yoksa değişim 2024 yılı içine mi yayılır?
İzleyip göreceğiz.
ZAMAN ALEYHTE
Ancak hemen şunu söyleyeyim.
Zaman aleyhte işliyor.
Duayen AK Partililer de aynı görüşte.
ANAP dönemini de yaşamış bir isim
şu değerlendirmelerde bulundu:
“İşler iyi gitmiyor.
Ekonomi tahminlerden kötü.
Lüks lokantalardaki, mağazalardaki doluluk…
Yollardaki pahalı araçlar…
Kimseyi aldatmasın.
Onlar çok küçük bir kesim.
Eskiden dikkat çekmezdi.
Ama şimdi öfkeyi artırıyor.
Seçim sonrası partinin hali…
1989 ANAP’ını andıran bir hava var.
Hızlı hareket edilmezse kontrol kaybedilebilir.
Bazıları tehlikeli bir oyun içinde.
AK Parti’yi Batı’nın kuyruğuna takmaya çalışıyor.
Dünyadaki gelişmeler iyi okunmalı.
ABD hızla irtifa kaybediyor.
Hele Gazze’de olanlardan sonra…
Türkiye yenilgiye ortak edilmemeli.”
AK Parti’de manzara böyle…
Bakalım önümüzdeki günlerde neler olacak?