İnsanın rengi, bulunduğu çoğrafya, etnik ve dini inancı onu bağımız bir ulusta ve kendi ülkesinde özgür kılan değerleri değildir; O' nun ve ülkesinin bağımsızlığını elinden alan barbar kapitalizmle gelişen emperyalist sistem ve ulusal işbirlikçilerinden dolayıdır.
Batı ve ABD emperyalist güçler ve bunların kontrolünde olan Birleşmiş milletler meclisi, Afrika ve halklarının bağımsızlığını tanımdan söndürdüler; halkını başka kıtalara kadar götürülüp alınıp satılan veya kendi topraklarında "köle " mumalesi yaparak, yeryüzünde hiç bir canlının bir birine yapmadığı zalim ve zorbalığı uyguladılar.
Patric Lumumba, 1960 da ülkesinin bağımsızlığı sonrası sosyal adalete dayalı, tam bağımsız, halkını özgür ve haysiyetli olması için bir düzen kurmaya çalıştı. Ancak; 1961 17 Aralık da, başta yine emperyalist ABD, eski sömürge ülkesi Belçika ile Fransızlar ve yerel işbirlikçileri eliyle Lumumba'nın çok iyi niyetle başlattığı ulusal bağımsızlık devrimini yerle bir ettiler ve O'nu da katlettiler vahşice, hem de kendi halkının eliyle..
Tutuklanıp barbarca zindanlara atılan Patrice Lumumba, eşine şöyle yazmaktadır:
" Sevgili eşim;
Sana bu sözleri yazıyorum, sana ulaştığında ve okuduğunda hayatta olup olmayacağını bilmeden. Ülkemizin bağımsızlık mücadelesi boyunca yoldaşlarınla birlikte hayatımızı adadığımız kutsal davanın nihai zaferinden bir
an şüphe etmedim. Fakat ülkemiz için istediğim tek şey, onurlu yaşama hakkı, lekesiz haysiyet, tam bağımsızlık, Belçika sömürgeciliği, ABD ve batılı müttefikleri ve yardımına başvurduğumuz Birleşmiş milletler kurumu tarafından kabül edilmedi..
Bazı soydaşlarımız bozuldular, gerçekleri çarpıtmaya ve bağımsızlığımızın lekelenmesine yardımcı oldular. Başka ne söyleyebilirim ? Sömürgelerin emriyle ölü, diri özgür yada hapiste olan kişi sadece ben değilim. .....
Ama inancım sarsılmaz olacaktır. İnsanlarımız er yada geç tüm iç ve dış güçlerden ( düşmanları) kurtulacağının, aşağılayıcı ve utanç verici duruma ve kapitalizime hayır demesi için ayağa kalkacağından inanıyorum, güneşe inanır gibi..
.....Halkımız ve çocuklarımızın tam bağımsızlığı ve özgürlükleri için umut ekiyoruz. Çünkü haysiyet olmadan özgürlük, adalet olmadan haysiyet olmaz ve bağımsızlık olmadan özgür insanlar olmaz. Ne vahşet, ne taciz ne de işkence beni merhamet dilenmeye götürmedi. Çünkü teslim olup hor görülmekten, haysiyetsiz olmaktansa, ülkemin kaderi için dayanıklı inaç ve derin güvenle ölmeyi tercih ederim. Tarihi Brükselde, Wasihinton, Pariste ve BM de değil, bizler gibi bağımsızlık mücadelesinin verildiği bu toprakların halkı yazacaktır. Benim için sakın ağlamayın .....Çok acı çeken bağımsızlığı ve halkımın özgürlüğünü koruyacağına biliyorum. Emeğimiz, ölümümüz boşa gitmeyecek!
Yaşasın Kongo!
Yaşasın Afrika ! "
İşte, barbar kapitalizm/ emperyalizm insanlığa alçakça, vicdansızca, acımasızca yaptıkları... Ve zalim, zorbalıkları yine yapmaya da devam ediyorlar... Umarım insanlık ve uluslar, ders alır....