ABD Başkanı Joe Biden’in göreve geldikten sonra Afrika ülkelerini Rusya ve Çin’den uzaklaşmaya çalıştığını belirten Ali Rıza Taşdelen, Asya’yla iyi ilişkileri olan Afrika ülkelerinde darbe yapıldığını söyledi. Taşdelen Afrika’nın 2020’den sonra uyanışa geçtiğini vurguladı
Aydınlık yazarı Ali Rıza Taşdelen, ABD emperyalizminin Rusya ve Çin’le iyi ilişkiler geliştiren Afrika ülkelerine yönelik Batı destekli renkli darbe girişimlerinin artık başarılı olamayacağını bildirdi.
Ulusal Kanal Özel Yayını’nda Afrika’daki “renkli devrimleri” anlatan Taşdelen, Afrika’da yeni bir dönemin başladığını, Afrika ülkelerinin ordusu ve milletiyle emperyalizme karşı istiklal savaşı başlattığını söyledi.
Trump’ın başkanlığı döneminde gündemden çıkarılan ABDAfrika zirvesinin Biden döneminde yeniden yapıldığına dikkat çeken Taşdelen, “2020'den sonra Afrika'da hava değişti. Artık Afrika'da yeni sömürgeciliğin sonu geldi. İster ABD ister Fransa bundan böyle Afrika'yı kolay kolay işgal edemeyecek ve darbeler düzenleyemeyecektir.” dedi.
Önceki akşam Ulusal Kanal Özel Yayını’nda “Renkli devrimler” konusu konuşuldu. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ainur Nogayeva, Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Ünal, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Caner Karavit, Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Serdar Üsküplü ve Aydınlık yazarı Ali Rıza Taşdelen’in konuk olduğu yayında renkli devrimlerin arkasındaki ABD etkisi, dünyada meydana gelen renkli devrimler ve sonuçları, Türkiye’deki renkli devrim tehlikesi masaya yatırıldı.
Taşdelen, ABD’nin devlet araçları üzerinden Afrika’da planladığı silahlı müdahaleleri ve ayaklanmaları anlattı.
Taşdelen’in konuşmasında şu vurgular öne çıktı:
AFRİKA’DA YENİ DÖNEM
“Şimdi 2000'li yıllar Afrika'da Çin ve Rusya'nın yükseldiği yıllar. Yani Fransa'nın güç kaybettiği, Amerika'nın da Fransa'nın kaybettiği gücü ele geçirmek için çaba harcadığı yıllar.
“Amerika ve Fransa, Asya'ya yönelen ülkelerde hükümetleri değiştirmek için iç kargaşalıklar, kaoslar yaratma, bu da olmazsa hükümet başkanlarını öldürme, işgal etme gibi yöntemleri kullandığı yıllar oldu.
“Fransa'nın 2007'de Sarkozy ile NATO'ya dönüşü, 2008'de Bush tarafından ABD ordusunun Afrika için Birleşik Komutanlığı olan AFRICOM'un kurulması, Afrika'da yeni bir jeopolitik düzenin doğuşu olarak görülebilir. 2010 öncesi ABD, Afrika'da Fransa ile bir rekabet halindeydi.
“Ne zaman ki Çin yükselmeye başladı, Fransa ve ABD’yi geride bıraktı, ondan sonra ABD ile Fransa'nın birlikte hareket etmeye başladığını gördük. Daha doğrusu Sarkozy, ABD'nin dümen suyuna girdi.
‘BATI TERÖR ÖRGÜTLERİNİ HAREKETE GEÇİRİYOR’
“ABD ve Fransa'nın Çin'e yönelen Afrika ülkelerinin ‘renkli devrimler’ olarak adlandırılan yöntemlerle kaoslar yaratarak deviriyor, bunun yanında Batı destekli terör örgütlerini harekete geçiriyor. Ki bu çok önemli çünkü Afrika terörden gerçekten bugün bile çok çekiyor.
“Şimdi bunları da başaramazsa askeri müdahaleler, darbeler yapma veya o ülkenin liderlerini öldürmeye kadar varan girişimlerde bulunuyorlar. Bu renkli karşı devrimlerin bahanesi esas olarak diğer bölgelerde olduğu gibi Afrika'da da genellikle parlamento ya da başkanlık seçimleri dönemine denk gelmektedir.
FİLDİŞİ SAHİLLERİ, LİBYA, MALİ, ZİMBABVE’DEKİ DARBELER
“Örneğin 2010'da Fildişi Sahilleri’nde yapılan başkanlık seçimini, Çin ve BRICS ile işbirliği içinde olan Laurent Gagbo kazandı. Ama ABD ve Fransa, onun karşısındaki aday Alassane Ouattara’nın kazandığını iddia ederek ülkede kargaşalık çıkardı ve askeri müdahalede bulunarak Gagbo'yu tutukladı ve uluslararası ceza mahkemesine gönderdi. Ruattara, ABD’de ekonomi eğitimi görmüş, IMF'de çeşitli görevlerde bulunmuş birisi. Bugün Ouattara hala Fildişi Sahili Cumhurbaşkanı'dır.
“Ardından 2011 yılında Amerikan emperyalizminin vurucu gücü rolünü oynayan Nicolas Sarkozy, Libya'da cihatçı teröristleri silahlandırdı ve sonunda Fransız özel kuvvetleriyle birlikte, Libya Devlet Başkanı Muhammed Kaddafi'yi katlettiler.
“Aynı yöntemlerle 2013'te Mali'de ayrılıkçı terör örgütleri kışkırttılar, askeri müdahale yaptılar. Önce yangını çıkarıyorlar, sonra itfaiye rolüne bürünerek askeri müdahaleyle geliyorlar.
“Aynı yıl Orta Afrika Cumhuriyeti'nde Devlet Başkanı François Bozizé’ye karşı etnik ve dini temele dayanan Seleka terör örgütünü harekete geçirdiler ve ülkeyi iç savaşa götürdüler.
“2013 yılında Zimbabve'de Robert Mugabe'yi devirmek için muhalefetin adayını başbakanlığa getirdiler. Bunların hepsinde halk ayaklandırıldı, sokaklara döküldü ve birbirine kırdırıldı. İç savaşa varan görüntüleri yaşadık.
“Yine aynı Zimbabwe'de olduğu gibi Kenya'da da başkanlık seçimlerinin sonuçlarına karşı sokaklar harekete geçirildi.
NED ÖNCÜLÜĞÜNDE TOPLANTI
“Fransa'nın Afrika'da yenilmeye başlaması, Çin'in 2013'te Kuşak Yol Girişimi’nin Afrika'da büyük destek görmesiyle başladı. Bu ABD’yi Afrika'da strateji değiştirmeye zorladı. ABD Başkanı Barack Obama, Ağustos 2014'te ilk kez ABD Afrika zirvesi düzenledi. Amaç Afrika'da rejimleri değiştirmekti.
“Obama zirvede kıtada bir rejim değişikliği dalgasını ilan etti. Burada ilginç bir gelişme oldu. Bu zirve bittikten hemen sonra ABD’li Ulusal Demokrasi Vakfı (NED), Washington'da, adına Afrika Sivil Toplum Konferansı dediği Afrika ve Avrupa'dan yüzlerce Afrikalı STK yöneticisi, gazeteci, sendikacıyı bir araya getirdi.
“Genç Afrikalı Liderler İnisiyatifini oluşturdular. NED bu oluşumun önüne hedef olarak insan hakları, demokrasi ve seçimler, özgür medya, sivil toplum sorunları gibi konuları koydu. Hikaye her yerde aynı. Bu toplantı ABD'nin Afrika'da renkli devrimleri, renkli kaosları başlatacağının habercisiydi.
“Bu toplantı çok önemli çünkü Afrika'daki bu kışkırtmaların örgütlenmesi için, NED'in düzenlediği toplantı çok önemliydi. NED bu toplantının duyurusunu şöyle yaptı:
“‘Beyaz Saray, Afrika Liderler Zirvesi'nin sunduğu fırsattan yararlanan, ABD'nin önde gelen demokrasi ve insan hakları örgütleri, 56 Ağustos tarihlerinde Washington'da demokrasi gündemine doğru başlıklı rakip bir Afrika Sivil Toplum Konferansı düzenleyecektir. Konferans, önde gelen Afrikalı aktivistlerin kendi hükümetlerine ve uluslararası topluma Afrikalı vatandaşların özgürlük ve demokrasiye değer verdiğini hatırlatmaları için önemli bir platform oluşturacaktır.
"Aynı zamanda Afrika gündeminde demokratik reform ve insan haklarının yeniden teyit edilmesine yardımcı olmak, Afrikalı demokrasi aktivistlerinin gündemini harekete geçirmek ve yaymak, zorlukları ve başarıları paylaşmak, eylem için öncelikleri ve stratejileri belirlemek için bir fırsat olacaktır.’
“Plan yani Ukrayna'da nasıl işlediyse, Gürcistan'da nasıl işlediyse, Afrika'da da bu şekilde işliyor. Soros'tan, Freedom House dedikleri Özgürlük Evi mali destek verdi. Medyanın yanı sıra sosyal medya da kullanıldı.
GABON’DA FRANSA DESTEKLİ DARBE
“Gabon 20142016 yılında Afrika Baharı olarak adlandırılan renkli devrimlerin ilkine sahne oldu. O zaman bu girişim başarısız oldu ancak 2023’te Devlet Başkanı Ali Bongo Ondimba, Fransız işbirlikçisi General Nguema tarafından darbe ile indirildi.
“Aynı yıllarda Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde Joseph Kabila’ya karşı, Kamerun’da Paul Biya'ya karşı seçimlere müdahale edilmiş, halk kışkırtılmış ve terör örgütleri harekete geçirilmişti. Yine Nisan 2021'de silahlı bir isyana karşı cepheye giderken Çad Devlet Başkanı Idriss Déby öldürüldü.
BİDEN DÖNEMİNDE AFRİKA YENİDEN GÜNDEMDE
“Donald Trump döneminde 201721 arasında bir ABDAfrika zirvesi düzenlenmedi. Onun öncelikleri arasında değildi. Fakat Joe Biden geldikten sonra, Ukrayna Savaşı nedeniyle, Afrika ülkelerinin önemli bir kısmı Birleşmiş Milletler’de Rusya’ya karşı kınama kararına karşı çıktığı için Afrika konusu yeniden gündeme alındı.
“Aralık 2022'de 49 liderin katıldığı bir ABDAfrika zirvesi düzenledi. Biden, Çin ve Rusya'nın artan etkisini engellemek için stratejisini değiştirdi. Yani yeni yaklaşım, daha pragmatik bir Afrika politikası, güvenlik ve ekonomik konularında daha fazla angajman planlarını özetleyen Sahra Altı Afrika'ya yönelik yeni bir ABD stratejisi oluşturdu.
‘2020’DEN SONRA AFRİKA’DA HAVA DEĞİŞTİ’
“2020'den sonra Afrika'da hava değişti. Artık Afrika'da yeni sömürgeciliğin sonu geldi. İster ABD ister Fransa bundan böyle Afrika'yı kolay kolay işgal edemeyecek ve darbeler düzenleyemeyecek.
“Batı, kendi zenginliği ve refahı için talan ettiği Afrika'yı kaybetti. Gabon'da, Senegal'de olduğu gibi geçici başarılar elde etseler de renkli devrimler de artık bir işe yaramayacak.
“1960'lardan bu yana devam eden yeni sömürgeciliğe karşı ikinci bir istiklal savaşı başladı Afrika'da. Küreselleşme ve neoliberalizmin milli devletleri parçalama, yok etme saldırıları Mali, Burkina Faso ve Nijer'de olduğu gibi ordumillet duvarına çarptı.
“Afrika'da emperyalizme karşı ülkelerinin bağımsızlığını, vatanlarını savunmak için artık ordu anahtar duruma geldi. Bu ordu, milletiyle birleşen ordudur.
“Diğer bir örnek de Cezayir'dir. 2019 Şubat'ında başlayan Cezayir Ruhsal Kurtuluş Cephesi (FLN) karşıtı kalkışma yine ordu tarafından durdurulmuştu. FLN ordu demekti. Bağımsız Cezayir'i kuran ordu bugüne kadar Batı’nın ülkede yaptığı tüm yıkıcı operasyonları boşa çıkardı.
“Bu hareketin daha da genişleyeceğini görüyoruz. Artık emperyalistler oturup ağlasınlar.”
NOT: Ulusal Kanal’ın Renkli Devrimler özel yayınını yarın aktarmaya devam edeceğiz.
Programın tamamını izlemek için:
https://www.youtube.com/live/3QmNCk_dwHk?si=9VMVvttSGTXTw11N