FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 474 sanıklı davanın görülmesine devam edildi.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.

Örgütte "öğretmen" konumunda olan ve duruşmada tanık sıfatıyla ifade veren FETÖ itirafçısı Gökhan E, gittiği FETÖ dershanesinde örgüt yapılanmasıyla tanıştığını, 2010'dan sonra da örgütün Kocaeli'deki Deniz Kuvvetleri Komutanlığı personeline yönelik askeri mahrem yapılanmasında "öğretmen" konumunda görev almaya başladığını bildirdi.

Burada bazı subaylardan sorumlu olduğunu, onlarla sohbet adı verilen örgüt toplantıları gerçekleştirdiklerini beyan eden Gökhan E, "FETÖ mensubu askerlere bulundukları görevlere ilişkin bilgileri bize aktarmalarını isterdik. Biz de bu bilgileri bizden daha üstte bulunan kişilere aktarırdık." ifadelerini kullandı.

Kendisinden daha üst konumda bulunan FETÖ yöneticilerinin albay rütbesindeki FETÖ'cülerle özel ilgilendiğini kaydeden Gökhan E, "Örgütte müdür konumunda bulunan kişi, albay rütbesinde olan örgüt üyesi askerlerle özel görüşmeler yapardı." dedi.

Davanın sivil sanıklarından Hakan Çiçek'in örgütün askeri mahrem yapılanmasında "genel müdür" konumunda olduğunu bildiren Gökhan E, "Örgütün olduğu bilinmeyen kolejlerin sahibi olduğunu ve örgüt mensubu kripto askerlerin çocuklarının bu okullarda eğitim gördüğünü biliyorum. Bizzat bu talimatın Fetullah Gülen tarafından verildiğini duydum." diye konuştu.

Gökhan E, Adana ve Hatay'da 19 Ocak 2014'te FETÖ mensupları tarafından MİT tırlarının durdurulması hadisesine ilişkin ise "MİT tırları operasyonunun talimatının bizzat Fetullah Gülen tarafından verildiğini Mithat kod adlı kişiden duymuştum." dedi.

'BYLOCK DEŞİFRE OLDU'

Reklamdan sonra devam ediyor 

FETÖ'nün kripto bir yapılanmaya sahip olduğunu, iletişim konusunda farklı yöntemler kullandığını aktaran Gökhan E, 1725 Aralık 2013'teki hükümeti devirmeye yönelik operasyonlar sonrası çeşitli yöntemlerle örgüt içi iletişimin sağlandığını dile getirdi.

Bir süre ByLock programının da kullanıldığını belirten Gökhan E, sözlerini şöyle sürdürdü:

"1725 Aralık sürecinden sonra örgüt tarafından bizden bir tablet almamız ve bununla iletişim sağlamamız istendi. Ben de bir mağazaya giderek kendime ait olmayan bir kimlik numarası vererek tablet aldım. Daha sonra da kendime ait olmayan bir mail hesabı ile tableti kullandım. Bundan bir süre sonra örgüt içinde Eagle programı kullanıldı. 2014'ten sonra da ByLock kullanılmaya başlandı örgütte. ByLock'u da 6 ay kadar kullandık. Sonra ByLock'un deşifre olduğu söylenerek WhatsApp görünümlü bir program geliştirildi. Daha sonra da Viber görünümlü başka bir program daha geliştirildi."

'ADİL ÖKSÜZ YANLIŞ YERDE ARANIYOR'

FETÖ mensubu askerlerden alınan askeri bilgilerin nasıl kullanıldığı ve kimlere iletildiği sorulan tanık, "Askeri birlik içinde yaşananları bir flaş bellek verilir ve ona yazmaları istenirdi. Toplanan bu bilgiler Twitter üzerinden hedef alınan kişileri karalamak için kullanılırdı." diye konuştu.

İtirafçı olmadan önce görüşme yaptığı örgüt sorumlularının ikinci bir darbe olacağından ve itirafçı olanların idam edileceğinden bahsettiğini ifade eden Gökhan E, firari Adil Öksüz'ü daha önce görüp görmediği sorusu üzerine Öksüz'ü daha önce görmediğini söyledi.

Gökhan E, "Adil Öksüz konusunda daha önce teşhis ettiğim örgüt üyelerinden biri, 'Öksüz güvenli bir yere aktarıldı, zaten onu yanlış yerde arıyorlar.' dedi." açıklamasını yaptı.

Davanın görülmesine devam ediliyor.