15 yaşında kandırıldı, PKK'ya katıldı. Dağlarda, mağaraların içinde geçirdiği 9 yılın ardından 24 yaşında Türk Silahlı Kuvvetleri'ne teslim oldu, adalete sığındı. Operasyonların sürdüğü sıcak bölgeye sınır hattına giden CNN TÜRK Ankara Temsilcisi Dicle Canova teslim olan kadın terörist ile konuştu.
Kadın terörist, "Kendi kararım değildi. Bir gün pastanede otururken biri geldi yanıma bir arkadaşım yanında bir tane dağ kadrosu vardı. Bilmiyordum dağ kadrosudur. Yanlışlıkla kodunu söyledi, kodunu söylerken dedi artık bana gelmek zorundasın eğer şehirde bir şey olursa çalışmalara ilişkin aksaklık çıkarsa bizden bilirler. Biz de gittik." ifadelerini kullandı.
İşte teslim kadın teröristin Dicle Canova'ya anlattıkları...
"Yaşım da küçüktü. Söylenen tehditler dedi gözüm üzerinde öyle algılıyordum hep gözü üzerimde. O yüzden korkuyordum. Abilerim, ablalarım, annem vardı ama korkuyordum. Söyleyeyim diyordum bir şey olursa şehirde bana zarar verirler eğer gidersem aileme de zarar gelmez. Onlara zarar gelmesin kaç gün geçtikten sonra tekrar çağırdı. Tekrardan gittim, dedi gidiyoruz. Öğlen yemeğine çıkıp evden çıktım. Ben de dağa gittiğimi bilmiyordum öyle geldim.
Korkuyordum çünkü önümde beni bekleyenin ne olduğunu bilmiyordum ya da nasıl bir ortam bilmiyordum hiç tanımıyordu Ailemden dağa katılım hiç yok o yüzden bu bende korku yaratıyordu.
"ŞOK GEÇİRDİM, YAŞAM KOŞULLARI ZOR"
İlk olarak beni Zap bölgesine götürdüler orada iki aya yakın eğitim gördük sonra Gara alanına geçtim. İlk gidenlere ideolojik eğitim veriliyor, silahlı eğitim veriliyor oralar tanıtılıyor tarih dersleri veriliyor.
Arazide konumlanmışlardı Naylon açmışlardı Naylonlarla kamufle etmişlerdi. Şok geçirdim doğrusu çünkü yaşam koşulları zor. Birebir içinde yaşayacağım bir koşul değil ve hiç tanımadığım yüzler kimin nereli olduğunu bilmediğin kişiler. Onlarla aynı ortamda aynı yaşamı paylaşıyorsun, bu insanı tedirgin ediyor. Çok zorlandım çünkü tanımıyordum, bilmiyordum ve bana yaşam bana çok ağır geliyordu sabah erken kalkma, küçüktüm mesela uykuya ihtiyaç duyuyordum.
O dönemde saat 4 buçukta kalkıyorduk daha yıldızlar vardı havada spora götürüyorlardı. Spor yaptırıyorlardı bu bana şey geliyordu beni zorluyordu. Fiziki olarak onlar da diyordu kurallar var. Saat kaçta uyanın dersek o saatte uyanmalısın biz de tanımıyoruz o kurallara göre gidiyorduk. Oradaki dağ kadroları ile sorumlu kimse bazılarını görevlendiriyorlar. Onlar oradan sorumlu onlar eğitiyor birebir onlar uğraşıyor.
Silah eğitimi normal o dönemde aldım keleştir normal biksi görüyorsun. RPD7 silahlarını görüyorsun. El bombalarını görüyorsun. Ama pratik olarak uyguladığım keleşti diğerlerini uygulamadım.
"BİRİNİ SEVMEK, AŞIK OLMAK YASAK"
Dağ koşulları seni zorluyor, hava koşulları zorluyor. İster istemez kadında daha fazla daralmalara neden oluyor. Daha fazla hasta düşmesine neden oluyor. Dağ koşulu zor, arazi zor hep yürüyorsun bu kadını zorluyor ama diğer şekilde eşit davranılıyor mesela fark konulmuyor. Bu arada birbirini sevmek aşık olmak evlenmek yasak, kabul edilmiyor. Birini sevmedim.
Mesela birbirini gizliden sevmek varsa eğer bunlardan rapor isteniyor ya da kaç gün kimseyle konuşmasına izin verilmiyor ya da farklı tartışılıyor konuşuluyor onlarla. Çünkü dağdasın birbirini tanımıyorsun kimin ne olduğunu bilmiyorsun o yüzden güvenemiyorsun fazla kimin ne olduğuna. Bir de dağ koşulunda olamaz mesela evlilik olamaz, sevmek olamaz bir de hep yan yana kalamıyoruz yerlerimiz değiştiriliyor sabit. Öyle birini seveceksin şey yapacaksın öyle koşullar yok.
"AİLEMLE HİÇ HABERLEŞEMEDİM"
Ailemle hiç haberleşemedim. Yok istedim ama olmadı. Çünkü telefon kullanmıyorsun internet yok ailenden Haber alamıyorsun hep Kuzey Irak'taydık ailem Türkiye'de. O yüzden ailemle görüşme fırsatım olmadı.
Orada kendi aralarında bir cihaz kullanıyorlar onlarla konuşuluyor. Cep telefonu internet gibi şeyler yok yasak.
"ESKİSİ GİBİ DEĞİL, SAYI AZ"
Eylemlere hiç katılmadım. Bazı yerler var sabit kalıyorsun. O sabit kaldığın yerlerde erzak çekersin ya da bir sığınak işi yaparsın mağara işi yaparsın kaldığım yerde eylemlere gitmedim. Gidenler oluyordu.
Bazıları gidiyor genç olanlar ama yaşlı kesim gitmiyor eyleme gitmek isteyen bir gücü varsa gidiyor. Eskisi gibi değil zaten sayı bakımından az ve eskisi gibi kaç kişi gitmiyor tepelere 34 kişi gidiyor. O yüzden bunu yürüten koordine eden gitmiyor ama bazı yerlerde de gidiyor. Hep savaş ortamı insan bıkıyor. İnsan diyor ki keşke savaş bitse biz de nefes alabilsek. Ama bakıyorsun ki daha çok silaha yönlendiriliyor. Daha çok tercih silah yönünde bu zamanla insanda bitkinlik yaratabiliyor farklı duygular yaratabiliyor.
(Suriye'de PYDYPG ile iletişim var mıydı?) Bu konularda bilgim yok ama bağlantılarının olduğunu biliyordum. Suriyeliler çoktu ama Suriye'ye geçiş olup olmadığını bilmiyorum. Suriyeli çoktu.
"ALANIN ÇOĞU TSK'NIN ELİNDE"
Zorlanma var aşırı zorlanma var çünkü var olan mağaralar imha edildi. Kış süreci önlerinde var mesela kim nerede kalacak çünkü barındığın yer mağara. Kaldığın alanın hepsi, çoğunluğu TSK'nın elinde. Geliş gidişler yok. Bir şey getiremiyorsun erzak temin edemiyorsun ya da kendi içinde barındıracağın kazıp üzerini kapatabileceğin bir şeyin yok. Bunlar sıkıntı oluyor. Erzak azalıyor, kalacağın yerler imha ediliyor. Kadro azalıyor var olan sayı azalıyor. Hava saldırıları oluyor çatışmalar oluyor sayı eksiliyor, güçten düşüyor yani.
MORAL MOTİVASYON ÇÖKMEYE Mİ BAŞLADI?
Bozuluyor ister istemez elde olmasa bile bozuluyor. Çünkü düşünüyorsun önünde seni bekleyen bir kış var dağ kışları serttir o kışı nasıl geçireceksin. Elindeki var olan şeyler de yok artık bu insanı zorluyor düşündürüyor.
"YENİ KATILIM YOK"
Yeni gelen kimseyi görmedim eskiye oranla sayımız da azalmıştı operasyonlardan kayıplarımız çok oldu eskiye oranla bizim sayılarımız da azaldı. Geliş yok önceden Suriye'den gelenler vardı şimdi o bile yok Suriye'den bile gelmiyorlar. Gelen yoktu giden de yoktu o yüzden zaten ablukaya alınıyor alan hepsi TSK'nın elinde. Nereden gelecek, nereye gidecek kimse gelip gitmiyordu yani Türkiye'den gelen katılımlar da yok. Şu an zaten çoğunluk savunma bölgelerinde sınır hatlarında yoklar sınır hatlarında şu an bulunmuyorlar.