'TÜRK YARGISINA İFTİRA ATIYORLAR'

Aydınlık’a konuşan Bakan Bozdağ, "Türk yargısı bağımsız ve tarafsızdır. Kararlarını da Anayasa'ya, kanuna ve hukuka uygun, vicdani kanaatlerine göre belirler. Yargı yetkisinin kullanılmasıyla ilgili bir konuda hiçbir makam, kişi, kurum, kuruluş emir veremez, tavsiye ve telkinde bulunamaz, genelge vs. gönderemez. Anayasa çok net. Maalesef Türkiye'de kimi genel başkanlar, grup toplantısında da konuştu Sayın Kılıçdaroğlu, Meral Hanım veya bir başkası. Yargı yetkisinin kullanılmasıyla ilgili ne yapıyorlar? Türk yargısına iftira atıyorlar. Çok net bir şekilde dosyayı biliyor musun? Yok. Delilleri biliyor musun? Yok. Hukuki süreç ne aşamada, nasıl işliyor onu biliyor musun? Yok. Avukatı mısın? O da değil. Ama bakıyorsun herkes bir yerden konuşuyor.” şeklinde konuştu.

'İSTEDİĞİ KARAR ÇIKMAYINCA SARAYIN HAKİMLERİ'

“Herkes hukuku, yargıyı kendi haline bırakmalı.” diyen Bozdağ, şöyle sürdürdü: “Yargı, hukuk çerçevesinde Anayasa, yasalar ve hukuka uygun bir şekilde kendi mecrasında işlemelidir. İstediği karar çıktığı zaman 'Çok iyi hakimler var' istediği gibi karar çıkmadığında 'Sarayın hakimleri' diyerek karar veren hakimleri suçlamak, yargı görevi yapan hakimlerimize, savcılarımıza yapılmış çok büyük bir haksızlıktır. Türk yargısına 'şaibelidir' demek Türk yargısına yapılan bir iftiradır. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Kimsenin bunu söylemeye hakkı yoktur.”

'MAHKEMEYİ ETKİLEMEYE DÖNÜK AÇIKLAMALAR'

Türk yargıçlarının, savcılarının büyük bir fedakarlıkla milyonlarca ihtilafı mahkemelerde gördüğünü ve karara bağladığını söyleyen Bakan Bozdağ şöyle devam etti:

"Bunu görmezlikten gelmek ve yargıyı suçlamak büyük bir haksızlıktır. Yargı eksik, yanlış karar verse dahi onun istinaf yolu, temyiz yolu var. Kendi içerisinde düzeltecek yeteri kadar mekanizmaya sahiptir. Ve bu konularda yargının kendi dairesinde işlemesi doğru olandır. Yargıyla ilgili konularda, görülen davalarda karar öncesi özellikle daha çok yapılıyor mahkemeyi etkilemeye dönük bu tür açıklamaları doğru görmeyiz. Esas şaibeli açıklamalar bu tür açıklamalardır. Bunlar kabul edilemez."

'DEVAM EDEN DAVAYLA İLGİLİ PAYLAŞIM YAPIYOR'

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, önceki akşam da İstanbul 2 No'lu Barosu’nun Üsküdar Mehmet Çakır Kültür ve Spor Merkezi'nde düzenlediği iftar yemeğine katıldı. Burada konuşan Bozdağ, "Bir yandan biz yargıya güven artsın diyoruz, bir yandan yargı hizmetlerinden memnuniyet artsın diyoruz. Ama öte yandan hiçbir meslek grubunun, yargıda görev yapan avukatlar, hakimler ve savcılar kadar yıpratılmaya ve haksız eleştirilere ve muamelelere tabi tutulduğunu görmüyoruz. Büyük bir haksızlık yapıldığını buradan ifade etmek isterim. Cumhuriyet Halk Partisi'nin Sayın Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu görülmekte olan bir dava ile ilgili bir tweet atıyor, eğer istediği gibi bir karar çıkarsa nasıl öveceğini, istediği gibi bir karar çıkmazsa nasıl itham edeceğini üstü kapalı bir şekilde ifade ediyor” dedi.

“Maalesef her salı bakıyorum, acaba bugün grupta mahkeme kuruldu mu, acaba bugün grupta Sayın Kılıçdaroğlu ağır ceza reisi gibi hüküm açıklıyor mu, ya da bir başkası başka ithamda bulunuyor mu diye emin olun tedirgin oluyorum.” ifadesini kullanan Bozdağ şöyle devam etti:

“Yine bu hafta gördünüz, hakimlerimizi suçlayan adımlar atıldı. Anayasa çok açık, hiç kimse hiçbir organ, makam, merci, yargı yetkisinin kullanılması konusunda hakim ve savcılara emir ve talimat veremez. Öte yandan 'Ben gelirsem şunu serbest bırakacağım. Bunu serbest bırakacağım.' Sanki mahkeme! Tutuklama kararını sen mi verdin, yargılamayı sen mi açtın, nasıl yapacaksın? Bir başkası 'Türk yargısı şaibelidir' diyor. Bir siyasi partinin genel başkanı 'Türk yargısı şaibelidir' diye konuşursa, Batı'dan veya başka bir yerden bakan Türkiye’ye ne diyecek? Bunun gider tutar yanı var mı?”

AKŞENER'İN BATI GÖZLÜĞÜ: RUSYA, MACARİSTAN, ÇİN 'ÖCÜ'

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Anadolu Ajansı'nın kuruluş yıl dönümü olduğunu belirterek, “Cumhuriyetimizin fikirlerinin ve anlayışının kalesi olan Ajans; bugün saray iktidarının propaganda makinelerinden birine dönüştürüldü.” dedi.

Medyanın bir siyasi partinin basın bürosuna dönüştüğünü öne süren Akşener “Gazeteler parti broşüründen televizyonlar ise propaganda makinesinden farksızdır. George Orwell’in modeli eskide kaldı. Bizde herkesi gözetleyen bir büyük birader yok. Bizde hiç susmayacakmış gibi konuşan Bay Kriz var. Çünkü 21’inci yüzyılın otoriter sistemlerinin usulü artık budur. Bu usül, medyayı ele geçirip halkı büyük bir propaganda bombardımanına tabi tutarak gerçekleri gizlemek üzerine kuruludur. Rusya’da olan budur. Macaristan’da olan budur. Çin’de olan budur. Özgür basına, özgür fikre ve özgür topluma hep beraber kavuşacağız. Demokrasimizi prangalarından hep beraber kurtaracağız. Türkiye’nin, bir kişinin ihtişam hayalleri peşinde o çok özendikleri Putin’in Rusya’sı olmasına izin veremeyiz.”