Berat Albayrak'ın istifasında Bülent Arınç'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a anlatımlarının etkili olduğunu öne süren Sözcü'nün Korkusuz gazetesi yazarı Ahmet Takan, "Türkiye, Bülent Arınç’a teşekkür borçlu" dedi.


Abdullah Gül'ün Başdanışmanı Ahmet Takan, gayrımilli tutumu nedeniyle Yeniçağ'dan kovulmuştu...(Ahmet Takan, Yüksek Askeri Şura kararları sonrası "Ordu'daki Perinçekçilerin tasfiye edildiğini" iddia etmiş, Takan'a birçok isim tepki göstermişti. )

Türkiye, FETÖ'nün Kozmik Oda kumpasındaki rolü nedeniyle Bülent Arınç'ı hesap vermeye çağırırken, Sözcü'nün yan gazetesi Korkusuz'un sözde muhalif yazarından Arınç'a övgüler yağdı.

Vatanseverlere yönelik tüm kumpaslara destek veren Bülent Arınç'ı adeta "kurtarıcı" ilan eden Takan, "Tayyip Erdoğan’a 'Kral çıplak' deme cesareti göstermek gerçekten takdire şayan. O yüzden, Türkiye, Bülent Arınç’a teşekkür borçlu diyorum" ifadelerini kullandı.

Takan, Arınç'ın da üyeleri arasında bulunduğu Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu için “iyi ki varmış” dedi.

Takan'ın dünkü "Türkiye, Bülent Arınç'a teşekkür borçlu" başlıklı yazısının satır başları şöyle:

"Kamuoyundaki genel algı, kasırga, Murat Uysal’ın Merkez Bankası Başkanlığı görevinden cuma gecesi Resmi Gazete de yayımlanan kararnameden sonra başladı. Küsmeler, kavgalar falan filan…

Yok öyle değilmiş meğer!.. Sıkı durun;

Kararnamenin yayınladığı 6 Kasım Cuma gecesinin haftası sarayda YİK toplantısı varmış. Bu toplantıdan sonra YİK üyesi Bülent Arınç, Tayyip Erdoğan’ın koluna girmiş ve özel konuşmak istediğini belirtip bir odaya sokmuş. “Bak ben senin abinim” diye söze başlamış. (Gerçekten ben de gözlerimle, kulaklarımla çok kez şahit olmuşumdur. Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç’a hep  “abi” diye hitap eder ve her gördüğü yerde ayağa kalkar ceketinin düğmelerini ilikler öyle karşılardı.) Arınç, ekonominin kötü gidişatına izah ettikten sonra “Merkez Bankası dövizlerinin tamamen eridiğini” net olarak Erdoğan’a söylemiş. Tayyip Erdoğan, “Sen ne diyorsun? Nasıl olur yahu?” diye hiddetlenip tepki gösterince “Ben senin abinim diye” konuşmasına devam eden Arınç, geçmişte bazı ülkelerde yaşanan büyük sıkıntıları da hatırlatarak “Bizi burada…” deyip oldukça duygusal tonda söyleyeceklerini bitirmiş.

Saray kaynaklarımın anlattığına göre, Bülent Arınç’ın anlattıklarına inanmak istemeyen Tayyip Erdoğan, görüşme tamamlanır tamamlanmaz o anda Merkez Başkanlığı koltuğunda oturan Berat Albayrak’ın sıkı adamı Murat Uysal’ı telefonla aramış. “Bana şu andaki döviz rezervimizi  hemen söyle” deyince işin vahametini kavrayan Murat Uysal “Efendim isterseniz ben size bir rapor hazırlayım sayın Bakan ile arz etmeye gelelim” diye işin içinden çıkmaya çalışmış. Bu cevap üzerine Erdoğan, sesini daha da yükselterek “Ben sizden kağıt falan istemiyorum. Hemen şimdi bana rakamları söyleyeceksin “ deyince Uysal kaçacak delik bulamamış. Gerçek rakamlarını duyan Erdoğan ise sinirden küplere binmiş.

Sonra neler olmuş?

Merkez Bankası Başkanlığı’na atanan Naci Ağbal’ın Kısıklı’ya çağrılması… Bülent Arınç’ı doğrulayan brifingler… Kısıklı’da Ağbal ile karşılaşan Berat Albayrak’ın kavgaları… Ve görevden alma operasyonları…

Saray kaynaklarıma, “Resmi açıklama için neden 27 saat beklendi. Neden böyle önemli bir makam piyasaların bu kadar kırgın olduğu bir anda uzun sayılacak saatler içinde boş bırakıldı” diye sorduğumda şu yanıtı aldım;

“O gün kimse Tayyip Erdoğan’ın yanına yaklaşma cesaretini gösteremedi. Kimsenin gidip de ‘şunu bakan yapalım’ diyecek cesareti yoktu.”

İhtiyat payı bırakmak ile birlikte güvenilir saray kaynaklarımın anlattıklarına inanıyorum. “Berat Albayrak benim kırmızı çizgimdir“ diye ilan eden kendisine Bakan şikayetine gelenlere “Ne yapayım elimde 910 tane Berat Albayrak yok ki. Bir tane var" diyen Tayyip Erdoğan’a “Kral çıplak” deme cesareti göstermek gerçekten takdire şayan. O yüzden, Türkiye, Bülent Arınç’a teşekkür borçlu diyorum."