Türkiye'nin Suriye'de mutabakat için ABD'ye tanıdığı süre sona erdi. Ankara'dan üst üste “Kendi göbeğimizi kendimiz keseriz” açıklamaları gelirken, sınıra sevkıyatlar da dün gece devam etti. Fırat'ın doğusuna yönelik operasyon hazırlığı kapsamında sınıra obüsler sevkedildi. Dün akşam saatlerinde Urfa 20’nci Zırhlı Tugay Komutanlığı’ndan hareket eden obüs ve mühimmat yüklü kamyonların olduğu yaklaşık 20 araçlık askeri konvoy, Akçakale’ye giriş yaptı. Sınırdan bilgi aktaran kaynaklar ise son dönemde sevkıyatların yoğunlaştığına dikkat çekiyor.
Türkiye'nin operasyon hazırlıkları, dünyadan da üst üste açıklamaları beraberinde getirdi.
ABD Savunma Bakanlığı'nın (Pentagon) Ortadoğu'dan Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Michael Mulroy, Fırat'ın doğusunda Güvenli Bölge oluşturma yönündeki taahhütlerin kendilerine düşen kısmını yerine getirdiklerini iddia etti. Michael Mulroy, bugünkü basın toplantısında, Türkiye’den gelen ve Güvenli Bölge konusunda Washington ile ortak çalışmalardan memnun olunmadığını belirten açıklamalarla ilgili şu değerlendirmede bulundu:
“Ben, tüm anlaşmaları yerine getirdiğimizi düşünüyorum. Bunun çalıştığını düşünüyoruz. Bu bir denge. İlerleme kaydettik. Bunlar, karada ve havada ortak devriye faaliyetleri, birlikte çalıştığımız koordinasyon merkezinin oluşturulması. Bunların öne çıkarabileceğimiz şeyler olduğunu düşünüyorum.”
YPG SADECE 5 KM GERİ ÇEKİLDİ
Türkiye, terör örgütü YPG'nin sınırdan 30 kilometre çekilmesini istiyor. Bu bölgede Suriyeli göçmenler için bir yaşam alanı inşası planlanırken, iki milyon Suriyelinin bu bölgeye döneceği değerlendiriliyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı plana göre, 5 bin nüfuslu 140 adet köy ile 30 bin nüfuslu 10 ilçeden oluşan yerleşim alanı oluşturulacak.
Fakat PKK'nın Suriye kolu YPG, şimdilik yalnızca 5 kilometre geriye çekildi. ABD'nin de 5 kilometrede diretmesi, Türkiye'nin kendi yolunu çizme ihtimalini güçlendiriyor.
RUSYA'DAN ADANA MUTABAKATI VURGUSU
Suriye'deki gelişmelerin ısınmasıyla birlikte Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da bir açıklamada bulundu. Lavrov, "ABD, bölgedeki pozisyonu güçlendirmek için Kürtleri, Araplara ait bölgelere kaydırmaya çalışıyor. Bu her iki taraf arasında çatışmaya neden oluyor.
ABD, Fırat'ın doğusunda çok tehlikeli bir oyun içinde. Hedefleri, bu bölgeyi Suriye’den izole etmek. Fırat'ın doğusunda yarı devlet kurmak için Kürtleri kullanmaya çalışıyor” dedi.
Güvenli Bölge konusunda Türkiye’nin kaygılarını anladıklarını dile getiren Lavrov, Ankara’nın Suriye ile imzaladığı Adana Mutabakatı temelinde hareket edebileceğini ifade etti.
Lavrov, Türkiye’nin Suriye topraklarındaki tüm faaliyetlerinin Şam ile diplomatik diyalog çerçevesinde olması gerektiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın harekat mesajlarını da hatırlatan Lavrov, "Durumun, Türkiye ile Suriye yönetimi arasındaki etkileşim konusu olmasından yanayız. Tarafların anlaşabileceğini düşünüyoruz. Bu konuda her şekilde yardımcı olacağız" ifadelerini kullandı.
ŞAM'DAN ANKARA İLE DİYALOG ŞARTI
Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim ise Ankara ile yeniden diyalog için şartlarını açıkladı. Türkiye'nin Suriye topraklarında bir tampon bölge oluşturarak güvenliğini sağlamayacağını kaydeden Muallim, “Ankara, eğer Şam ile iyi komşuluk ilişkileri kurmak istiyorsa, askerlerini Suriye’den çekmeli. Bu gerçekleşene kadar Türkiye düşmanımız, askerleri de işgalci olarak kalacak” ifadelerini kullandı.
ABD'DEN 35 BİN KİŞİLİK 'ORDU' HAZIRLIĞI
Öte yandan ABD'nin, stratejik ortağı olarak gördüğü Suriye Demokratik Güçleri (DSG) ile HasekeTanaf hattında savaş hazırlığı yaptığı iddia edildi. Hedef; Badiye Çölü, Suhne, Kebacib, Arak, El Bukemal, Haseke, Deyrezor ve Rakka bölgelerinde bulunan Suriye Ordusu'nun varlığını sona erdirmek.
Yeni Şafak'ta yer alan haberde, Deyrezor Eski Askeri Meclis Başkanı Feyyaz Esmer, ABD ve Körfez ittifakının bölge aşiretlerini Suriye ve İran’a karşı kışkırtarak sonuç almak istediğini söyledi. Feyyaz Esmer, Deyrezor bölgesinde askeri hareketliliğin ciddi oranda arttığını ve İran destekli milislere ait noktaların sistematik saldırı altında olduğunu belirtti.
Rakka, Deyrezor ve Haseke’den 25 bin kişilik güçle askeri harekat planı yapan ABD ve SDG, Ürdün sınırında yer alan Tanaf ABD Üssü’nden de güney cephesini açarak kıskaç taktiği ile Suriye askerlerini bölgeden çıkarmayı hedefliyor. Tanaf cephesinin idaresi için Suriye Ordusu’ndan ayrılarak Mısır’a yerleşen General Hüsam el Avvak ile anlaşan Pentagon, Rakka, Deyrezor, Haseke bölgeleri için Suriyeli muhalif gruplarla gizli görüşmeler yürütüyor.
Yeni Şafak'a bilgi veren askeri kaynaklar, güney cephesinde 6 binden fazla asker olduğunu ve operasyon için eylül ayı içerisinde Amman'da iki ayrı gizli toplantı düzenlendiğini iddia ettiler. Pentagon ve CIA'nın Hatay, Urfa, Kilis, Fırat Kalkanı, İdlib ve Afrin’de bulunan bazı muhalif komutanlara bize katılın teklifi götürdüğü öne sürülüyor.
SDG'nin sözde komutanlarından Polat Can ve YPG Sözcüsü Nuri Mahmud'un da üç ayı aşkın süredir bölge genelinde çalışma yürüttüğü iddia edildi. BAE ve Suudi yetkililerin de destek verdiği SDG ile aşiret liderleri arasında bir çok görüşme gerçekleşti.
Yeni Şafak’a bölgeden bilgi veren bazı aşiret sorumluları ise ABDBAESuudi Arabistan ve DSG ortaklığı ile gerçekleşen görüşmede kendilerinden İran’ın El BukemalŞam bağlantısını kesme konusunda destek istendiğini doğruladı.
Aydınlık