Türkiye 14 Mayıs 2023'te seçimlere gitmeye hazırlanırken; ABD ve ortakları, ülkedeki kaos planlarını ilan etmeyi sürdürüyor.
Önce ABD’li Foreign Policy dergisi, 1 Ocak 2023 tarihli yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük bir seçim yenilgisiyle “indirileceğini” yazmış, bu süreçte ülkenin “kan banyosu”na döneceğini ifade ederek açıktan sopa göstermişti. Ardından finans kapitalin sesi The Economist dergisi, 21 Ocak 2023 tarihli kapağına Erdoğan'ın fotoğrafını basarak “Türkiye'nin yaklaşan diktatörlüğü” manşetiyle çıktı. Birkaç gün sonra da Bloomberg, Türkiye'yi NATO'ya “kafa tutan ülke” olarak niteleyerek, buna izin verilmemesi çağrısında bulundu.
Seçim öncesi Batı'dan üst üste gelen bu tehdit mesajlarına, şimdi de Almanya'nın en ünlü dergilerinden Stern eklendi.
Stern dergisi, Türkiye'deki seçimle ilgili hazırladığı analizine tam 10 sayfa ayırdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alan dergi, “Kundakçı (Brandstifter) Erdoğan” kapağı ile çıktı. Kapak yazısının içerideki başlığı ise “Erdoğan iktidarda kalabilmek için vicdansızca çatışmalar çıkarıyor: Kendi ülkesinde, Suriye'de ve ayrıca Almanya'da” oldu.
Yazıda, Cumhurbaşkanı Erdoğan için “Putin ve Batı ile müzakere ediyor, NATO'yu küçümsüyor ve Suriye'de savaş başlatıyor.” denildi. Erdoğan'ın uluslararası sahnede boy gösterdiğinin altını çizen Stern, “Ama evinde güç için amansızca savaşması gerekiyor. Bir kumarbaz gibi, eğer işine yarayacaksa, ateşi körükler.” yorumunda bulundu.
“Erdoğan, Ukrayna’dan Suriye’ye birçok ipi elinde tutuyor ve gücünü kullanıyor.” diyen Alman dergi, yazıda şu ifadelere yer verdi: “Erdoğan bir seçim yenilgisini kabul eder mi? Ortağı MHP, askeriye ve emniyet güçlerine öylesine yerleşmiş durumdaki, kimi uzmanlar onun halkın aksi yöndeki tercihine rağmen iktidarda kalabileceğine dair spekülasyonlar yapıyor.”
'BAŞ BELASI, PROVOKATÖR'
26 Ocak 2023 tarihli derginin başyazısında, “Muhabirlerimizin de araştırdığı gibi Erdoğan hem ulusal hem de uluslararası alanda baş belası (unruhestifter) ve provokatör olarak yerini sağlamlaştırmak istiyor.” denildi.
Erdoğan'ın Bursa ziyaretini ve temaslarını izleyen ekiplerinin ayrıntılarını yazdığı haberde, “Seçimlerin yaklaştığı yüzünden belli oluyordu. Birkaç hafta önce sosyal medyada, zor yürüdüğüne ilişkin videolar dolaştı. Belirsiz bir şekilde kalabalığın arasından geçti ve korumasına tutundu. Aslında hem sosyal medyayı hem de gazetecileri pek sevmiyor. Ama zayıflığı daha da fazla sevmiyor. Bursa'da, 'Birlikte Türklerin asrını kuracağız.' derken, halen güçlü olduğu mesajını veriyor. Aslında o kadar uzun süre iktidarda kaldı ki, onsuz bir Türkiye hayal etmek de zor.” ifadeleri dikkat çekti.
‘İKTİDARDAN DÜŞÜRÜLEBİLİR Mİ?’
Analiz şöyle devam etti:
“Yakında hem Cumhurbaşkanlığı hem de milletvekilliği seçimleri olacak. Aslında bu ikili mücadele, Erdoğan'ın tarihteki yerine ilişkin de bir mücadele. Erdoğan iktidardan düşürülebilir mi? Aslında şu anda uluslararası alanda günün adamı. Gerektiğinde ipleri geren, gerektiğinde çatışmaları çıkaran ve gerektiğinde sakinleştiren biri. Hem Putin,hem Zelenskiy ile görüşüyor. Batı'yı zayıf gösteriyor, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine karşı çıkıyor. Bir kumarbaz gibi, işine yarayacak durumları kullanıyor.”
‘PAŞA GİBİ YAŞIYOR’
Stern, “Şimdi ise bir paşa gibi yaşıyor. Üç saray yaptırdı. Ankara'da 1000 odalı sarayda yaşıyor ve Ege'deki yazlığının fotoğrafları daha yeni yayınlandı. Özel plajı ve havuzu olan 62 milyon avroluk villa için yüzlerce ağaç kesildi. Erdoğan her şeyin büyüğünü ve gösterişlisini seviyor. Korona krizinin ortasında dünyanın en büyük uçaklarından birine sahip oldu. Sekizinci uçağını aldı ve muhalefetin eleştirisini umursamadı.” diye yazdı.
Ekonomi ve Politika Vakfı'ndan Günter Seufert'in görüşlerine de yer veren dergi, Erdoğan'ın rakiplerini kriminalize etmek için her şeyi yapacağı iddiasına değinirken, “Erdoğan, her alanda ortamı kızıştırıyor. Son olarak Yunanistan'a karşı üslubunu sertleştirdi. Bu açıklamaların Türkiye'de iyi karşılandığını biliyor ve düşmanlara ihtiyacı var. Aslında başkanlık sistemiyle kendine iyilik yapmış sayılmaz, çünkü bölünmüş muhalefeti birleştirdi.” yorumunu yaptı.
‘SOPAYLA ÜLKE YÖNETEN BİRİ’
Erdoğan'ın bu yılki seçimlerde her oya ihtiyacı olduğunu, bunun için sevmediği sosyal medyaya ağırlık verdiğini ileri süren dergi, Kılıçdaroğlu'nun ise birleştirici kişiliği ile muhalefette öne çıktığını yazdı. Dergi, Kılıçdaroğlu'nun, “Erdoğan bir otokrat haline geldi. Elinde sopayla ülkeyi yöneten biri, toplum yararına bir şey yapamaz” sözlerine yer verdi.
‘İLKEL BİR KARA PROPAGANDA’
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Alman Stern dergisinin kapağına sert tepki gösterdi. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Çelik, Batılı yayın organlarının sistematik şekilde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef aldığını belirterek, “Batılı bazı yayın organları sistematik şekilde Cumhurbaşkanımızı hedef alıyorlar. Doğrudan Türkiye'deki seçimlerde taraf oluyorlar. Cumhurbaşkanımızın dış politikada bağımsız ve ilkeli bir çizgi izlemesinden rahatsız olduklarını açıkça belirtiyorlar. Bunların yaptığı basın yayın faaliyeti değildir; ilkel bir kara propagandadır. Talimat almayan bir Türkiye bu odaklar için kabus anlamına geliyor. Çirkin ve ciddiyetsiz yaklaşımlarla Türkiye'deki siyasi süreçleri etkileyebileceklerini düşünüyorlar.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın barışa odaklı dış politika çizgisinin, söz konusu çevreleri rahatsız etmeye devam edeceğini belirten Çelik, “Milletimizin yüksek siyasi bilinciyle vereceği kararlar, dış vesayet girişimlerine de tarihin en büyük dersini verecek. Kara propaganda faaliyetleri ve yıkıcı siyaset biçimleri şimdiye kadar Cumhurbaşkanımızın dirayetli siyasetine zerre kadar zarar veremedi, bundan sonra da veremeyecek. Cumhurbaşkanımızın reform ve hizmet siyaseti, barış ve güven üreten dış politikası hepsine cevap veriyor.” dedi.
AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir de Stern kapağıyla ilgili olarak “Cumhurbaşkanımızı, Türkiye'yi hedefe koymuşlar. Türkiye'yi diz çöktürmek için nasıl bir gayret sarf ettiklerini, satır aralarında değil manşetlerinde izah ediyorlar.” ifadeleri kullandı.