Süreci özetleyen iki önemli açıklama yapıldı: Fransa Cumhurbaşkanı Macron: NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti.

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Başkanı Çavuşoğlu: Asya açılımını ilan ediyoruz.

Hatırlayalım: Türkiye’nin Kudüs’ü koruma çağrısı iki sene önce ABD’ye rağmen ezici çoğunlukla kabul edilmişti.

Her gelişme şunu gösteriyor: ABD inişte, Asya yükselişte.

ABD yönlendirebildiği siyasi partiler ve kitle örgütleriyle, hedef aldığı ülkelerin içinde tutunmaya çalışıyor.

Irak’a saldırdığında içeriden destek kuvveti buldu. Aralarında komünistler bile vardı. Saddam’ı 2006’da Kurban Bayramı’nda astılar, bazı İslamcılar göbek attı.

Libya işgal edildiğinde NATO bombalarına “Hoş geldiniz” pankartı açan Libyalıları gördük.

Suriye’de “Esad gitsin ABD gelsin” örgütleri kuruldu.

Venezuela’da petrol şirketlerini vatanlarından çok sevenler ortaya çıktı.

Bolivya’da Morales, Trump destekli Bolivyalılarla uğraşıyor.

Hong Kong’da ABD bayraklı muhalifler karşıtlarını benzin dökerek yakıyor.

Bunları neden hatırlatıyoruz?

Dün sosyal medyada “Trump Erdoğan’a ikinci mektup yazdı” diye sevinen muhalifler vahim bir durumun habercisidir.

Ülkemiz 2014’den itibaren adım adım ABD denetiminden çıktı. ABD hedef aldığı ülkenin liderini hızla “şeytanlaştırıyor.”

Batı basınında Esad, Şi Cinping ve Putin fotoğraflarına şimdi Erdoğan da eklendi.

Muhalefet yapacağız diye PKK/HDP’yle kol kola girip hızla ülke düşmanlığına yuvarlananları uyaralım.

Silahlı tehdit ve ekonomik çöküş zamanlarında vatanı için sorumluluk duyanların aklına ilk olarak iç cephe gelir. İç cephe ne kadar sağlamsa başarı o kadar yakındır.


Aydınlık