Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanıtlanması talebiyle dün duyurduğu 10 soruya cevap veren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun 'yabancı büyükelçi' iddiasına ilk kez değindi. Erdoğan'ın "Siyasi stratejilerini yabancı ülke temsilcilerine hazırlatmak ve onaylatmak yerine, kendi partisinin mensuplarıyla ve ülke kamuoyuyla belirlemeye yönelecek mi?" şeklindeki sorusuna Kılıçdaroğlu, "Doğruları söylemiyorsun. Ya ispat et ya da özür dile" şeklinde kısa bir mukabelede bulundu.
Böylelikle CHP, Süleyman Soylu'nun geçtiğimiz mart ayında dile getirdiği iddiaya genel başkan düzeyinde ilk kez cevap vermiş oldu. İçişleri Bakanı Soylu, CHP, İYİ Parti, Saadet, Demokrat, Deva ve Gelecek Partilerinin oluşturduğu Altılı İttifak tarafından 28 Şubat'ta açıklanan Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metninin bir Avrupa ülkesi büyükelçisine düzeltme ve onay için gönderildiğini söylemiş, hatta metni redakteye götüren emekli bir büyükelçinin, Avrupalı temsilciyle iç siyasete ilişkin dedikodu yaptığını söylemişti. Soylu orada ne konuşulduğuna ilişkin sonraki günlerde ayrıntılar da vermişti.
'BİZDE SUÇ SÜMENALTI EDİLMEZ' DİYOR AMA...
Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın 'tecavüzcü' sorusunu da cevapladı. "Partisi içinde her türden terör destekçisini, tacizciyi, tecavüzcüyü, hırsızı tasfiye etmeyi düşünüyor mu?" şeklindeki soruya CHP Lideri, "Bizde suç sümenaltı edilmez, suçlu kollanmaz" cevabını verdi. Ancak CHP geçtiğimiz yıldan beri yoğun taciztecavüz olaylarıyla sarsılmasına rağmen skandala bulaşan isimlerin çoğu hâlâ partide görev yapıyor.
"Yüreği yetip 2023'te cumhurbaşkanı adayı olacak mı olmayacak mı?" şeklindeki soruya ise Kılıçdaroğlu kaçamak bir cevap verdi. Kendi adaylığını bir türlü açıkça ilan edemeyen, Altılı İttifak Masası'na da bu yönde bir karar aldıramayan CHP Lideri, "Var mısın yarın erken seçim ilan etmeye, aynı gün içinde adayımızı açıklayalım" şartını öne sürdü.
ABD VE FETÖ'NÜN YALANINA SARILDI
"Akdeniz ve Ege'de, sınır hattıda kalıcı ekonomik bölgeler oluşturma çabalarında Türkiye'nin yanında mı, değil mi?" şeklinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir diğer sorusuna ise Kılıçdaroğlu'nun cevabı şaşırttı. Türkiye'yi Ege'de silahlandırılmış Yunan adalarına operasyon düzenlemeye çağıran Kılıçdaroğlu, "İşgal edilen, silahlanan adalar konusunda adım at, destekleyeceğiz" iddiasında bulundu.
PKK'dan YPG'ye, DHKPC'den TİKKO'ya, FETÖ'den DEAŞ'a tüm terör örgütlelerini lanetleyip lanetlemediği sorusuna ise Kılıçdaroğlu, "Hepsine lanet olsun" cevabı verdi. Ancak hemen ardından, 2016 yılında ABD Dışişleri tarafından ortaya atılan ve daha sonra CIA yetkililerince yalan olduğu anlaşılıp Ankara'ya 'özür' mesajı yollanan 'petrol kaçakçılığı' yalanına sarıldı.
"Sefeli örgütlerle petrol kaçakçılığına girişenlere, oy uğruna televizyonlarda onların mesajlarını okutanlara da lanet olsun" diyen Kılıçdaroğlu, ABD'nin Türkiye'den resmi bir şekilde özür dilediğini unutmuş görünüyor. PKK/YPG eliyle yıllardır Suriye'nin petrolünü çalan ABD, Türkiye'yi terör örgütü DEAŞ'la petrol ticareti yapmakla suçlamıştı.