Sabah'tan Bercan Tutar bugünkü köşesinde Amerikancı ve Sorosçu zihniyetin, Taliban'ı şeytanlaştırdığını ancak dikkatleri bu şekilde asıl şeytan ABD'den uzaklaştıramayacaklarını söyledi. Tutar ayrıca, ABD'nin kaybı sonrası Asya ülkeleri başta Çin olmak üzere Rusya, İran ve Türkiye'nin atağa geçeceğini kaydetti.

Tutar'ın yazısındaki ilgili kısımlar şu şekilde:

"Küresel ve bölgesel jeopolitik bakış yerine Taliban'a ait çarpıtılmış görüntüler üzerinden ideolojik okuma yapan Sorosçu zihniyetle malul Amerikancılar, emperyalist anlayışın narkotik kavramlarıyla uyuşmuş dimağlarındaki ezberleri papağan gibi tekrarlayıp duruyor.

'DİKKATLERİ ASIL ŞEYTANDAN UZAKLAŞTIRAMAZLAR'

Taliban'ın Afganistan'daki zaferini yine ideolojik bir körlük ve ıslah olması imkânsız bir fanatizmle yorumluyorlar. Ancak bu sefer hakikati değiştirmeleri çok zor. Taliban'ı şeytanlaştırarak dikkatleri asıl şeytan olan ABD'den uzaklaştıramazlar. ABD'nin 20 yıllık işgal, sömürü ve katliamlarla dolu kirli sabıkasını perdeleyemezler.
Zira Amerikalı diplomat Grant Newsham'ın Asia Times'daki yazısında "Vegas'ta olan Vegas'ta kalır" deyişinden mülhemle dile getirdiği gibi "Kâbil'de olan sadece Kâbil'de kalmayacak...

YENİ AKTÖRLER VAR

Evet, ABD yenildi. Ancak sınırın hemen ötesinden hem Afganistan'ı hem de Orta ve Güney Asya'yı kaosa sürükleyecek her tür kirli tezgâhı devreye sokmaktan geri durmayacaktır. Çünkü küresel sahnede yeniden konumlanan ABD, 'terör ile savaş' stratejisini artık 'Rusya, Çin ve Türkiye gibi aktörlerle savaş' şeklinde revize etmiş durumda.

KABİL'DE OLAN KABİL'DE KALMAYACAK

ABD'nin Vietnam hezimetinden sonra SSCB nasıl küresel bir atağa geçtiyse ABD'nin Afganistan hezimetinden sonra da Çin başta olmak üzere Rusya, Türkiye ve İran atağa geçecek.
Bu ülkeler hem hinterlantları hem de ABD'nin nüfuz kaybettiği küresel alanlarda hamle üstüne hamle yapacaktır. Üstelik bu ülkeler dönemin SSCB'si gibi yalnız da değiller.
Eşgüdüm halinde hareket ediyorlar. İşte bu yüzden Kâbil'de olan sadece Kâbil'de kalmayacak.
Dolayısıyla ABD'nin dünyanın farklı bölgelerinde Afganistan sendromunun benzerlerini peş peşe yaşayacağı yeni ve kritik bir döneme giriyoruz."