Sri Lanka’da bir patlamada gözlerinden birini kaybettikten sonra gözüne taktığı siyah bandajla tanınan ve dünya çapında çatışmaları takip eden Colvin’in, 2012’de Suriye’nin Humus iline bağlı Bab Amir kasabasında bir top saldırısında hayatını kaybetmesine ilişkin dava sonuçlandı. Washington DC Federal Bölge Mahkemesi Yargıcı Amy Berman Jackson, Colvin’in kız kardeşi ve kız kardeşinin çocukları tarafından 2016’da açtığı davada, Esad hükümetinin Colvin’i “kasten hedef aldığına” hükmetti.
“KASTEN ÖLDÜRÜLMESİ KABUL EDİLEMEZ”
Colvin’in ölümünü “yargısız infaz” olarak niteleyen Yargıç Jackson, 36 sayfalık kararında, “Yaptığı iş sadece önemli değil, aynı zamanda savaş alanlarında ve genel olarak savaşları anlamamızda son derece kritik olan bir Amerikan vatandaşının kasten öldürülmesi kabul edilemez” ifadelerini kullandı. Yargıç Jackson, Colvin’in ailesinin Mahkemeye sunduğu delillerin Bab Amir kasabasındaki saldırının bir terör örgütü veya başka bir gruptan ziyade Esad hükümetine bağlı güçlerce düzenlendiğinin ortaya koyduğunu kaydetti. Bunun üzerine mahkeme, Esad hükümetine 300 milyon doları ceza, 2 milyon 5 bin doları ise ailenin zararına karşılık tazminat olmak üzere toplam 302,5 milyon dolara mahkum etti.
ABD kanunları, terör suçları ve teröre destek veren ülkelerin Amerikan vatandaşlarına verdiği zayiat dışında kendi vatandaşlarının ulusal mahkemelerde yabancı ülkelere karşı dava açmasını yasaklıyor. Daha önce de Suriye’ye karşı ABD ordusuna çalışan iki paralı askerin Suriye’de öldürülmesine ilişkin açılan davada Amerikan mahkemesi, Suriye’yi 413 milyon dolara mahkum etmiş ve bu tazminat, Esad hükümetine ait Illinois eyaletindeki JP Morgan Chase bankasındaki mal varlığından tahsil edilmişti.