Süper güç olarak son 50 yılı domino eden Amerika Birleşik Devletleri hem ekonomik hem de askeri olarak irtifa kaybediyor.
Atlantic Council'de kıdemli araştırmacı ve George Mason Üniversitesi'nde siyaset profesörlüğü görevini yürüten ayrıca National Interest dergisinde köşe yazarı olan Mark Katz, kaleme aldığı yazıda ABD'nin dünya hakimiyetinin biteceğini iddia etti. Son yıllarda dünyanın çeşitli bölgelerindeki askeri varlığını giderek azaltan ABD için 'Kabuğuna mı çekiliyor?' sorusu gündeme geldi.
BİDEN'IN SÖYLEMLERİ YETERSİZ KALDI
Özellikle Trump döneminde, NATO ve müttefikleriyle çelişkiler yaşayan ABD, Biden yönetimiyle bunun tersi bir izlenim yaratmaya çalıştı ancak bu çabası yetersiz kaldı.
Biden'in, gelir gelmez ilk iş olarak Trump'ın çıktığı anlaşmalara tekrardan onay vermesi ve "ABD geri döndü" diyerek, Rusya ve Çin gibi potansiyel rakiplerine meydan okumasına karşın, dış politikada ABD'nin güç yarışında bocalamaya devam ettiği görülüyor.
Son olarak, ABD'nin önce Afganistan'dan askeri varlığını çekmesi, ardından da Irak başta olmak üzere, Ortadoğu coğrafyasındaki askeri gücünü azaltacağına yönelik sinyalleri, bunun bir taktik manevra mı, yoksa ABD'nin hegemonik gücünün sonu mu olduğu sorularını akla getiriyor.
NATIONAL INTEREST: ABD'NİN DÜNYA ÜSTÜNLÜĞÜ BİTİYOR
ABD'de savunma, ekonomi ve siyasal ağırlıklı konulara yer veren National Interest dergisinin köşe yazarı Mark Katz, ABD'nin dünyadaki üstünlüğünün sona erdiğine dair işaretlere yer verdi.
Katz, Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından ABD'nin dünyanın tek baskın gücü olarak görülür haline geldiğini, ancak 21. yüzyılın başındaki tehditlerin bu tez hakkında şüphelere yol açtığını belirtti.
UZUN SÜRELİ OPERASYONLARDA ÜSTÜNLÜK SAĞLAYAMADI
Katz'a göre, Washington'ın hegemonyası sona eriyor. Bunun başlıca göstergelerinden biri ABD'nin Afganistan ve Irak'taki geniş çaplı ve uzun süreli operasyonlarda üstünlük sağlayamaması oldu.
Washington, 2008'de Gürcistan'da, 2014'te Ukrayna'da olanlar konusunda Rusya'ya yanıt vermek konusunda zayıf kaldı.
Orta Doğu'da, özellikle de Suriye ve Yemen'deki, ayrıca Libya'daki krizlerin çözümü konusunda inisiyatifi Moskova, Tahran ve Ankara'ya bıraktı.
ÇİN'İ DURDURAMADI
Washington; Çin'in gücünü artırması, Doğu Çin ve Güney Çin denizlerinde hakimiyet kurmasını ve Kuşak ve Yol Ekonomik Girişimi yoluyla nüfuzunu genişletmesini engelleyemedi.
Ayrıca ABD, başarısız bir şekilde düşmanlarıyla yakınlaşmaya çalıştı. Sözgelimi Donald Trump İran ve Çin'le bunu yapma girişiminde bulundu.
MÜTTEFİKLERİNE SÖZ GEÇİREMEDİ
Washington'ın müttefiklerini rakipleriyle iş birliği yapmaktan vazgeçmeye ikna edememesi de hegemonyasının sona erdiğinin bir başka işareti.
ABD ordusunun Afganistan'dan çekilmesi ve 2021 sonunda Irak'tan çıkmayı planlaması da nüfuzunun tükendiğini gösteren başka hususlar.