ABD ve NATO’nun Türkiye’deki üsleri ve bu üslerdeki asker, uçak, nükleer silah, teçhizat, malzeme hususları ile bu üslerin amaçları devamlı sorgulanmış, bu konularda binlerce makale, araştırma yayınlanmış, onlarca TV programları yapılmıştır. Bugün de küresel güç mücadelesinde üstünlük sağlamak üzere küresel, bölgesel güçler stratejik bölgelere müdahale edebilmek için jeopolitik üstünlük sağlayabileceklerini değerlendirdikleri alanlarda kara, deniz, hava ve/veya müşterek/birleşik üsler tesis etmektedirler. Uçak gemisi görev grupları ile bu üsler sistemini bütünleştirirken, hava ve deniz stratejik taşıma ya da lojistiği ile bu sistemi idame ederek stratejik hedeflerini gerçekleştirme ve milli menfaatlerini elde etme yönünde çaba sarf etmektedirler.
TÜRKİYE’DEKİ ABD VE NATO ÜSLERİ
ABD ile yakın askeri ilişkilerimiz 1947 yılında başlamış, Marshall yardımı, Truman doktrini ile devam etmiş ve Türkiye’nin 1952’de NATO’ya girmesiyle birlikte zirveye çıkmıştır. Bu yardımları organize etmek, koordinasyon sağlamak, eğitim ve teşkilatlanmaya yardım etmek için üsler teşkil etmenin yanı sıra, ABD harekat ihtiyaçları için İncirlik üssü tesis edilmiştir.1951 yılında inşasına başlanan üs 1954 yılında tamamlanmış ve faaliyete geçmiştir. Bu üs ABD’nin dünya çapındaki sınırlı sayıdaki Ana Harekât Üslerinden biridir. Bin millik harekât yarıçapı ile ABD Hava Kuvvetlerinin Karadeniz, Hazar Havzası, Orta Asya, Afganistan, İran Körfezi, Hint Okyanusu, Ortadoğu, Levant, Doğu Akdeniz, Ege ve Doğu Avrupa dahil çok geniş ve stratejik bir bölgede harekât yapma, gözetleme, hava sahası kontrolü sağlama gibi imkânlar sağlar.
Bu üssün diğer bir önemi Mersin, İskenderun ve Trabzon limanlarıyla bağlantılı olması ve bölgede TSK’ya ait çok sayıda hava üssü ve meydanın bulunmasıdır. Bu meydan ve üsler yedek meydan ve arama kurtarma üssü olarak çok önemli kolaylıklar sağlamaktadırlar.
İNCİRLİK ÜSSÜ
İncirlik üssü aynı zamanda uçaktan atılabilen nükleer bombaların da depolandığı yerdir. Diğer taraftan İncirlik üssünde bölge için gelebilecek tugay çapındaki birliklerin silah, mühimmat, teçhizat ve malzemesinin depolandığı konteyner alanları mevcuttur.
İncirlik üssündeki eski tip nükleer bombalar modern ve daha güçlü (Hiroşima’ya atılanın dört katı) termonükleer bombalarla değiştirilmiştir. Bu işlem 2017’de tamamlanmış olup, miktarı 50 civarındadır.
İncirlik üssü geçmişte casus uçakların, Ortadoğu’ya müdahale etmekte kullanılan uçak ve birliklerin, bunların lojistik desteğinin sağlandığı üs olmakla birlikte, Kuzeyden Keşif Harekâtının da 12 yıl boyunca yürütüldüğü üs bölgesidir. Günümüzde de ABD’nin ve koalisyon güçlerinin Suriye ve Irak’a yönelik operasyonlarının ana üssü konumundadır.
ABD’nin Türkiye’deki en önemli faaliyetlerinden birisi de, dinleme sistemlerinin bulunduğu Gölbaşı’ndaki ana üs ve buna bağlı olarak çalışan ülkenin dört bir tarafına yerleştirilmiş dinleme üsleri idi. NSA’ye bağlı olarak çalışan ve yetmişli yıllarda TSK’ya devredilen, ismi de GES Komutanlığı olarak değiştirilen ve günümüzde MİT’in bünyesinde yer alan sinyal istihbarat ünitesi tamamen milli bir kuruluştur.
MALATYA KÜRECİK İSTASYONU
ABD’nin Türkiye’deki diğer üssü Malatya, Kürecik’teki füze savunma radar üssüdür. Bu radar üssü ABD’nin yıldız savaşları projesi kapsamında balistik füzeleri tespit ve havada iken imhasını öngören birbiriyle ve uydularla irtibatlı radar ağları, karada, uzayda ve füze savunma füzeleri taşıyan AEGİS sınıfı gemilerde yerleştirilmiş füzelerden oluşuyor. Şimdi bunlara denizaltılardan atılan füzeler de dahil edilmeye çalışılıyor. Kürecik böyle bir sistemin parçası... İran’a ve Rusya’ya yönelik, İsrail’deki aynı tip iki radarla ve Almanya Ramstayn Üssündeki ana merkezle irtibatlı bir radar. Türkiye’nin hava savunmasından çok İsrail ve ABD’nin hava savunmasına hizmet eden bir sistem.
ABD’nin onunla irtibatlı çok sayıda ülkede olduğu gibi Türkiye’de de ODCT diye askeri faaliyetlerinin koordine edildiği, yürütüldüğü bir teşkilat bulunmaktadır. Bu kuruluşun başında ABD Hava Kuvvetlerinden bir Tümgeneral bulunmaktadır. Ankara’da konuşlu olup eski ismiyle JUSMMAT’ın devamıdır. Tümgeneral Türkiye’deki ABD askeri personelinin de komutanıdır.
Bunların dışında halen Suriye’de yürütülen harekâtla ilgili olarak ABD’nin bazı üsleri şunlardır:
Diyarbakır hava üssü; arama kurtarma amaçlı, silahlı hlkp. Ve ulaştırma uçakları, 300350 ABD personeli
AntepKilis Yolu, iki batarya HIMARS (Yüksek Hareket Kabiliyetli Topçu Roket Sistemi.)
Mersin limanını kullanıyor
MalatyaErhaç hava meydanı (yedek meydan)
Batman (yedek meydan)
Türkiye’deki NATO üslerine gelince şunu söyleyebiliriz: Türkiye bir NATO üyesi ve NATO planları kapsamında kendisinden talep edilen üs, birlik, karargâh, komuta kontrol vb. konularda NATO prodesürleri gereği işlem yapmak durumunda. Taleplerin Türkiye’nin milli menfaatleriyle uyumlu olması şartıyla. Türkiye’nin bazı NATO karargâh ve tesislerine ev sahipliği yapması, NATO ile irtibatlı bazı teşkilatları tesisi ortak savunma sisteminin bir gereğidir. NATO makamları birlik dahil sizden yazılı talepte bulunur, sizin milli makamlarınız bunları tartışır ve sonuçta bir uzlaşmaya varılır. Bu konudaki NATO ile ilişkili, NATO komuta ve kuvvet yapısı içindeki teşkilatları şu şekilde belirtmek mümkündür:
Müttefik Kara Kuvvetleri Komutanlığı/İzmir
Süratli Reaksiyon Kolordusu/İstanbul
Barış İçin Ortaklık Merkezi/Ankara
Terörle Mücadele Mükemmeliyet Merkezi/Ankara
NATO AWACS tarafından kullanılan Konya üssü
BÖLGE ÜLKELERİNE ETKİLERİ TEHDİT TEŞKİL EDİP ETMEDİKLERİ
Öncelikle İncirlik üssünden başlayalım. İncirlik üssü geçmişte de Filistin kamplarının, Libya’nın bombalanması, casus uçaklar dahil bölge ülkelerine karşı kullanılmıştır. Bu kullanımların çoğunu, Türkiye olaylar olduktan sonra öğrenmiştir. İncirlik üssü bu anlamda bölge ülkelerini tehdit eden bir konumdadır. Sadece konumundan dolayı değil, aynı zamanda barındırdığı uçaktan atılan 50 adet nükleer bomba ve ABD keşif, bombardıman uçaklarıyla da bölge ülkeleri için önemli bir tehdittir. Bu üssün Türkiye tarafından amaçlarına uygun kullanılmasının kontrolü önem arz etmektedir. Kürecik radar üssü ile birlikte İncirlik aynı zamanda Türkiye’yi hedef konumuna sokmaktadır. ODCT, TürkiyeABD ilişkileri sürdüğü müddetçe bunların koordine edileceği bir tesis olarak kalacaktır. Diğer taraftan NATO karargâh ve tesisleri, Türkiye NATO’da kaldığı sürece devam edecektir. Bunların bölge ülkelerine yönelik bir tehdit teşkil etmeyeceğini ve bunun garantisinin Türkiye olduğunu belirtmek isterim.
Sonuç olarak, Türkiye ne NATO’nun, ne de ABD veya başka bir ülkenin kendi topraklarını kullanarak bölge ülkelerine tehdit teşkil etmesine müsaade etmeyecektir. Dolayısıyla bütün bu üs ve tesisler Türkiye’nin kontrolü altındadır ve olmaya da devam edecektir.