Obuz, salgının Çin’de ortaya çıktıktan sonra bütün dünyaya yayılmasının herkes için sürpriz olduğunu söyleyerek, “Kovid19 görünmeyen bir düşman olarak bizi can evimizden vurdu.” ifadesini kullandı.
‘DAHA ÖNCEKİ VİRÜSLERİN HİÇBİRİNE BENZEMİYOR’
Dahiliye ve Fonksiyonel Tıp alanında uzman olan Obuz, Kovid19’u derinlemesine incelediğini kaydederek, “Bu virüs daha önceki virüslerin hiçbirine benzemiyor. Çünkü genetik yapısı değişik, insan vücudunda çok fazla bulunan reseptör dediğimiz yapışma yerini kullanıyor ve aniden bağışıklık sistemini tamamen felç ediyor.” diye konuştu.
Obuz, virüsün yayılması hakkında da şunları söyledi:
“Virüslerin, salgın hastalıkların yakalayacakları kişilerin U şeklinde bir eğrisi var, yani çocuklar ve yaşlılar çok daha sık yakalanması gerekirken burada U şöyle L’ye geldi, niye? Çocuklarda, gençlerde olmuyor ama yaşlılar yakalanıyor. Benim tahminim ağır hasta olmayan genç gruplarda çok bulaşıcı var.”
Üniversite öğrencilerinin özellikle Mart’taki bahar tatilinde Florida’da bu virüsü kaptığına ve dönüşte etrafa yaydığına dikkati çeken Obuz, “Benim oraya gitmiş hastalarımdan birçoğu dönüşte Kuzey Carolina’yı geçemedi, 510 gün hastanelerde kalmak zorunda kaldılar.” şeklinde konuştu.
‘DNA’SIYLA OYNANDI DİYE ŞÜPHE EDİYORUM’
Obuz, yaptığı araştırmalar sonucunda, bu konuda aksi yönde yayımlanan bazı raporlara rağmen Kovid19 virüsünün doğal yollarla oluşup yayıldığına inanmadığını savundu.Obuz, şöyle devam etti:
“Ben bir araştırmacı ve bu işin kimyasını, immünobiyolojisini bilen biri olarak bu virüsün hayvanlardan bize atlamış bir virüs olduğunu düşünmüyorum, ‘hayvanlardan atlatıldı’ diyorum. Hatta bunun DNA’sıyla oynandı diye şüphe ediyorum. Çünkü son 10 senede ‘CRISPR gene’ diye makaslama tekniği çıktı.
DNA’ları kesip aralara bir şeyler koymak için. Hatta bu genin, bu enzimdir, yaptığı işin ciddiyetini bilenler buna ‘God’s gene’, yani ‘Tanrı geni’ dediler, insanlara DNA ile oynama gücü verdiği için. Bu genle oynama tekniğinden dolayı bunun kurcalandığını düşünüyorum.”
Kovid19’a laboratuvarda müdahale edildiğine inandığını dile getiren Obuz, “Laboratuvarda bunun hastalık yapma kabiliyeti değiştirilmiş, ellerinde olmayan bir sebeple kontrolden çıkmıştır diye düşünüyorum. Yani bunu silah olarak hazırlarlarken kaçtı” görüşünü paylaştı. Bunların kendisini düşündürdüğünü vurgulayan Obuz, “Tabii bunlar belki doğru belki yanlış fakat nihayetinde hiç kimsenin bekleyemeyeceği şekilde davranan bir virüs bu, normal tabiattaki çıkan virüsler böyle davranmıyor” ifadelerini kullandı.
‘ÖNÜMÜZDEKİ KIŞ AYLARINDA İKİNCİ BİR DALGA OLACAK’
Bilim adamı olarak bundan sonraki beklentisinin bu virüsün mutasyonlara uğraması olduğunun altını çizen Obuz, “Önümüzdeki kış öncesi veya kış aylarında ikinci bir dalga olacak diye tahmin ediyorum.” şeklinde konuştu.
Obuz, salgının topluma etkisi konusunda da şunları kaydetti:
“İnsanlar biraz daha içine çekik hayat yaşamayı öğrendiler, onu sevecekler, o devam edecek. Sağlık sigortaları telemedicine tedavi yöntemine müsaade edecekler. Ekonomiler kötüleşecek maalesef, depresyondan dolayı davranışsal bozuluklukların sayısı çok artacak. Bir de insanların birbirine güvensizliği artacak. Bunları bekliyorum.”
Obuz, New York Türkiye Başkonsolosluğu yetkilileriyle yaptığı görüşmeler sonucunda Türkiye’ye dönemeyen ve ABD’de sağlık sigortası bulunmayan Türk vatandaşlarına yönelik ücretsiz veya indirimli sağlık hizmeti başlattıklarını da sözlerine ekledi.