Amerika Birleşik Devletleri’nde kasımda yapılacak başkanlık seçimi bilimin ve insan sağlığının tamamen önünü geçti. Geç alınan tedbirler erken gevşetilmek isteniyor. Hem Başkan Donald Trump hem de muhalif demokratlar birbirini yıpratma peşinde.
Beyaz Saray, Dışişleri, Pentagon ve medya Amerikan halkına, “virüsün Çin’deki bir laboratuvardan çıktığına” inandırmaya çalışıyor. Ülkede yoğun bir psikolojik çalışma yürütülüyor.
Kovid19 toplantısında konuyu değerlendiren ABD Başkanı Trump, “Vuhan'da laboratuvardan çıktığı ihtimali bana mantıklı geliyor” dedi.
Günlerdir televizyon ekranlarında da yorumcular bu konuyu tartışıyor. Ülkedeki bilim insanları ise bu iddiayı çok zayıf buluyor.
Trump’a göre salgının sorumlusu Pekin yönetimi. Hatta Trump ülkesinin en fazla vaka ve ölü sayısına sahip olduğuna da inanmıyor. “Dünyada en çok koronavirüs ölümünün olduğu ülke biz değiliz, bu Çin olmalı” diyor.
Oysa rüyalar ülkesi, kâbusu yaşıyor. John Hopkins üniversitelerinin verilerine göre vak’a sayısı 700 bini aştı. Ölenlerin sayısı da 37 bini geçti.
ABD’de huzurevleri toplu mezarlığa dönüştü. 7 binden fazla kişi huzurevlerinde öldü. Çünkü aşırı kalabalık yerlerde hem yeterince personel yok hem de koruma önlemleri çok etkisiz.
Ülkede ilk vakalar da huzur evlerinde görülmüştü. Bu hafta bir ihbarı değerlendiren polis New Jersey’de eyaletinin en büyük bakımevinin yanındaki kulübede 17 ceset buldu. Cesetlerin 2’si hemşirelere ait olduğu tespit edildi.
Önlemler alınmadığı için sağlık çalışanları ve yaşlı bakım personelleri huzurevlerinde iş bıraktı. Huzurevlerinde 21 binden fazla Kovid19 hastası olduğu biliniyor. ABD genelinde 15 bin 600 bakım evinde, toplam 1 milyon 300 bin kişi yaşıyor.
ulusal.com.tr