Japonya, dünyada depremle en çok yüzleşen ülkelerden biri. Düzenli olarak gerçekleşen büyük ölçekli depremler, ülkenin depreme hazırlık seviyesini eşsiz bir konuma yükseltmiş. Uzun yıllar boyunca edinilen tecrübeler, bilimsel çalışmalar ve yoğun altyapı hazırlığı ile yüksek eğitim sayesinde, kayıp ve hasar oranı en alt seviyeye indirilmiş. Böylece Japonya, dünyada depreme en hazır ülke olmayı başarmış. Japonya'nın depremle mücadelesindeki 8 kritik başlığı sizler için derledik...
DEPREME DAYANIKLI BİNALAR
“Deprem öldürmez, bina öldürür” gerçeği, Japonya'nın en iyi kavradığı mesele. Bu nedenle ülkedeki tüm evler bir miktar sarsıntıya dayanacak şekilde inşa edilmiş. Yasalarla belirlenmiş depreme uygunluk standartları oldukça katı. Bu yasalar, okullar ve ofis binaları gibi diğer yapılar için de geçerli. Tokyo'daki binaların yaklaşık yüzde 87'sinin depremlere dayanabildiği söyleniyor.
Birçok yapı, bir sarsıntı sırasında esneme payına sahip. Bunlardan bazıları ani bir şokta hareket etmesini sağlayan teflon üzerine inşa edilirken; diğerleri ise genleşebilir, kauçuk veya sıvı dolu zeminlere sahip. Tokyo’nun ünlü Skytree kulesi ise yüzyıllar boyunca meydana gelen depremlerde ayakta kalmayı başarmış eski ahşap pagodalar taklit edilerek inşa edilmiş.
TELEFON UYARILARI
Japonya'daki her akıllı telefon, deprem ve tsunami için acil durum uyarı sistemine sahip. Yaklaşan felaketlerden yaklaşık 10 saniye önce devreye giren bu sistem, kullanıcılara hızlı bir şekilde korunmaları için uyarı veriyor. “Jishin desu!” (Deprem var) sistemi, deprem duruncaya kadar faal oluyor.
DEPREME HAZIR TRENLER
Japonya, demiryolunun egemen olduğu bir ülke ve “shinkansen” denilen (kurşun trenleri) ağ, geleceğin taşıması olarak görülüyor. Bu trenler kırsal alanda çok yüksek hızlarda ilerliyor. Tüm yolcuların güvenliğini sağlamak için bu demiryolu sistemi, gerekirse ülkedeki hareketli her treni durdurabilecek deprem sensörleri ile donatılmış. 2011 yılında, 9.0 büyüklüğünde bir deprem Japonya'yı vurduğunda, hareketli 27 shinkansen varmış. Bu trenlerin her biri küçük ön depremler tarafından uyarılmış ve büyük depremden önce durmuş. Bu sayede herhangi bir can kaybı ve yaralanma yaşanmamış.
ANINDA TELEVİZYON YAYINI
Ülkede bir deprem olduğu anda tüm TV kanalları derhal resmi deprem prosedürüne geçerek insanların nasıl güvende kalacağına dair bilgiler veriyor. Depremin kapsamı, nereden koruma talep edileceği ve herhangi bir tsunaminin yaklaşıp yaklaşmadığı hakkında bilgiler veriliyor. Böylece vatandaşların daha yüksek korumalı yerlere gitmesi sağlanıyor.
AFET ÖNLEME KONUSUNDA FARKINDALIK VE EĞİTİM
Japonya'daki tüm okullar, ayda bir kez olmak üzere düzenli deprem tatbikatları yapıyorlar. Genç yaşlardan itibaren Japonlar, depreme karşı neler yapmaları gerektiğini konusunda iyi şekilde eğitiliyorlar. Tatbikatlar sırasında uygulanan en yaygın yöntem, çocukların masaların altına girip deprem bitene kadar masa ayaklarını tutmaları. Dışarıdalar ise düşen yapılardan etkilenmemek için doğrudan açık bir alana gitmeleri öğretiliyor. Ayrıca deprem simulatörlerine yapılan geziler sayesinde çok genç yaşta deprem hissini tanımlayabiliyorlar.
DEPREM ANIT MÜZESİ
Japonya'nın gelecekteki doğal afetlere karşı korunmasının bir başka yolu da geçmiş olaylardan dersler çıkarmak. 1995 yılında, Kobe kenti, 5 bin kişiyi öldüren ve on binlerce evi yok eden tamamen yıkıcı Büyük Hanshin Awaji Depremi ile sarsıldı. Şehrin yeniden inşasının ardından Kobe'de bir Deprem Anıt Müzesi inşa edildi.
Afet sırasında hayatını kaybedenleri hatırlamak için inşa edilmiş olan bu tesis, aynı zamanda afet önleme ve hayatta kalma konularında faydalı bilgiler ve eğitim olanaklarıyla dolu bir eğitim merkezi olarak faaliyet gösteriyor.
DEPREMDE HAYATTA KALMA KİTLERİ
Her hanehalkının depreme nasıl hazırlandığı değişiyor; ancak birçok evde depremde hayatta kalma kitleri bulunuyor. Bu kitlerde ilk yardım ekipmanı, su, gıda, eldiven, yüz maskesi, yalıtım levhası ve meşaleler gibi hayatta kalma araçları bulunuyor ve bunların sürekli yenilenmesi için düzenli radyo yayınları yapılıyor.
SU TAHLİYE TÜNELİ
Tokyo'daki en etkileyici mühendislik çalışmalarından biri de su tahliye tünelleri. Şehrin eteklerinde yer alan ve futbol sahaları ve parkların altından geçen bu büyük tüneller, siklonlar ve tsunamiler gibi doğal afetlerin neden olduğu sel sularını toplayarak suyu Edo Nehri'ne götürüyor. Bu, bölgenin bir tsunamiyle karşılaşması durumunda, şehrin herhangi bir büyük selden kurtulmasına yardımcı oluyor. İnşası 13 yıl sürdü ve 3 milyon ABD Doları'na mal oldu.