Şehit babasının giydiği lastik ayakkabı üzerinden duyar kastığı halde kızına 7 bin liralık ayakkabıyı giydiren ve Çengelköy’deki lüks villasında verilen şatafatlı yılbaşı partileriyle gündemden düşmeyen Türkkan’ın şimdi de devletin bankası Ziraat Bankası aracılığıyla aldığı 36 milyon dolar krediyi batırdığı ortaya çıktı.
Devletin arazisi, parası
Ziraat Bankası, Türkkan’ın Türkiye, Karadağ ve Kazakistan’dan kullandığı ve nereye harcadığı belli olmayan batık kredi için icra takibi başlatmaya hazırlanırken, milyonluk vurgunu değerlendiren hukukçu ve STK temsilcileri özel açıklamada bulundu...
İddiaların çok vahim olduğunu ve bunun bir milletvekiline asla yakışmadığını belirten Milli Beka Hareketi Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Avukat Hasan İlter, şu değerlendirmede bulundu:
Derhal istifa etmeli
“Siz vekil olacaksınız, insanların haklarını savunacaksınız öbür taraftan da 36 milyon dolar gibi astronomik bir krediyi devletten alacaksınız. Bunu da ödeme gücünüz olduğu halde allem edip bu parayı iç etmeye çalışacaksınız ve 85 milyon insanın hakkını yiyeceksiniz. Bu asla kabul edilemez. Türkkan’ın vekillikten derhal istifa etmesi gerekir. Meral Akşener’in de bizzat harekete geçerek parti meclisini toplaması ve Türkkan hakkında soruşturma açıp gerekirse partiden atılması ve kaydının silinmesini sağlaması lazım. Meral Hanım harekete geçmezse bu batık kredinin suç ortağı olacaktır. Bunlar eski Türkiye mantığıyla hareket ediyorlar. Her türlü haksızlığı ve yolsuzluğu yaptıkları halde pervasızca bize bir şey olmaz diyorlar. Arkalarındaki güçlü yapılara güveniyorlar. Fakat artık o eski Türkiye geride kaldı. Yeni Türkiye’de bu tür uygulamalara yer yok. Mutlaka devlet bu batık kredinin hesabını sormalıdır, diye düşünüyorum.”
Bağımsız Ülkücüler Platformu Başkanı Adnan Baran ise bunun Lütfü Türkkan’ın ilk vukuatı olmadığını vurgulayarak şunları dile getirdi:
Şahsiyetleri yerlerde
“Türkiye’de halkın aç olduğunu iddia edenlerin, açlık edebiyatı yapanların yaşamlarına bakıldığında devletin imkanlarını kötüye kullanan oradan rant sağlayan tipler olduğunu görüyoruz. Geçmişte İzmit’teki fabrikasında ve Kocaeli’ndeki çiftliğinde bir sürü şaibe çıkan İP’li Lütfü Türkkan batık krediyle suçüstü yakalanmıştır. Ancak bunlar çok pişkin ve yüzsüz oldukları için, gerçekler ortaya çıktığında da hiçbir şey olmamış gibi utanmadan tekrar toplumun içine karışabiliyorlar. Bu, onların sadece ideolojik olarak değil şahsiyet olarak da yerlerde süründüğünü gösteriyor. Bunların hepsi CHP’lisi, İP’lisi, HDP’lisi aynı. Kaçak yapı yaparlar, devleti dolandırırlar. Meral Akşener’in bunlara söz geçirecek iradesi de gücü yok. Bizzat Koray Aydın söylemişti bunların arkasında FETÖ olduğunu. Bu batık kredinin de üstünü örteceklerdir.”